yazar : memet türkkan
yayım yılı : 2014
12 eylül öncesinde öldürülmüş devrimci bir öğretmenin öyküsünü kendisinin yerine atanmış yeni öğretmenin gözünden anlatır. etrafını güneş gibi aydınlatmayı kendisine görev bilmiş onlarca öğretmenden biri olan ancak karanlık tarafından yok edilmeye çalışılan güneş öğretmenin öyküsünü okuyacaksınız bu eserde.
yayım yılı : 2014
12 eylül öncesinde öldürülmüş devrimci bir öğretmenin öyküsünü kendisinin yerine atanmış yeni öğretmenin gözünden anlatır. etrafını güneş gibi aydınlatmayı kendisine görev bilmiş onlarca öğretmenden biri olan ancak karanlık tarafından yok edilmeye çalışılan güneş öğretmenin öyküsünü okuyacaksınız bu eserde.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 15.06.2021 10:10 tarihinde açılmıştır.
1.
bir memet türkkan kitabıdır.
her fırsatta söylüyor ve söylemekten hiç sıkılmıyorum: meslektaşım kardeşimdir. bu da öyle bir roman işte, 1980 darbesi öncesinde devrimci görüşleri yüzünden, hem de artvin gibi bir şehirde katledilen güneş öğretmenin romanı.
yıllar önce arada sırada deniz kitabevi diye küçük bir sahaftan kitap alırdım. üç dört kez gidip kitap aldıktan sonra sahaf dükkanının güleryüzlü ama hüzünlü bir adam olan sahibi “ hocam ben size birkaç kitap ayırdım” dedi. kitaplara baktığımda fark ettim ki ben de seçsem bu kitapları seçerdim. o kitapların en üstünde biraz yıpranmış mavi kapağı ile bu roman duruyordu. “ hocam önce bunu okuyun” dedi sahaf abi. gözlerimden mi anladı nedir, daha önce selamlaşmadan öteye de geçmemiştik. demek ki bir insanın okuduğu kitapları bilmek o insanı tanımakla eşdeğer.
kitabı okuduğumda bilmediğim bir şey anlatmadı bana belki ama zaten bildiklerimi canımı acıta acıta hatırlattı.
güneş öğretmen etrafındaki bazı insanlardan farklı düşündüğü için, dünyayı onların gözleriyle görmediği için, ülkeyi güzelleştirmek için başka bir yol hayal ettiği için öldürüldü. bir kişi tarafından gerçekleştirilmedi güneşin katli, imece usulü bir cinayet bu. okuyunca anlayacaksınız ne demek istediğimi.
hala devam ediyor bu sistemli cinayetler. farklı görüşten olan insanlarla tartışmak hala ölüm tehlikesi içeriyor. beynimizi kullanarak, fikirlerimizle tartışacak donanıma sahip olmadığımız için silahlara sarılıyoruz en ateşlisinden, en kesicisinden, en delicisinden.*
öğretmenleri, doktorları ve muhtelif meslek dallarındaki insanları öldürerek kendi fikirlerini kabul ettirmeyi amaçlamak kadar büyük bir canilik ve analitik düşünme eksikliği olamaz.
ben bu tanımımda batman’da katledilen şenay aybüke yalçın kardeşimi, pkk tarafından kaçırıldıktan sonra katledilen necmettin yılmaz kardeşimi, hopa’da bir eylem esnasında katledilen metin lokumcu abimi, daha birkaç gün önce mardin’de bir trafik teröristinin katlettiği suzan basın ve büşra yıldız kardeşlerimi anmadan geçmek istemedim.
bir de ataol behramoğlu’ndan bir şiir iliştireyim tanımın sonuna:
ve cellat uyandı yatağında bir gece,
tanrım dedi bu ne zor bilmece
öldükçe çoğalıyor adamlar,
ben tükenmekteyim öldürdükçe
her fırsatta söylüyor ve söylemekten hiç sıkılmıyorum: meslektaşım kardeşimdir. bu da öyle bir roman işte, 1980 darbesi öncesinde devrimci görüşleri yüzünden, hem de artvin gibi bir şehirde katledilen güneş öğretmenin romanı.
yıllar önce arada sırada deniz kitabevi diye küçük bir sahaftan kitap alırdım. üç dört kez gidip kitap aldıktan sonra sahaf dükkanının güleryüzlü ama hüzünlü bir adam olan sahibi “ hocam ben size birkaç kitap ayırdım” dedi. kitaplara baktığımda fark ettim ki ben de seçsem bu kitapları seçerdim. o kitapların en üstünde biraz yıpranmış mavi kapağı ile bu roman duruyordu. “ hocam önce bunu okuyun” dedi sahaf abi. gözlerimden mi anladı nedir, daha önce selamlaşmadan öteye de geçmemiştik. demek ki bir insanın okuduğu kitapları bilmek o insanı tanımakla eşdeğer.
kitabı okuduğumda bilmediğim bir şey anlatmadı bana belki ama zaten bildiklerimi canımı acıta acıta hatırlattı.
güneş öğretmen etrafındaki bazı insanlardan farklı düşündüğü için, dünyayı onların gözleriyle görmediği için, ülkeyi güzelleştirmek için başka bir yol hayal ettiği için öldürüldü. bir kişi tarafından gerçekleştirilmedi güneşin katli, imece usulü bir cinayet bu. okuyunca anlayacaksınız ne demek istediğimi.
hala devam ediyor bu sistemli cinayetler. farklı görüşten olan insanlarla tartışmak hala ölüm tehlikesi içeriyor. beynimizi kullanarak, fikirlerimizle tartışacak donanıma sahip olmadığımız için silahlara sarılıyoruz en ateşlisinden, en kesicisinden, en delicisinden.*
öğretmenleri, doktorları ve muhtelif meslek dallarındaki insanları öldürerek kendi fikirlerini kabul ettirmeyi amaçlamak kadar büyük bir canilik ve analitik düşünme eksikliği olamaz.
ben bu tanımımda batman’da katledilen şenay aybüke yalçın kardeşimi, pkk tarafından kaçırıldıktan sonra katledilen necmettin yılmaz kardeşimi, hopa’da bir eylem esnasında katledilen metin lokumcu abimi, daha birkaç gün önce mardin’de bir trafik teröristinin katlettiği suzan basın ve büşra yıldız kardeşlerimi anmadan geçmek istemedim.
bir de ataol behramoğlu’ndan bir şiir iliştireyim tanımın sonuna:
ve cellat uyandı yatağında bir gece,
tanrım dedi bu ne zor bilmece
öldükçe çoğalıyor adamlar,
ben tükenmekteyim öldürdükçe
devamını gör...