gitmek mi zor kalmak mı sorunsalı

efendim zordur her gitmek, peki ya kalmak kolay midir? gidince belki unutursunuz, silersiniz geçmişi. ya geride kalan veya bekleyenler ne olacak? bencillik değil midir o gitmek? kalmak, bağrına taş basa basa... vefasızlığın bir başka rengidir gitmek diye düşünüyor ancak o giden akla gelince elinden gelen her şeyi yapıp artık başka çaresinin kalmadığı da insanın yüreğini sıkıyor. demem odur sanki ikisi de kendince bir zorluk içeriyor. bu duyguyu ziya taşkent de ne güzel söylemiş:

gitmek, gidebilmek cesaret ister, zordur. ama kalmak daha zordur. çünkü giden insan ya kaldığı yerden hayatına devam eder ya da yeni bir yerde yeni insanlarla yeniden başlar. ancak kalan kişi gidenin anılarıyla yaşamak zorunda kalır. yaptığı her işte, gittiği her yerde gidenin anıları vardır.

kalmak daha zordur. gitmek de her ne kadar zor olsa da birisinin ardında bırakılmak kadar zor olacağını sanmıyorum. giden yeni bir hayat kurmayı göze alarak gitmiştir, kalanın hayatını hiçe sayarak. korkaktır, cesaretsizdir. her ne kadar cesaret ister desek de kalan kadar cesur değildir.
çünkü kalanın gökyüzünü çalmıştır. kaçak dövüşmüştür. elini taşın altına koymamıştır. kaçmıştır.

seven taraflar için ikisi de zor olan durumdur.

kalmak daha zor . her şeye rağmen kalmak.

kalan her daim acı çeken olacağı için ve olduğu yerde kalacağı için kalmak zordur. giden kendine yeni bir yol çizmiştir. kalanın yolu da evi de eskidir.

giden cesaretlidir , daha iyisine inancı vardır ki gider. kalana daha zor.

kalmak zordur, giden daha iyisi olduğu yada olacağı için gitmiştir, kalanı gözden çıkardığı yada vazgeçtiği için gitmiştir. kalan ise gidenin bıraktığı hüzün hatta belki acı ile sıkıştığı yerde nefes almaya çalışır. duygusal bir enkazda altından kaldığı hissin bir gün dağılmasını bekleyerek kalır. öylece kalır...

gitmek daha zor bence. bacaklarım ağrıyor, romatizma var dizlerde. ben kalıp biraz oturayım şurada.

şimdi canlar eğer aşksa bu içinde bir şeyler kademe kademe bittiyse kalmak boşa amam eğer bir umut varsa o zaman son kez kalmaktan zarar gelmez. eğer memleketse bu hedeflerin neler ona bakman gerek sana verilen değer verilen imkanlar neler ona göre düşünmen gerek

nereye gittiğin veya nerede kaldığınla ilgili olarak zorluk derecesi tartışılacak sorunsal.

zannimca kalmaktır.
birisi gittiğinde olduğunuz yerde öylece kalakalirsiniz. kipirdayacak yeriniz yoktur. aslında gezersiniz, dolasirsiniz, insanlarla tanisirsiniz ama yine ayni yere döndüğünüz de onun gittiği yerde olmak yine aynı hisleri verir, yani acıları.

biri gider, kalan öylece ardindan bakar. bu bahsettiğim gitmek/kalmak durumları iki bireyin arasında bulunan o koskocaman sevgi ile bagdastirinca net olarak acısı çok serttir. sacma bir gidis ve kalış, saçma bitisle sonlanan her sey aci verir. giden gittiği her yerde, zihninde kalan insanla gezecekken; kalan insan kaldığı yerden bile kipirdayamaz hale gelir çoğu zaman.

gitmek cesaret ister, kalmak acı.
gitmek ağlamaya esdegerken, kalmak kahrolmaktir.

farketmez. hangisi önüme gelirse.

kalamamak zordur efendim. her yolu denemişsinizdir tekrar dönmek için ama bir türlü yol artık o tarafa dönmemiştir. kalamamak zordur...

benim için kalmanın zor olduğu sorunsal.

gitmek zordur ama her zaman kalmaktan daha iyidir.

gitmekle gidilmiş olunmuyor ki anılar kalıyor, aklın kalıyor. kalmakla da kalınmış olunmuyor ruh çoktan gitmişse. velhasıl kelam ikiside zor.

kavanoz kapağı değilsen gitmeyi de bilmek gerek , gitmek zor derken ki o anlam aldım bohçamı kel oğlan ile cankız meselesi değil zaten. işte yanlış gitmelerden gider yapmışlar.

gitmek zordur. gitmek bir eylemdir. gitmek sizin bir secim yapmanizi gerektirir, bir sorumluluk ustlenmenize neden olur. zor olan secimi, giden yapar. kalan kaderine boyun egmistir. giden, sonradan gittigi icin suclanmayi goze alir ve gittigi icin kendi suclamayi da goze alir.

asil soru gitmek mi zor yoksa gidene kal demek mi zordur?

gitmek bir an için kolaydır. ama belirli bi süre geçtikten sonra yavaş yavaş zor gelir. kalmak ise zaten zorluğa alışmışızdır daha kolaydır.