1.
'haberin olsun ruhum
hatırı sayılır bir yangın olacak bu.'
hölderlin
hatırı sayılır bir yangın olacak bu.'
hölderlin
devamını gör...
2.
tam adı johann christian friedrich hölderlin olan şairdir.
hayatı boyunca hayal edemeyeceğimiz acılar çekmiştir. zaten kendisine acının ve melankolinin şairi derler.
onunla tanışmam şule gürbüz sayesinde olmuştu. "hölderlin hangi taş ezdi seni tadın böyle güzelleşmiş sorusunu soruyordu şule gürbüz" hölderlin küçük bir çocukken babasını, büyük babasını ve kardeşlerini kaybediyor.
sonra sevdiği kadında ölünce hölderlin acıdan deliriyor kendisi ailesinden kalma bir evde yaşamaya devam ediyor. işte böyle sebepler yüzünden kendisine mutsuzluğun ve melankolinin şairi diyorlar.
yaşadıklarından dolayı neden böyle şiirler yazdığını anlamak çok zor gelmiyor insana.
hölderlin doğayı anladığını insanları anlamadığını söyleyen bir şairmiş. kendisi bir kulede 36 yıl boyunca acı çekerek yaşamıştır.
insanın yaşadıklarının sanatına olan katkısı çok fazla oluyor. üslubunu belirliyor. hölderlin öyle bir şairmiş. yaşadıkları üslubunda belirleyici olmuş.
kendi canı çok fazla yandığı için kelimeleri yan yana koyarak okuyucularının canını yakmış.
kendisinin yaşadığı dönemde pek değeri bilinmemiş. öldükten sonra anlamışlar ve değerini bilmişler. bu işler maalesef her yerde böyle oluyor.
ben daha çok kendisinin şair tarafına odaklansam da kendisi aynı zamanda felsefecidir. kendisi çocukluğundan beri iyi bir din eğitimi almıştır. o yüzden şiirlerinde bol bol tanrıya sorular sorar veya onunla konuşur.
bütün bunları bilince şule gürbüz o soruyu sormakta çok haklıymış diyoruz.
hölderlin hangi taş ezdi seni tadın böyle güzelleşmiş?
hayatı boyunca hayal edemeyeceğimiz acılar çekmiştir. zaten kendisine acının ve melankolinin şairi derler.
onunla tanışmam şule gürbüz sayesinde olmuştu. "hölderlin hangi taş ezdi seni tadın böyle güzelleşmiş sorusunu soruyordu şule gürbüz" hölderlin küçük bir çocukken babasını, büyük babasını ve kardeşlerini kaybediyor.
sonra sevdiği kadında ölünce hölderlin acıdan deliriyor kendisi ailesinden kalma bir evde yaşamaya devam ediyor. işte böyle sebepler yüzünden kendisine mutsuzluğun ve melankolinin şairi diyorlar.
yaşadıklarından dolayı neden böyle şiirler yazdığını anlamak çok zor gelmiyor insana.
hölderlin doğayı anladığını insanları anlamadığını söyleyen bir şairmiş. kendisi bir kulede 36 yıl boyunca acı çekerek yaşamıştır.
insanın yaşadıklarının sanatına olan katkısı çok fazla oluyor. üslubunu belirliyor. hölderlin öyle bir şairmiş. yaşadıkları üslubunda belirleyici olmuş.
kendi canı çok fazla yandığı için kelimeleri yan yana koyarak okuyucularının canını yakmış.
kendisinin yaşadığı dönemde pek değeri bilinmemiş. öldükten sonra anlamışlar ve değerini bilmişler. bu işler maalesef her yerde böyle oluyor.
ben daha çok kendisinin şair tarafına odaklansam da kendisi aynı zamanda felsefecidir. kendisi çocukluğundan beri iyi bir din eğitimi almıştır. o yüzden şiirlerinde bol bol tanrıya sorular sorar veya onunla konuşur.
bütün bunları bilince şule gürbüz o soruyu sormakta çok haklıymış diyoruz.
hölderlin hangi taş ezdi seni tadın böyle güzelleşmiş?
devamını gör...
3.
atilla ilhan'ın biraz paris şiirinde şu şekilde yer alır;
telefonlarla geldi telaşlı ve ürkek
birdenbire geldi beklemiyordum
hayli dargın sesi kalın ve titrek
umutsuzluğuma geldi oysa yorgundum
üstelik incittim de istemeyerek
akşamdı samanyolu patlamıştı
bütün sacre coeur silme akordeon
mulhouse'lu muydu neydi işte unuttum
ilk yudumda ağlamaya başlamıştı
şakakları ter içinde gece saat on
kibrit aranıyor göğüs geçirerek
bütün sevgilerinde yanılmıştı
bir omzuna almış sanki gökyüzünü
dudakları masmavi alsace lorrain
yüzü cermenlerin en eski hüznü
hölderlin bakıyor sisli gözlerinden
ellerini şöyle okşayacak oldum
duydum nabzının gök gürültüsünü
adı yağmur mu akşamüstü mü
uzak bir panayırda ip atlayan çocuklar
dalgalar vurdukça sarsılan mendirek
gecesi kaydı mı nedense beni arar
dilinde özürler bilerek bilmeyerek
zenciler çaldı mı cazın hali başka
oturduğu yerde içtikçe eksilerek
barın camlarına orospular çiziliyor
özlem büyük korku epeyce şaka
telefonlarla geldi telaşlı ve ürkek
birdenbire geldi beklemiyordum
hanidir içimden bir başkası geçiyor
gözlerim hanidir ondan uzakta
hölderlin'i bırakmıştım artık sevmiyordum
telefonlarla geldi telaşlı ve ürkek
birdenbire geldi beklemiyordum
hayli dargın sesi kalın ve titrek
umutsuzluğuma geldi oysa yorgundum
üstelik incittim de istemeyerek
akşamdı samanyolu patlamıştı
bütün sacre coeur silme akordeon
mulhouse'lu muydu neydi işte unuttum
ilk yudumda ağlamaya başlamıştı
şakakları ter içinde gece saat on
kibrit aranıyor göğüs geçirerek
bütün sevgilerinde yanılmıştı
bir omzuna almış sanki gökyüzünü
dudakları masmavi alsace lorrain
yüzü cermenlerin en eski hüznü
hölderlin bakıyor sisli gözlerinden
ellerini şöyle okşayacak oldum
duydum nabzının gök gürültüsünü
adı yağmur mu akşamüstü mü
uzak bir panayırda ip atlayan çocuklar
dalgalar vurdukça sarsılan mendirek
gecesi kaydı mı nedense beni arar
dilinde özürler bilerek bilmeyerek
zenciler çaldı mı cazın hali başka
oturduğu yerde içtikçe eksilerek
barın camlarına orospular çiziliyor
özlem büyük korku epeyce şaka
telefonlarla geldi telaşlı ve ürkek
birdenbire geldi beklemiyordum
hanidir içimden bir başkası geçiyor
gözlerim hanidir ondan uzakta
hölderlin'i bırakmıştım artık sevmiyordum
devamını gör...
4.
stefan zweig'dan hayatını okuduğum ateş gibi şairdir. hayatının zorluklarla geçmesinden çok şiire olan yaklaşımı beni etkilemişti. saf şiirin, şiirsel güzelliğin (poetikanın) peşinden giden bir şairdi. yaşadığı acıları bu kadar güzel dizelere çevirebilmesi müthiş. şiiri atlama taşı olarak değil hayatının mihenk taşı olarak görmüş, içindeki ateşle kendini yakmıştır.
devamını gör...
5.
çocukluğunu tam yaşamamış kişi, kolay kolay tam bir insan olamaz." der, holderlin.
devamını gör...
6.
20 mart 1770 almanya doğumlu alman şair. klasik çağın ve romantizmin en önemli temsilcilerinden biridir.
7 haziran 1843 yılında doğduğu yer olan almanya ' da hayatını kaybetmiştir.
yurt şiirini şuraya iliştiriyorum...
şendir dönüşü gemicinin yuvaya sakin akıntının üstünde,
uzak adalardan, bereketli olmuşsa hasadı;
öyle dönerdim ben de yurda, toplayabilseydim
iyilikleri acılar kadar.
siz sevgili kıyılar, beni yetiştiren bir zamanlar,
dindirir misiniz acılarını sevginin, vaat eder misiniz
siz gençliğimin ormanları, geldiğimde
huzuru yeniden bana?
serin dere kıyısına, dalgaların oyunlarını,
akıntının yanına, kayan gemileri gördüğüm,
varırım hemen şimdi ve sararsınız beni,
ki sarmalanmış gibi sağala yüreğim,siz sadıklar! ama bilirim, bilirim,
çabuk sağalmaz bu sevgi acım benim,
söylemez hiçbir umut şarkısı bu, avunan
ölümlülerin söylediği gibi gönülden bana.çünkü onlar, bize göksel ateşi ödünç verenler,
tanrılar, kutsal toprağı da bağışlar bize.
kalsın bu öyleyse. bir oğlu gibiyim ben
yeryüzünün: sevmek için yaratılmış, acı çekmek için.
çeviri: oruç aruoba
7 haziran 1843 yılında doğduğu yer olan almanya ' da hayatını kaybetmiştir.
yurt şiirini şuraya iliştiriyorum...
şendir dönüşü gemicinin yuvaya sakin akıntının üstünde,
uzak adalardan, bereketli olmuşsa hasadı;
öyle dönerdim ben de yurda, toplayabilseydim
iyilikleri acılar kadar.
siz sevgili kıyılar, beni yetiştiren bir zamanlar,
dindirir misiniz acılarını sevginin, vaat eder misiniz
siz gençliğimin ormanları, geldiğimde
huzuru yeniden bana?
serin dere kıyısına, dalgaların oyunlarını,
akıntının yanına, kayan gemileri gördüğüm,
varırım hemen şimdi ve sararsınız beni,
ki sarmalanmış gibi sağala yüreğim,siz sadıklar! ama bilirim, bilirim,
çabuk sağalmaz bu sevgi acım benim,
söylemez hiçbir umut şarkısı bu, avunan
ölümlülerin söylediği gibi gönülden bana.çünkü onlar, bize göksel ateşi ödünç verenler,
tanrılar, kutsal toprağı da bağışlar bize.
kalsın bu öyleyse. bir oğlu gibiyim ben
yeryüzünün: sevmek için yaratılmış, acı çekmek için.
çeviri: oruç aruoba
devamını gör...
7.
insan hayal ederken bir tanrıdır, düşünürken ise bir dilenci.
devamını gör...
8.
gerçek bir şairdir.. niçe'nin henüz 13-14 yaşlarındayken severek okuduğu bir şairdir.
elbette sonraları için hiç de hoşlanmadığını söyleyebiliriz.
elbette sonraları için hiç de hoşlanmadığını söyleyebiliriz.
devamını gör...
9.
johann christian friedrich hölderlin
1770-1843 yılları arasında yaşamış alman lirik şair.
romantizmin ve klasik çağın en büyük temsilcilerindendir.
zor bir hayat yaşamış olan hölderlin 73 yaşında ölmüştür.
mutluydum sabahları gençlik günlerinde
ağlardım akşamları, artık yaşlıyım
kuşkuyla başlarsam da günüme
sonu hep kutsal ve sükun içinde
1770-1843 yılları arasında yaşamış alman lirik şair.
romantizmin ve klasik çağın en büyük temsilcilerindendir.
zor bir hayat yaşamış olan hölderlin 73 yaşında ölmüştür.
mutluydum sabahları gençlik günlerinde
ağlardım akşamları, artık yaşlıyım
kuşkuyla başlarsam da günüme
sonu hep kutsal ve sükun içinde
devamını gör...