george s. patton
başlık "muazzez ben öldüm zaten yaşiyor da sayilmazdim" tarafından 18.04.2021 20:56 tarihinde açılmıştır.
1.
aptal abd ordusundaki kafası çalışan 3-5 generalden biri. kendini eski bir roma komutanı olarak hissettiği, avrupa içlerinde ilerkerken kimsenin bilmediği, haritalarda bile yer almayan yolları bulduğu bilinir. bu yolları, roma imparatorluğu'nda komutanlık yaparken öğrendiğini, reenkarnasyonla tekrar dünyaya gönderildiğini iddia edermiş. savaşın bitiminde esrarengiz bir trafik kazasında hayatını kaybetti. almanya'ya girdiğinde rhine nehrine çişini yaparken görüntülenmiş. (bunu bir tören gibi hemen herkes yapmış o dönem.)

devamını gör...
2.
"hazır sovyetler birliği yıpranmışken saldıralım" fikrini ortaya atan, ortaya attıktan sonra 1 ay geçmeden suikaste kurban giden abdli generaldir.
devamını gör...
3.
george s. patton.
third army generali.
"tanrı düşmanlarıma merhamet etsin, çünkü ben etmeyeceğim."
"rabbim beni affetsin ama savaşı seviyorum."
"savaş, insanoğlunun giriştiği en çekişmeli fiildir."
gibi bilgece sözlerin de sahibi, tüm dünya ordularında saygı duyulan ve aynı zamanda abd tanklarına isim babalığı da yapmış,
eski topraktır.
(bkz: old guts and blood)
third army generali.
"tanrı düşmanlarıma merhamet etsin, çünkü ben etmeyeceğim."
"rabbim beni affetsin ama savaşı seviyorum."
"savaş, insanoğlunun giriştiği en çekişmeli fiildir."
gibi bilgece sözlerin de sahibi, tüm dünya ordularında saygı duyulan ve aynı zamanda abd tanklarına isim babalığı da yapmış,
eski topraktır.
(bkz: old guts and blood)
devamını gör...
4.
bir tank serisine adı verilen general. örneğin; m48 patton.
devamını gör...
5.
amerikalı general george s. patton'ın 2. dünya savaşında gösterdiği başarıları anlatan film. patton rolünde george c. scott'ın canlandırdığı film, 7 oscar kazanmıştır.
eski amerikan başkanlarından richard nixon'ın en sevdiği filmmiş aynı zamanda.
eski amerikan başkanlarından richard nixon'ın en sevdiği filmmiş aynı zamanda.
devamını gör...
6.
11 kasım 1885 – 21 aralık 1945 yılları arasında yaşamış amerikalı general. 2. dünya savaşının bitiminde, müttefik kuvvetler içinde yer alan sovyetlerin etkisiz hale getirilmesi gerektiğini söylemiştir. bu söyleminin üzerinden çok geçmeden trafik kazası sonucunda hayatını kaybetmiştir. insan düşünmeden edemiyor.
devamını gör...
7.
motivasyon nedir, nasıl verilir'in kitabını yazmış abd'li general. savaş içinde uyusun. until valhalla.
third army'e yaptığı o meşhur konuşmadan şu kesitleri aktarmak istiyorum.
"nefes almaya devam etmek isteyen herkes sürekli tetikte olmalıdır. olmazsa, bir alman orospu çocuğu arkasına sızar ve içi bok dolu çorabıyla öldürene kadar döver. "
"bireysel kahraman lafları saçmalıktan ibaret. saturday evening post’ta yazan huysuz piçler, savaştan sikişmekten anladıklarından daha fazla anlamıyorlar."
"her adamın yalnızca kendisini değil, yanında savaşan arkadaşını da düşünmesi lazım. orduda sarı benizli korkaklar istemiyoruz. bunlar sinek gibi ezilmeliler. öldürülmezlerse, savaştan sonra eve gidip üreyecekler, daha fazla korkak yetiştirecekler. yiğit adamlar yiğit yetiştirirler. lanet korkakları öldürelim ve yiğit adamlardan oluşan bir milletimiz olsun."
"afrika operasyonunda gördüğüm en yiğit adamlardan biri, tunus’a ilerlediğimiz sırada kurşun yağmuru altında bir telgraf direğinin tepesindeydi. durup yukarıda ne bok yediğini sordum. “kabloyu tamir ediyorum komutanım” dedi. “yukarıda durmak şu an biraz sağlıksız değil mi” dedim. “evet komutanım, ama bu tanrının belası kablonun tamir edilmesi gerekiyor” dedi. “yolu bombalayan uçaklar rahatsız etmiyor mu?” diye sordum ben de. “hayır komutanım, ama siz bayağı rahatsız ediyorsunuz” dedi. pekala, işte o adam gerçek bir askerdi. gerçek bir erkek. bütün varını görevine adamış bir adam, ölme ihtimali ne kadar yüksek olsa da, görevi o an ne kadar önemsiz görünse de."
"savaşı bitirmenin en hızlı yolu, onu başlatan piçin hakkından gelmektir. oraya gidip ortalığı temizleyeceğiz ve sonra pembe sıçan japonlara sıra gelecek. ne kadar hızlı haklarından gelirsek o kadar hızlı eve döneriz. eve giden en kısa yol berlin ve tokyo’dan geçiyor. "
"sürekli ilerleyin. bu savaşı kazanacağız, ve bu savaşı yalnızca almanlara bizde onlarda olduğundan ya da olacağından daha fazla ciğer olduğunu göstererek kazanacağız. o piçleri sadece vurmayacağız, canlı canlı bağırsaklarını söküp tanklarımızın pedallarını yağlayacağız."
"naziler düşmanımız. onlara girişin, kanlarını dökün ya da onlar sizin kanınızı dökecekler. bağırsaklarına ateş edin. karınlarını yarın. etrafınıza bombalar düşerken ve suratınızdan kiri silerken, ve kir sandığınızın aslında az önce en iyi arkadaşınız olan şeyin kanı ve bağırsakları olduğunu fark ettiğinizde, ne yapmanız gerektiğini anlayacaksınız."
" “mevkimi tutuyorum” diyen mesajlar istemiyorum. hiçbir şeyi tutmuyoruz. sürekli ilerliyoruz ve düşmanın taşakları dışında herhangi bir şeyi tutmakla ilgilenmiyoruz. taşaklarından tutacağız ve götünü tekmeleyeceğiz, taşaklarını kıvırıp canı götünden çıkana kadar döveceğiz. operasyon planımız ilerlemekten ibaret ve ilerlemeye devam edin. düşmanın içinden, klozet borusundan bokun geçişi gibi geçeceğiz.
adamlarımıza çok yüklendiğimize dair şikayetler olacak. hiç umrumda değil. bir damla terin bir varil kanı kurtaracağına inanıyorum. ne kadar bastırırsak, o kadar alman öldüreceğiz. ne kadar alman öldürürsek, o kadar az adamımız ölecek. çok yüklenmek daha az zayiat demek. hepinizin bunu hatırlamasını istiyorum. benim adamlarım teslim olmaz. "
"bu savaş bitip evlerinize döndüğünüzde söyleyebileceğiniz bir şey olacak. bundan otuz yıl sonra ateşin başında, torununuz dizinizde otururken “ikinci dünya savaşı’nda ne yaptın?” diye sorduğunda öksürüp, “deden louisiana’da bok kürüyordu” demek zorunda kalmayacaksınız. hayır beyler, gözlerinin içine bakıp “evlat, deden tanrının belası bir orospunun evladı patton ve büyük üçüncü orduyla at sürdü” diyebilirsiniz."
ooooraaaaaaaaaah!
third army'e yaptığı o meşhur konuşmadan şu kesitleri aktarmak istiyorum.
"nefes almaya devam etmek isteyen herkes sürekli tetikte olmalıdır. olmazsa, bir alman orospu çocuğu arkasına sızar ve içi bok dolu çorabıyla öldürene kadar döver. "
"bireysel kahraman lafları saçmalıktan ibaret. saturday evening post’ta yazan huysuz piçler, savaştan sikişmekten anladıklarından daha fazla anlamıyorlar."
"her adamın yalnızca kendisini değil, yanında savaşan arkadaşını da düşünmesi lazım. orduda sarı benizli korkaklar istemiyoruz. bunlar sinek gibi ezilmeliler. öldürülmezlerse, savaştan sonra eve gidip üreyecekler, daha fazla korkak yetiştirecekler. yiğit adamlar yiğit yetiştirirler. lanet korkakları öldürelim ve yiğit adamlardan oluşan bir milletimiz olsun."
"afrika operasyonunda gördüğüm en yiğit adamlardan biri, tunus’a ilerlediğimiz sırada kurşun yağmuru altında bir telgraf direğinin tepesindeydi. durup yukarıda ne bok yediğini sordum. “kabloyu tamir ediyorum komutanım” dedi. “yukarıda durmak şu an biraz sağlıksız değil mi” dedim. “evet komutanım, ama bu tanrının belası kablonun tamir edilmesi gerekiyor” dedi. “yolu bombalayan uçaklar rahatsız etmiyor mu?” diye sordum ben de. “hayır komutanım, ama siz bayağı rahatsız ediyorsunuz” dedi. pekala, işte o adam gerçek bir askerdi. gerçek bir erkek. bütün varını görevine adamış bir adam, ölme ihtimali ne kadar yüksek olsa da, görevi o an ne kadar önemsiz görünse de."
"savaşı bitirmenin en hızlı yolu, onu başlatan piçin hakkından gelmektir. oraya gidip ortalığı temizleyeceğiz ve sonra pembe sıçan japonlara sıra gelecek. ne kadar hızlı haklarından gelirsek o kadar hızlı eve döneriz. eve giden en kısa yol berlin ve tokyo’dan geçiyor. "
"sürekli ilerleyin. bu savaşı kazanacağız, ve bu savaşı yalnızca almanlara bizde onlarda olduğundan ya da olacağından daha fazla ciğer olduğunu göstererek kazanacağız. o piçleri sadece vurmayacağız, canlı canlı bağırsaklarını söküp tanklarımızın pedallarını yağlayacağız."
"naziler düşmanımız. onlara girişin, kanlarını dökün ya da onlar sizin kanınızı dökecekler. bağırsaklarına ateş edin. karınlarını yarın. etrafınıza bombalar düşerken ve suratınızdan kiri silerken, ve kir sandığınızın aslında az önce en iyi arkadaşınız olan şeyin kanı ve bağırsakları olduğunu fark ettiğinizde, ne yapmanız gerektiğini anlayacaksınız."
" “mevkimi tutuyorum” diyen mesajlar istemiyorum. hiçbir şeyi tutmuyoruz. sürekli ilerliyoruz ve düşmanın taşakları dışında herhangi bir şeyi tutmakla ilgilenmiyoruz. taşaklarından tutacağız ve götünü tekmeleyeceğiz, taşaklarını kıvırıp canı götünden çıkana kadar döveceğiz. operasyon planımız ilerlemekten ibaret ve ilerlemeye devam edin. düşmanın içinden, klozet borusundan bokun geçişi gibi geçeceğiz.
adamlarımıza çok yüklendiğimize dair şikayetler olacak. hiç umrumda değil. bir damla terin bir varil kanı kurtaracağına inanıyorum. ne kadar bastırırsak, o kadar alman öldüreceğiz. ne kadar alman öldürürsek, o kadar az adamımız ölecek. çok yüklenmek daha az zayiat demek. hepinizin bunu hatırlamasını istiyorum. benim adamlarım teslim olmaz. "
"bu savaş bitip evlerinize döndüğünüzde söyleyebileceğiniz bir şey olacak. bundan otuz yıl sonra ateşin başında, torununuz dizinizde otururken “ikinci dünya savaşı’nda ne yaptın?” diye sorduğunda öksürüp, “deden louisiana’da bok kürüyordu” demek zorunda kalmayacaksınız. hayır beyler, gözlerinin içine bakıp “evlat, deden tanrının belası bir orospunun evladı patton ve büyük üçüncü orduyla at sürdü” diyebilirsiniz."
ooooraaaaaaaaaah!
devamını gör...
8.
hedef patton isimli kitaptaki bulgulara göre vefat ettiği kazanin suikast ihtimali olması çok yüksek olan abd tarihinin en zeki generallerinden biri.
aslında onun macerası ikinci dünya savaşında abd ordusunun afrika cephesinde işleri batirmasi ile başlar
ilk geldiğinde uğraştığı sorunların bazılari;
- ingilizlerin hava desteğinin yetersiz olması
- askerin moral ve disiplinin com dusuk olmasi.
- rommelin ingilizleri sürekli şaşırtmasi gibi.
geldikten bir kaç gün sonra bir hava taaruzunda balkona çıkıp 6 patlar ile uçağa ateş edecek kadar çılgın bir komutan olduğunu gösterdi. saha da olduğu süre boyunca cephe de askerleri ile kaldı.
tam bir taktik dehaydi abd ordusunu geçtim blitzkrieg in yaratıcısı almanlardan bile daha hızlı hareket ediyordu. dolayısı ile ww2 nin ekmeğini yemek isteyen yavsak montgomery nin önünü kesmesin diye adama ikmal bile yapmadıkları oldu.
alman ordusuna direnen 100 kişilik ufak bir birliği kurtarmak için tüm ordusunu gece gunduz yürütecek kadar cesarete saygılı bir adamdı.
savaş yorgunluğunu mazeret saymayacak kadar da deli. bu yüzden asker tokatlayip kızağa cekilmiigi var.
askeri taktikleri alışılmışın dışındaydı alman istihbarat raporlarinda taktiksel olarak anarşist ibaresi geçer. rommel i g. afrika da evire çevire yenen ilk komutandi ki geriye çağırmak zorunda kaldılar.
heinz guderlan, rommel, manstein gibi masa başında çok sağlam taktikler uretmeyip sahada çok hızlı bir şekilde taktik degistirebilen bir komutandi ve her duruma çok hızlı adapte olup ordusunu da buna hazirlayabiliyordu.
bana sorarsanız ikinci dünya savaşı'nın en kenarda köşede kalmış ama en başarılı ilk 3 komutanından biridir.
bana ilk 3 yap deseniz sıralama yapamam ama söylerim;
patton,zukhow,guderian derim hangisnin hangi sırada olduğu size kalmış. rommel de.diyebilirim lakin rommel in durumu biraz daha farklı ben onu goebbels e çektiği xtirle hatırlamak isterim gönlümün birincisi.
aslında onun macerası ikinci dünya savaşında abd ordusunun afrika cephesinde işleri batirmasi ile başlar
ilk geldiğinde uğraştığı sorunların bazılari;
- ingilizlerin hava desteğinin yetersiz olması
- askerin moral ve disiplinin com dusuk olmasi.
- rommelin ingilizleri sürekli şaşırtmasi gibi.
geldikten bir kaç gün sonra bir hava taaruzunda balkona çıkıp 6 patlar ile uçağa ateş edecek kadar çılgın bir komutan olduğunu gösterdi. saha da olduğu süre boyunca cephe de askerleri ile kaldı.
tam bir taktik dehaydi abd ordusunu geçtim blitzkrieg in yaratıcısı almanlardan bile daha hızlı hareket ediyordu. dolayısı ile ww2 nin ekmeğini yemek isteyen yavsak montgomery nin önünü kesmesin diye adama ikmal bile yapmadıkları oldu.
alman ordusuna direnen 100 kişilik ufak bir birliği kurtarmak için tüm ordusunu gece gunduz yürütecek kadar cesarete saygılı bir adamdı.
savaş yorgunluğunu mazeret saymayacak kadar da deli. bu yüzden asker tokatlayip kızağa cekilmiigi var.
askeri taktikleri alışılmışın dışındaydı alman istihbarat raporlarinda taktiksel olarak anarşist ibaresi geçer. rommel i g. afrika da evire çevire yenen ilk komutandi ki geriye çağırmak zorunda kaldılar.
heinz guderlan, rommel, manstein gibi masa başında çok sağlam taktikler uretmeyip sahada çok hızlı bir şekilde taktik degistirebilen bir komutandi ve her duruma çok hızlı adapte olup ordusunu da buna hazirlayabiliyordu.
bana sorarsanız ikinci dünya savaşı'nın en kenarda köşede kalmış ama en başarılı ilk 3 komutanından biridir.
bana ilk 3 yap deseniz sıralama yapamam ama söylerim;
patton,zukhow,guderian derim hangisnin hangi sırada olduğu size kalmış. rommel de.diyebilirim lakin rommel in durumu biraz daha farklı ben onu goebbels e çektiği xtirle hatırlamak isterim gönlümün birincisi.
devamını gör...
9.
tam bir çatlak kıvamındaki tarihin en sıradışı komutanlarından biri. dünyaya amerikan olarak gelmiş bir panzergeneral adeta. motivasyon konusunda da tartışmasız en iyisi.
no bastard ever won a war by dying for his country. he won it by making some other poor dumb bastard die for his country.
hiç bir piç ülkesi için ölerek savaş kazanmamıştır. savaşı, öbür zavallı aptal piçin ülkesi için ölmesini sağlayarak kazanmıştır
gibi kaçık motivasyon konuşmaları olan çılgın bir generaldi. müthiş kıvrak zekası vardı. bana zekasıyla hep rommel'i andırmıştır. ama ona da söyleyeceğini söylemiş zamanında:
"rommel! seni muhteşem piç! kitabını okudum oğlum!"
rommel'in panzer taktiklerini anlattığı bir kitabı vardı. statik montgomery anlayışı, ortak komutanlığın yavaş işlemesi falan haklı olarak patton'ın canını sıksa da montgomery de çok iyi bir generaldi.
bunun bir de filmi vardır: general patton. 70 yapımı, tavsiye edilir.
no bastard ever won a war by dying for his country. he won it by making some other poor dumb bastard die for his country.
hiç bir piç ülkesi için ölerek savaş kazanmamıştır. savaşı, öbür zavallı aptal piçin ülkesi için ölmesini sağlayarak kazanmıştır
gibi kaçık motivasyon konuşmaları olan çılgın bir generaldi. müthiş kıvrak zekası vardı. bana zekasıyla hep rommel'i andırmıştır. ama ona da söyleyeceğini söylemiş zamanında:
"rommel! seni muhteşem piç! kitabını okudum oğlum!"
rommel'in panzer taktiklerini anlattığı bir kitabı vardı. statik montgomery anlayışı, ortak komutanlığın yavaş işlemesi falan haklı olarak patton'ın canını sıksa da montgomery de çok iyi bir generaldi.
bunun bir de filmi vardır: general patton. 70 yapımı, tavsiye edilir.
devamını gör...
10.
ikinci dünya savaşı bitimine yakın sovyetlere saldıralım derken sovyet ajanları tarafından ortadan kaldırılmış amerikalı general. kim vurduya gitmiştir.
devamını gör...