film kiralamak

bir zamanların cumartesi gecesi aktivitesi. babamla gidip film seçer, evde patlamış mısırımızı hazırlayıp aile sadedi yaşardık. teknoloji bize çokta yaramadı sanki.

eskiden cd satan dükkanın önünden geçerken görsem de hiç yapmadığım bir şeydir. divx player aldım ama içine cd almadan teknoloji gelişti ve filmlere ücret ödemeden ulaşabiliyorduk.

okuldan gelince hemen filmciye giderek zevkle yaptığım harekettir.
her hafta sonu gider filmci atilla abiden geleceğe dönüş, rambo, o zamanın diğer popüler filmlerini kiralardık.

netflix menüsü gibi dizlen raflarda izlenesi bir şeyler aramak.
o zamanlar internet yok sadece bir kaç sağlam basılı yayın var. oradan aldığımız tüyolarla film seçerdik. ne saçma filmler izledik bu yüzden

film degil de nuri bilge ceylan'ın kamera arkası çekimlerini dönem dönem kiraladığım oldu. hayatta bu kadar zevk aldığım çok az şey var.

her gittiğimde şu seçimi yapmak zorunda kalırdım. görüntü kalitesi iyi olan eski filmler mi yoksa korsan çekim yeni gelenler mi:)

vhs kaset formatında çocukluğumda ve ergenliğimde çok kere yaptığım şey. 90'ların sonlarında bilgisayarım oldu. sonra da vcd'lerden devam ettim. mesela müzik albümü bana göre kiralanmaz veya british council üyeliğim vardı ve oradan süreli alabiliyorduk albümleri; bunu bile pek yapmadım. ama filmleri kiralamak hem ekonomik hem de mantıklı idi. bir albümü sayısız kere ve senelerce dinleyebiliyordum ama izlediğim çoğu filmi 1 kere izlerdim. benim için özel bir film çıkarsa da sonra alırdım.

apple movies'de karete kid, kiralama: 3 ₺ *
patlamış mısır 5₺
+
---------------------------
toplam: ~10₺

abi neler var?
-bu sıra zencili
-bunlar lezbiyen
-burası asyalı
-bunlar gey
-şunlar konulu
-o sıra alman
-bdsm onlar
abi görüntü kötüyse geri getiririm bak
tamam tamam ben buradayım.