hacı taşan

çoğumuz pek tanımaz, neşet bilir anca. neşetin bile hocası denebilir, çekiç ali ile birlikte.

"bütün ahbapları ansın onun adını,
anlayan alırdı onun tadını
emmisi, dayısı, garip kadını
açılsın meydanlar hacı geliyor
bir garip ölümü; acı geliyor

hızmat için nice dağlar aşanı
keskin'li bilirler hacı taşanı
bunca yıllık hızmatları boşa mı
açılsın meydanlar hacı geliyor
bir garip; ölümü acı geliyor. "

diyor neşet ertaş o'nun için.

kattığı bir çok eserin en güzel icrası da yine kendisine ait olmakla birlikte kütahya'nın pınarları ve yüce dağ başında yağan kar idim türküleri fikrimce en şahane icralarıdır.

aşağıdaki linke tıklamaya niyeti olan yanında rakısını hazır eylesin.

bugün ayın ışığı,

üzücü... hakkında 3 girdi var, biri benim zaten.

hacı taşan ölmeden kısa bir süre önce, yıllardır yediği içtiği ayrı gitmeyen çocukluk arkadaşı ile konuşmaktadır. arkadaşı hacı taşan'a takılma amacıyla "ulan hacı, ölüp gideceksin, kimse seni bilmeyecek, adını bile anmayacak. senin tek arkadaşın benim, mezarına da yalnızca ben geleceğim, kıçına da iğne takıp plaklarını çalacağım" der.
hacı taşan kısa bir duraklamadan sonra cevabını yetiştirir: "ben öleceğim ama allı turnam beş yüz yıl söylenecek."

arif sağ ile musa eroğlu yanına gitmiş, tanımıyor bile onları...feci içiyorlar amaaaaaa

5 olsun...çok yazık.

diko...öldürdün beni ya...