kitap okuyabilen z kuşağı bulabilmek

(bkz: macellan pengueni), (bkz: kutup ayısı), (bkz: sumatra kaplanı) veyahut (bkz: kelaynak kuşu) kadar zordur. nesilleri tükenmektedir. yok arkadaş karşıma kim çıksa bu kuşaktan mutlaka sohbetin bir anında geçirir ve sorarım kitap okuma alışkanlıklarını. istisnasız hepsi der ki "en kötü özelliğim bu, okuyamıyorum, okuyamadım da hiç ihihihi".

eziklemiyorum ancak eksiklik olarak görüyorum. daha gideceğiniz çok yol var gençler. biraz kımıldanın.

2000 sonrası olduğum için maalesef z kuşağı kategorisine giriyorum ama bence z kuşağı kesinlikle 2004 sonrası olmalı çünkü sahiden onlarla aramızda uçurum var. biz 97'lilerle bile daha iyi anlaşabiliyorken 2004 sonrası kesinlikle farklı bir dünyadan geliyor. benim yaşıtlarımdan ciddi bir okuyucu kitlesi var. nitelikli okuyucular. fakat daha küçük yaşta olup nitelikli okuyucu henüz ben de göremedim. genelinin ilgisini wattpad, genç-yetişkin türündeki kitaplar çekiyor. 20'li yaşlardaki yazar(!)ların imza günlerini takip ediyorlar, en büyük hayranları oluyorlar. yani her zaman bu tipler vardı ama bu nesilde arttığını görmek çok üzücü. kendimden küçüklere sürekli nitelikli okuyucu olmayı aşılamaya çalışıyorum ama nitelikliyi de geçtim okuyucu dâhi olamıyorlar. teknoloji çağında büyüdükleri için okuma yapmaktansa görselleştirilmiş şeyleri tercih ediyorlar. derslerde bile başarılarının düşük olmasının sebebi bu: daha okuduklarını anlayamıyorlar. z kuşağı sayılmama rağmen gerçekten onlara uzaylılarmış gibi bakıyorum.
kendimden küçük bir sürü, farklı çevre ve kültürlerden arkadaşa özel ders vermekteyim ama hepsinin sorunu aynı: okumuyorlar. okuyanların da okudukları şey okunmaya değer değil. illâ tutup dünya klasikleri okuyun hasan ali yücel klasiklerinden başka bir şey alırsanız gözünüzü oyarım demiyorum ama okudukları 400-500 sayfalık çöp yığınları için çok üzülüyorum onlara. umarım teknoloji onlara okumayı da sevdirir. bu yazdığımı bile okumaya üşenenler çıkacaktır. dümdüz yazı çünkü, ilgi çekici bir görsel yok!

z kuşağı ile fazla bir bağlantım yok ama gözlemleyebildiğim kadarı ile kitap okumak ile araları gerçekten yok. internet, cep telefonu ve bilgisayar kullanım oranları z kuşağında çok yüksek olunca belki eski usûl kitap okumak zor geliyordur, e-kitap okuyorlardır diye düşünüyordum ama bütün gözlemlerim maalesef olumsuz sonuçlandı. umarım böyle değildir. stk'lar ve devlet oranı artırmak için daha fazla kampanyalar yürütmeli, kütüphaneler açmalı, kitap üretiminde kullanılan malzemelerden vergi almayarak daha da ucuzlatma yöntemine gitmelidir.

okumadan geçen bir hayat yarımdır ve hayalleri de kısırdır.

yahu önceki kuşaklar çok kitap okuyordu da z'si mi kaldı bunun. kitap okuma oranı yüzde 40. şimdi bir de kitap var kitap var. içi bomboş hiçbir şey anlatmayan 50 kitap okumak mı dersin, kişinin ufkunu açacak, hayal dünyasını geliştirecek 1 kitap mı dersin? çok fazla kitap okumak önemli değil ne okuduğun önemli.

bu boomerlar beni artık kanser etti. neymiş kitap okuyan z kuşağı yokmuş, olup gideceksin beehh sana ne kimin ne yaptığından. tek derdin bu olsun lütfen. o yaşa gelince kendime bu tarz dert edinirsem aklımda bulunsun yeteri kadar yaşadım belli ki bundan sonrası civiklasiyor diyerek burnunu ve aazimi tutar ölürdüm ya da çaya fazladan iki şeker atar eks olurdum. te allam ya.

okumalarinda sorun yok. okuyorlar. sorun okuduklarini anlamamalarinda.

kendini bir şey sanmayan boomer kuşak birey bulmaktan daha kolay olan arama işlemi.* sanırsın bana ülkenin okuma oranı çok yüksek de bir de z kuşağının çetelesini tutuyor. üst kuşak okumayı, öğrenmeyi reddettiği için bazı şeyler olabildiğince kötü halde değil mi zaten?

hayatında hiç (evet hiç) kitap okumamış bir arkadaşım vardı. benle yaşıt. 1981'li. biz "millennial"larmışız, geçen sene öğrendim hahah. neyse o arkadaşım, tanıdığım en zeki insanlardan biriydi. o da benim zekama iltifat ederdi. neyse... kitap okumak bir üstünlük değil ama bence okunmalı. yani sık veya çok okumak şart değil. kitap okumayı aşırı sevmek de şart değil. ben mesela 70'ler öncesi sinemasını pek sevmiyorum ama günümüzdeki filmlere ilham veren yapıtlarını izlerim. bu benim için bir kazanım. bazılarını da sevdim bu arada o filmlerin. derin bir kültürel anlayışınızın olmasını istiyorsanız, kitap okuyun ey z kuşağı. hayranı olduğunuz birçok kişi, kitap okuyan kişilerdir. sadece edebiyatla da sınırlı değil bu. ben mesela metal müzik seviyorum ama judas priest'i hiç sevmem, black sabbath'ı ise az severim. dinledim ama albümlerini bu grupların zira hayranı olduğum birçok müzik grubuna ilham olmuş topluluklar bunlar. bilmem anlatabildim mi.

çok büyük ön yargı. evet 2000 sonrası doğumluyum. z kuşağı şöyle, z kuşağı böyle... gömecek başka kuşak yokmuş gibi. dünya tarihinde hiç böyle gömülmüş başka bir kuşak yok. ben küçükken hiç büyüklerimin "sen x kuşağısın, anlamazsın. ben y kuşağıyım. senden daha tecrübeliyim." gibi sözler duymadım. ne oldusa bu z denen kuşakta oldu. z kuşağına çok büyük bir ön yargı oluşuyor. "kitap okumazlar, hobi edinmezler, zorluk nedir görmediler." bırakın yakamızı. daha geçen sene toplamdan 25 kitap okumuşum. yapılan bir araştırmaya göre bir türk vatandaşının senede yaklaşık 7 kitabı bile zor okuduğunu düşünürsek... çevremdeki arkadaşlarımdan da var bir sürü kitap okuyan. lütfen bu boş tartışmalara girmeyin. bize en iyi yönlendirmeyi gene siz yapabilirsiniz. bizi kendinizden böyle soğutmayın.

y kuşağı her gün dostoyevski okuyor sanırsın.


ömründe kitap okumamış ama 1950 doğumlu.

şimdi kim haklı?

işaret ve baş parmağıyla yazı fontunu büyütmeye çalışmasına şahit olmakla sonuçlanıyor. basılı kitap verince ellerine.

evladım o öyle büyümüyor. tabii sırf çevre aşkından, çoğunlukla e-kitap okuyorsun onu da biliyoruz. *

internet sebebi olabilir. internetten bir şeyler okumak da iyidir ama alınan bilgi bölük pörçüktür. yeterince güvenilir değildir. sloganvaridir.analitik ve sorgulayıcı düşünebilmek için yeterli değildir.kitap yavaş ilerlediği oyunlar gibi hızlı ilerlemediği için de olabilir. ama bilsinler ki kızdıkları boomerların da çok büyük ekseriyeti kitap okumazlardı. doğru dürüst gazete bile okuyan azdı. sonuç ortada,kulaktan dolma sloganlarla düşünmeleri ve konuşmaları bu yüzden.z kuşağı en azından polisiye roman veya hikaye kitapları okusun. ayrıntılara dikkat ve sorgulayıcı düşünme yeteneklerini çok geliştirir. aslında her yaştan insanımızın kitap okuma alışkanlığı edinmesi lazım. bu yaştan sonra edinilmez dememeli. günlük yaşamın sıkıntı ve zorlukları o kadar fazla ki, kafasında bir sürü stresli düşünceler olan kişinin de kendini vererek kitap okuması zor ama bir yerden başlamak lazım, çünkü yaşam sıkıntılarını en aza indirmiş medeni toplum olmanın yolu da kitap okumaktan geçiyor.

bulamayız çok zor. teyzem istedi diye telefonundaki oyunları sildim 120 tane oyun vardı belki sayamadım hepsini çocuklar yüklemiş. dopamini hızlı şekilde elde etmeye bu kadar alışmış bir nesil kolay kolay rus romanı okumaz. hatta çoğunlukla biz de dahiliz buna. bu hızlı tüketimin önünü kesmek için ara ara detoks yapıyorum zor oluyor ama işe yarıyor da. ha ama çocuklarda işler mi hiç sanmıyorum. buna evrildik artık

her kuşağın toksik kesimleri ve okuyan aklını kullanan kesimi mevcuttur bu z kuşağı içinde geçerli değişen bir şey yok

edebiyatın dönemlerini ezberden sayar, okumamış olsam bile bir sürü kitabın konusunu anlatırım. çok hafife alıyorsunuz bu kuşağı, gülüp geçiyorum.

önemli olan bir kitabı okumak değildir ayrıca. o kitaptan bir anlam çıkaramayıp aptal gibi okuduysanız boşuna kitap okudum demeyin. cin ali de bir kitap sonuçta. haha.

çok gereksiz bir önyargı. ve şunu da bilmek gerekli şikayet etmeden, z kuşağı x kuşağının çocuklarıdır.

nedir bu z kuşağı ile alıp veremediğiniz, bir salın yahu, sanırsın diğer kuşaklar kitap kurdu, çocuk denileni değil gördüğünü yapar, bir önceki nesilde kitap okuyan varsa sonraki nesilde aradığınızı bulabilirsiniz.

boşuna gençlere yüklenmeyin, ülkece kitap okuma oranımız %1 bile değil, binde bir. yani %0.1 dünyada 86. sıradayız, masallah kapistigimiz ülkelerin adını bile duymadım yazamıyorum hatta a**

z kuşağında bu oranı sadece benim kardeşim ve arkadaşlarının okuduğu kitaplar komple ülkeyi ikiye katlar. tum kusagi hesap ediverin.

milliyet 2018 güngör urasın yazısından
kitap okumak toplumuzda yerleşmemiş bir alışkanlık. doğrudur biz kuşak gereği daha fazla görsel medyaya maruz kaldığımızdan belki körelmiştir. ama bizden önceki kuşakların da öyle aman aman okuma alışkanlığı olmadığı ortadadır. şahsen ben "z" kuşağına mensup birisi olarak okuyorum. arkadaşlarımı düzenli kitap okuyan insanlar arasından seçmeye çalışıyorum.
tanım: sanıldığı kadar zor olmayan durum. nerede aradığınıza bağlı aslında. daha doğrusu çevrede okuyan insan bulmanın zorluğuyla eş değer zorlukta bir durum.