orijinal adı : the pigeon
yazar : patrick süskind
yayım yılı : 1987
bir çatı katında yaşayan ve bir bankada güvenlik görevlisi olan jonathan noel, sade ve yalnız bir yaşam sürmektedir. ta ki, günün birinde hiç beklemediği bir yerde ve anda bir güvercinle karşı karşıya gelene dek.
yazar : patrick süskind
yayım yılı : 1987
bir çatı katında yaşayan ve bir bankada güvenlik görevlisi olan jonathan noel, sade ve yalnız bir yaşam sürmektedir. ta ki, günün birinde hiç beklemediği bir yerde ve anda bir güvercinle karşı karşıya gelene dek.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "gogol’un dar paltosu" tarafından 23.02.2021 03:22 tarihinde açılmıştır.
1.
ilk kez 1987 yılında yayınlanan patrick suskind novellası. patrick suskind'in türkçeye koku ismiyle çevrilmiş das parfum kitabını okuyup sevdiyseniz ve oradaki psikolojik tahliller hoşunuza gittiyse bu uzun öyküyü de seversiniz.
"sanki gözleri artık onun gözleri değilmiş, sanki gözlerinin arkasında oturuyormuş da ölü, yuvarlak pencerelerden bakar gibi o gözlerden dışarı bakıyormuş gibi geliyordu ona; evet, sanki onu çevreleyen bütün bu beden artık onun değil de o, jonathan-ya da ondan geriye kalan her neyse-, yabancı bir gövdenin devasa yapısı içinde büzüşmüş, ufacık kalmış bir cüceydi, artık egemen olamadığı, kendi istencine göre yönetemediği, ola ki yönetilmesi söz konusuysa, ya kendiliğinden ya da herhangi bir yabancı güçler tarafından yönetilen, çok fazla büyük, çok fazla karışık bir insan makinesinin içinde tutsak kalmış, çaresiz bir cüceydi."
"sanki gözleri artık onun gözleri değilmiş, sanki gözlerinin arkasında oturuyormuş da ölü, yuvarlak pencerelerden bakar gibi o gözlerden dışarı bakıyormuş gibi geliyordu ona; evet, sanki onu çevreleyen bütün bu beden artık onun değil de o, jonathan-ya da ondan geriye kalan her neyse-, yabancı bir gövdenin devasa yapısı içinde büzüşmüş, ufacık kalmış bir cüceydi, artık egemen olamadığı, kendi istencine göre yönetemediği, ola ki yönetilmesi söz konusuysa, ya kendiliğinden ya da herhangi bir yabancı güçler tarafından yönetilen, çok fazla büyük, çok fazla karışık bir insan makinesinin içinde tutsak kalmış, çaresiz bir cüceydi."
devamını gör...
2.
jonathan noel, insanlarla bir arada olmaktan hoşlanmayan, kendine ait bir dünyada yaşamayı tercih eden bir şehir münzevisidir. bir çatı katında yaşayan jonathan bu katı satın almak için otuz yıl boyunca mücadele etmiş ve artık neredeyse muradına ermiştir. son taksitleri de ödedikten sonra kendi evi haline getirmeyi başardığı bu ev tamamen onu olacaktır. insanlarla ilgili kötü deneyimler yaşamış olan noel’i eşinin de yıllar yıllar önce terk etmiş olması, onu gönüllü bir yalnızlığa sürüklemiştir. noel bu metruk çatı katını bir eve çevirmek için elinden geleni yapmış, yerleri halı kaplamış, bir buzdolanı satın almış, odaya yeni bir yatak yerleştirmiştir. yıllardır aynı bankada sürdürdüğü bekçilik görevi hala layıkıyla yerine getirdiği için düzenli bir geliri, belli bir miktar birikimi, annesinden kalan altınları vardır. hayatı gayet düzenli ve planlı bir şekilde devam etmektedir noel’in. işi de öyle zo bir iş değildir. sabahtan akşama kadar bankanın önünde dikilmek ve banka müdürünü karşılayıp uğrulamaktan ibaret, basit, yorucu, sıkıcı ama garanti bir meslektir. bankanın karşınsında yaşayan ve def-i hacetini yol ortasında gören adamdan daha iyi bit hayat sürmesini bu iş sağlamaktadır. ancak günün birinde öyle bir olay olur ki noel’in hayatı alt üst olur. önce size bu olan şeyle ilgili birkaç senaryo sunayım, siz de bu arada aralarından seçim yapmaya çalışın:
a) noel kapıyı açmak üzereyken bir terorist odaya dalar ve düzeneğini yanlış bağladığı bombayı tekrar aktif hale getirmek için odasını kullanmaya karar verir ve noel’i rehin alır, daha sonra da birikmiş bütün parasını alıp, noel’i de yaralayarak oradan kaçar.
b) ev sahibi bunca yıldır ödediği paraları hiçe sayarak noel’i evinden çıkarmak ve ödediği paraların yandığını bildirmek için bölgenin en iyi iki avukatıyla birlikte ve polis nezaretinde kapıya dayanır. evinden aılan noel’i her şeyini kaybetmiş bir halde kendini evsiz adamın yanına gidip onla yaşamaya başlar.
c) noel, odadan çıkar çıkmaz yerdeki ıslaklığa basar ve düşer. kimseyle yakın bir ilişkisi olmadığı için kimse bu durumu fark etmez ve jonathan son anlarını kıprıdayamadan tavana kilitlenmiş gözleriyle hayatının bir muhasebesini yaparak bekler.
d) jonathan, odadan çıkmak üzereyken bir deprem olur ve yıllardır dişinden tırnağından artırarak satın almak üzere olduğu ev üzerine çöker ve biz noel’in hikayesini onun enkaz altından gelen sesi aracılığı ile dinleriz.
eğer “koku” isimli başyapıtın sahibi olan patrick suskind benim gibi yeteneksiz ve hayagücü kıt bir yazar olsaydı, bu dört şıktan biri elbette doğru olabilirdi. ancak suskind romanın devamını çok daha farklı getirir. bu anlatımı çok uzatmadan ve sizi yeterince meraklandığımı umarak, söylüyorum ne olduğunu ve okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. yılların bekçisi jonathan noel, şehir münzevisi jonathan noel, evini nerdeyse satın almak üzere olan jonathan noel odadan çıkınca cam kenarına tünemiş ve ortalığa pislemekte olan bir güvercin görür…
a) noel kapıyı açmak üzereyken bir terorist odaya dalar ve düzeneğini yanlış bağladığı bombayı tekrar aktif hale getirmek için odasını kullanmaya karar verir ve noel’i rehin alır, daha sonra da birikmiş bütün parasını alıp, noel’i de yaralayarak oradan kaçar.
b) ev sahibi bunca yıldır ödediği paraları hiçe sayarak noel’i evinden çıkarmak ve ödediği paraların yandığını bildirmek için bölgenin en iyi iki avukatıyla birlikte ve polis nezaretinde kapıya dayanır. evinden aılan noel’i her şeyini kaybetmiş bir halde kendini evsiz adamın yanına gidip onla yaşamaya başlar.
c) noel, odadan çıkar çıkmaz yerdeki ıslaklığa basar ve düşer. kimseyle yakın bir ilişkisi olmadığı için kimse bu durumu fark etmez ve jonathan son anlarını kıprıdayamadan tavana kilitlenmiş gözleriyle hayatının bir muhasebesini yaparak bekler.
d) jonathan, odadan çıkmak üzereyken bir deprem olur ve yıllardır dişinden tırnağından artırarak satın almak üzere olduğu ev üzerine çöker ve biz noel’in hikayesini onun enkaz altından gelen sesi aracılığı ile dinleriz.
eğer “koku” isimli başyapıtın sahibi olan patrick suskind benim gibi yeteneksiz ve hayagücü kıt bir yazar olsaydı, bu dört şıktan biri elbette doğru olabilirdi. ancak suskind romanın devamını çok daha farklı getirir. bu anlatımı çok uzatmadan ve sizi yeterince meraklandığımı umarak, söylüyorum ne olduğunu ve okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. yılların bekçisi jonathan noel, şehir münzevisi jonathan noel, evini nerdeyse satın almak üzere olan jonathan noel odadan çıkınca cam kenarına tünemiş ve ortalığa pislemekte olan bir güvercin görür…
devamını gör...