yazar: halil cibran
orijinal adı: the wanderer
ilk yayınlanma tarihi : ocak 1932
kısa hikayelerden ve güzellemelerden oluşan, halil cibran eseridir. gezgin yol esnasında bir köye misafir olur ve bu süreçte çevresindekilere kısa ve anlamlı hikayeler anlatmaya başlar.
her öyküde; okura bir şeyler katmaya çalışan kitap yer yer derin manalar içerse de cibran'ın kalitesinin biraz altında olduğu muhakkaktır.
orijinal adı: the wanderer
ilk yayınlanma tarihi : ocak 1932
kısa hikayelerden ve güzellemelerden oluşan, halil cibran eseridir. gezgin yol esnasında bir köye misafir olur ve bu süreçte çevresindekilere kısa ve anlamlı hikayeler anlatmaya başlar.
her öyküde; okura bir şeyler katmaya çalışan kitap yer yer derin manalar içerse de cibran'ın kalitesinin biraz altında olduğu muhakkaktır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ivanmilinski" tarafından 16.12.2021 23:03 tarihinde açılmıştır.
1.
bir halil cibran kitabıdır.
daha önce halil cibran eserlerinden ermiş, ermişin bahçesi ve meczup kitaplarını okumuştum. hepsini sevmiştim. bu kitabını pek sevemedim.
kitabı elime aldım ve 2 saatte bitirdim. hatta sürmedi bile o kadar.
kitap kısa kısa hikayelerden oluşuyor. bir gezgin bir köye geliyor ve hikayeler anlatmaya başlıyor. bu kısa hikayelerin çoğu şiirsel ve masalsı hikayeler. bol bol metaforlar ve imgeler kullanılmış.
hikayelerin her birine "hımm" şeklinde tepki veriyorsunuz. üzerine düşünüyorsunuz. hikayeler bana böyle hissettirmesine rağmen pek beğenmedim. bana son derece basit geldi. vurucu veya çarpıcı hissettiğim hikaye sayısı çok azdı.
halil cibran insanın kendini arayışını anlatmaya çalışmış diyebilirim. bunu ne kadar başarmış bilemiyorum.
tam olarak bir yolculuk kitabı diyebilirim. her anlamda. mesela bir otobüs yolculuğunda okuyabilirsiniz. elinizde eriyip biter. iyi hissettirir.
şunu rahatlıkla söyleyebilirim bu kitabı okumadan önce ermiş kitabını okumasaydım başka şeyler düşünebilirdim. bence ermiş müthiş bir kitaptı. çıta oralarda olduğu için pek tatmin olmadım.
son olarak benim elimde olan kitap iş bankası yayınlarından çıkmıştı. kitabın çevirmeni kenan sarıalioğlu. dediğim gibi çok tavsiye etmem. eh işte bir kitap.
daha önce halil cibran eserlerinden ermiş, ermişin bahçesi ve meczup kitaplarını okumuştum. hepsini sevmiştim. bu kitabını pek sevemedim.
kitabı elime aldım ve 2 saatte bitirdim. hatta sürmedi bile o kadar.
kitap kısa kısa hikayelerden oluşuyor. bir gezgin bir köye geliyor ve hikayeler anlatmaya başlıyor. bu kısa hikayelerin çoğu şiirsel ve masalsı hikayeler. bol bol metaforlar ve imgeler kullanılmış.
hikayelerin her birine "hımm" şeklinde tepki veriyorsunuz. üzerine düşünüyorsunuz. hikayeler bana böyle hissettirmesine rağmen pek beğenmedim. bana son derece basit geldi. vurucu veya çarpıcı hissettiğim hikaye sayısı çok azdı.
halil cibran insanın kendini arayışını anlatmaya çalışmış diyebilirim. bunu ne kadar başarmış bilemiyorum.
tam olarak bir yolculuk kitabı diyebilirim. her anlamda. mesela bir otobüs yolculuğunda okuyabilirsiniz. elinizde eriyip biter. iyi hissettirir.
şunu rahatlıkla söyleyebilirim bu kitabı okumadan önce ermiş kitabını okumasaydım başka şeyler düşünebilirdim. bence ermiş müthiş bir kitaptı. çıta oralarda olduğu için pek tatmin olmadım.
son olarak benim elimde olan kitap iş bankası yayınlarından çıkmıştı. kitabın çevirmeni kenan sarıalioğlu. dediğim gibi çok tavsiye etmem. eh işte bir kitap.
devamını gör...