hala bin sayfalık kitaplar okuyabilen insanlar olması

kısa videolarla odak noktasını kaybetmemiştir.

bin sayfalık bir kitap bahis konusu ise genel olarak insanların tepkisi " bu kadar sayfa kitap nasıl okunur?" şeklinde olur. bin sayfalık bir kitabı okuyup bitirebilmek ciddi bir zaman ister. okumak için bile bu kadar düşüncelere sevk eden bir kitabın yazılırken geçtiği zorlukları da düşünmek gerek. okuma işiyle içli dışlı olan birine bile zor gelir. eğer ki bu eser romansa daha da zor gelir.

gerçek bir kitap delisi farkına bile varmaz sayfa sayısının...1000 de okur 1500 de(kendimden biliyorum)

kitap alırken sayfa hesabı yapmadan alan ve kitap okumayı hayatının bir parçası haline getirmiş olan herkes için gayet olağan bir durumdur.

okuma etkinliğini nicel yönleri ile tartışmak doğru bir tutum olmaz. bir film başarılı ise ve kendini size izletmeyi başarıyorsa, izlediğiniz sürece saatlerin farkında olmazsınız zaten.(ancak bittikten sonra veya çok sonraları farkettiğinizde bunu anlarsınız ) ancak asıl önemli yönlerin ince detaylar ve bunları belirleyen diğer detaylar olduğu yirmi dakikalık bir belgesel ya da öğretici bir filmi de belki onlarca defa yeniden yeniden izlemeniz gerekir, ancak sindirebilir öğrenip anlayabilirsiniz. kitaplarda böyledir, türü, içeriği yazarın yeteneği, sizin dönemsel zihni elverişliliğiniz, koşullar vs önemlidir. çünkü kitaplar kendi aralarında asla sayfa sayısı veya ebatları bakımından farklılaşmaz, sıralanmazlar.
nicel özellikli bir bakış ve yaklaşım okuma kültürüne uygunluk taşımaz. okuyanlardan olalım yeter. ebatlar dışardakileri ilgilendiren şeyler..

700 sayfalık bir kitabı 3 günde bitiren beni güldüren başlıktır.

sayfa sayısından daha önemli olan o kadar sayfada ne anlatmak istediği. daha fazla sayfa olsa onu da okurum.