181.
gidebilmek.
devamını gör...
182.
gidip de kalamamak en zoru; hiçbir yerde, hiçbir kimsede. tek bir adres var o da yol, yolu belli.
devamını gör...
183.
basit ve seviyesiz insanlardan gitmenin kolaylığı, eğer kalınırsa da zorluğu olur.
bir de bazen giden biz gibi dursakta biletimizi onlar kesmiş olduğu için ben "giden" kısmını onlarla dolduruyorum. sonuçta ayaklardan önce ruhlar ayrılmış ki. ayaklar dip dibe kalsa ne önemi var? benim için önemi olmadığından ben hep gittim; önceden sevdiğim ve sevdiklerimden.
pişman mıyım hayır.
bugünde o bahsettiğim yeni arkadaştan gittim. benim değerlerime ve bana şaka olsa bile aşırıya kaçan saygısızlık ve hadsizlik yaptı.
bugün öğrendim ki; insanlar şakası olmayacak olaylarda bile şaka yapıp bunu normal görecek kadar pişkin.
bir de bana "fazla büyütmüyor musun?" dedi. ben de ona "bu normalde büyük bir şey ama sizler genel olarak küçük olduğunuz için size fazla büyük görünüyor. onu küçültmeye çalışma, kendini büyüt o zaman "fazla"yı atmış olursun zaten." dedim ve çok bozuldu. böyle davrandıktan sonra umrumda mı hayır. bana böyle davrandıktan sonra modu normal kalırsa o zaman şaşırsın...
ve kalmayı hak etmeyi geçtim normal insan muamelesini bile hak etmeyen insanlarda kalmak için diretmek size bir şey katmaz ama çok şey götürür. o yüzden gidin...
bazı gidişlerde kalandan daha çok kalışlar olduğunun gerçeği de var tabi. bunu yaşadım. çok berbattı. "sen bıraktın." diye hep suçlayıcı davranıldı da. tutulsaydım bırakabilir mıydım? elleri kenetlenmiş düşünün. ama böyle uyumuşsunuz gibi de bir gevşeme var, el kenetlenmekten çok öyleymiş gibi duruyor ve siz elinizi çekince bırakmış oluyorsunuz. insanlar çoğu zaman korkak ben bunu çoktan anladım zaten. onlar gitmeyi istiyor ama bunu yapacak kalıpları yok bu yüzden bize yaptırıyorlar. el gevşetme olayı gibi. tabi bu kadar basit olmuyor o olaylar. (: laftan çok hissettirme olayıyla gitmek gözüme daha çok basit ve rezil geliyor. istediğinizi dile getirmek olumsuz olsa dahi daha insancıl ve normal geliyor. bence hep bunu seçin.
ikinci olayı da hisler kolay kolay geçmez, yani sözler unutuluyor da o hisler pek değil. hani bazen gidersiniz ama gelmek isterseniz fakat yüzünüz olmaz. hah işte o gidişin pişmanlıkla olsa bile geri dönüşünü engelleyecek olaylara girmeyin. niye mi çünkü bunu başaran biri var. depremden öldüm mü kaldım mı diye soramayacak kadar dibe girmiş birisi. (: ve o'nun bu ömrü değil binlerce ömrü bile düzeltmeye yetmez, yetemez.
başkasına açtığınız yaranın daha büyüğünde boğulabileceğiniz ihtimali var. onun bende açmama şansı vardı ama benim onda kapatma şansım yok.
ölümün bile düzeltemeyeceği şeyler yapıp yaşatıyorsunuz. dıştan göründüğünüz o insan haliniz zoruma gidiyor sadece. dıştan bile benzerlik göstermek midemi bulandırıyor, evet bu kadar. öfke duydum, nefret duydum ama kin duymadım. karşılık da vermedim, her şeye rağmen sıradan bir insan gibi de davrandım ama son darbe ve baya ağır vurma olayına girdi. sana her şeye rağmen sadece sonuncuda biraz kin duydum. o kadar kötülük yap, karşılık alma en son mahvet. kendinde bu hakkı görebildin, hayret ettim. iyilik ve sevgiyle bozulup hiç düzelmeyecek insanlara ilk sen inandırdın beni. ben senden sonra insanların gerçekten yersiz nefretine ve kötülüğüne iyiliğin etki etmediğine inanıyorum.
o kadar kötülük edip iyilik bulan sen ve onca kötülüğüne rağmen iyi davranmış ve her zaman iyiliğini düşünüp seni önüne koymuş bahtsız ve aptal ben. seninki sevgiyse benimki nefret miydi?..
ben seni hiç affetmeyeceğim. ölümün nasıl telafisi yoksa yaptığın birçok şeyin de böyle telafisi yoktu.
mutlu ettiğin kadar mutlu ol, sevdiğin kadar sevil, sevdiğin gibi sevil, yaşattığını yaşamadan ölme ve son olarak; pişmanlığın çaresizliğe dönüşüp seni yiyip bitirirken ne canlıyken ne de cansızken karşıma çık. "öldü, bu yüzden yüzleşmek kolay olur mezarına gideyim." deme mesela. o halini görmek istemiyorum. pislik takıntım var. mezarlık kapısından bile girme. ve beni kapıya en uzak yere koymalarını istedim. ismim ve doğum tarihimde değişecek taşta. cesetimden medet umuyorsan artık umma. çünkü ben ölürken bile arkamda sana tek bir toz zerresi bırakmayacağım. sen benim hiçbir şeyime layık değilsin.
nasıl gidilir öğren...
devamını gör...
184.
küfürsüzlük çok zor.
devamını gör...
185.
kalmak
devamını gör...
186.
gitmek isteyene kalmak zordur.
kalmak isteyene gitmek zor.


denklem bu kadar basit aslında.
devamını gör...
187.
'son nefes'in dediği çok doğru: sözcükler ve olay bile unutulur ama 'o' his yok mu... o an hissedilen duygu taş gibi kalır içimde. yıllar frekansında hiç bir değişiklik yapamaz. o his artık bende değil evrende iz bırakmıştır. kuarklara mal olmuştur. özün sözü; kalp kırmaktan öcü gibiymişçesine kaçın, her gün kimsenin kalbini kırmayayım diye dua edin
devamını gör...
188.
gitmek isteyip de kalmak zorunda olmak.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"gitmek mi zor kalmak mı sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim