belki de en iyi futbol oyunudur. kaleciye çelme takıp kırmızı kart görebiliyordunuz.
lisede çağatay isimli bir çocuğa vermiştim. geri getirmedi şrfsz.
sarı pipi çağatay! getir lan oyunumu...
devamını gör...
''iii eyy sıports, tını geym!''

bu oyun çıktığında lise 2'den 3'e geçmiştim, hey gidi...

atari salonu kültürünü yemiş yutmuş, dibine kadar yaşamış biri olarak, play station muhabbeti çıktığı anda hemen atlamıştık tabii o zamanlar. okul sonrası 3-5 arkadaş bir araya gelip, turnuva yapıyorduk...
ne mücadeleler yaşanıyordu, müthiş zevkliydi gerçekten...
fakat benim aklım hep bilardo salonlarında olurdu... zira, son birkaç senedir, 3 bant bilardoya büyük ilgi duymuş ve kendimi de bayağı geliştirmiştim...
tam o dönem, cep telefonları da yaygınlaşmaya başlamıştı...
bu oyunu oynarken mesela birinin telefonu çaldığı zaman, salonda kim varsa, oyununu durdurur, yaşanan telefon görüşmesini izlerdi, meraklı bakışlarla..

aynı şekilde internet kullanımı da yaygınlaşmaya başlamıştı...
düşünün... birkaç sene öncesine kadar, ne cep telefonu var ne internet var ne de bu oyun gibi konsol oyunları var hayatta... cd diye bir şey bile yok! şarkılar ya kasetlerde, ya da tv'de, radyolarda...
ne kadar çabuk değişmiş her şey bir anda, değil mi?
ve ben, 15-17 yaşlarındayım.
iki kolumuzdan tutup, ilk bizleri attılar o dönem, bu teknoloji kazanına...
mevzuyu anlama, yayma, kullanarak geliştirme görevini bizlere verdiler!
biz de elimizden geleni yapmış olmalıyız sanırım ki; sonrasındaki 25 yılda yaşanan gelişim ortada...

bu oyunda evet, kaleciye çelme takarsan eğer kırmızı kartı görürdün, normal hayatta da olduğu gibi...
aslında amacımız çoğu zaman çelme takmak olmazdı, biliyor musunuz?
topu çalmak için bunu yapardık..
bazen cuk otururdu o ayaklar ve çalardık topu... ama genellikle faul olurdu ve yerdik kırmızıyı.

atari salonunda değil de, evde oynamak çok zevkliydi bu oyunu, o zamanlar..
7-8 arkadaş eve doluşur ve turnuva yapardık...
saatlerce sürerdi.
öyle sadece kendi aramızda da değil..
herkesin bir takımı var evet ama aynı zamanda, herkesin bir de grubu var.
o gruptaki maçlar tamamlanana kadar beklerdik.
sonrasında son 16, çeyrek final, yarı final ve final...
ben hiç şampiyon olamazdım çünkü abuk subuk takımları seçerdim hep... danimarka'yı seçerdim mesela...
onurlu bir mücadele, kolay elde edilmiş bir zaferden daha eğlenceli gelirdi bana.
halen daha da öyleyim.
mesela ekşi'de bırakın yazmayı, üyeliğim bile olmadı hiçbir zaman...
ve ben, ekşi açılmadan önce yazmaya başlamıştım, orada burada.. kendi çapımda..

bu oyunda da rakibim brezilya'yı seçerdi, ben ise yugoslavya'yı seçerdim mesela..
sonrasında herkes real madrid'i seçerken ben de, bolton wanderers'la oynardım her defasında...

şimdi de normal sözlük'te yazıyorum..
ne kadar tutarlı biriyim değil mi?
devamını gör...
oyuna dalmadan öne ea sport un o sene çıkardığı diğer oyunların gösterisli bir tanıtım videosu dönerdi. press tuşuna basmaz izlerdim. f1 98 i bu yüzden hala merak ederim. alıcam ve oynayacam abi.
meraktayım kaç senedir.

fifa 98 harbi güzel oyundu be abi..
ne var ki benim cd arızalıydı. tadı damağımdadır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"fifa road to world cup 98" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim