hala oruç tutup teravihe giderek cennete gideceğine inanan insanların olması

ve hala kişilerin inançlarıyla alay eden insanların olması. yetmedi mi? bırakın artık insanlar huzur bulduğu şekilde yaşasın!

(bkz: iki fav fazla almak için günaha girmek)

21. yy. deyiz, yıl olmuş 2022... hâlâ "düşünce özgürlüğü" safsatası altında, kendini "aydın" görüp, insanları inançları doğrultusunda küçümseyen, "fikirlerini" empoze etmeye çalışan insanların olduğunu bilmek üzüyor beni. biri inanır, diğeri inanmaz... bu kimseyi ilgilendirmez. bu başlığa; inanan biri, bu başlığı açanın aksini iddia ederek başlık açsa, "yobaz" olur, "gerici" olur, olur da olur... insanların düşünceleri, inançları sadece kendilerini ilgilendirir ve alaycı, küstah bir tavırla güya "eleştirmek" kimsenin haddi değildir.

bu insanlar yüzünden, ben hiçbir zaman özgür olamayacağım galiba. az önce bu konu ile ilgili uzun bir tanım yazdım, işim olduğu için leptobu kapatmak zorunda kaldım. bu kafada olan ebebeynlerim, tanımımı görüp beni azarlamasın diye.

bu konuda özgür bir tanım bile yazamıyoruz. hep bu kafadaki tiplerin yüzünden.

o insan oncesinde etik ve ahlaka onem veriyorsa, hangi ibadeti yaptigi neye inandigi fark etmez. bi toplum olarak ayristirici olarak degil birlikte yasamayi ogrenerek gelisiriz. yargilayacagimiz sey bir kisinin oruc tutup teravihe gitmesi olmamali. toplum icerisindeki davranislarina bakmaliyiz ilk once.

din , ideoloji ve herhangi bir disiplin sistemi fark etmeksizin yapmamız gereken tek birşey var : i-nan-mak . kişi bu şekilde cennete gideceğine inanıyor , gider. her gün 1000 kere ağaçlara selam vererek cennete gideceğine mi inanıyor , gider . her gün sağ ayağının üzerinde zıplayıp çay sersivi yaparak cennete gideceğine mi inanıyor, gider. buna kimse karışamaz , böyle gereksiz coolluk kastığını düşünerek bu tarz başlıklar açan kişilerin karar mercii olabileceği bir durum değil bu . bu ülkenin en ama en büyük , hala aşamadığımız problemi de bu işte , birilerinin birilerine sürekli karışıp müdahale etme içgüdüsüne sarılabilecek kadar mutsuz olması ve bu konuda kendilerini sonuna kadar haklı görmesi . dincisi de aynııı , atatürkçüsü de aynı , inanmayanı da aynı . karışmayın kardeşim . karışmayın . kim neye inanıyosa onu yaşasın , yaşayacak zaten .

hem saygı bekliyorsunuz hem de böyle saçma sapan başlıklar açıyorsunuz. biz kalkıp da buda'ya tapanlara bişey diyor muyuz? hinduların ellerini tutabildikeri kadar havada tutarak tanrıya yaklaştıklarını düşünmelerine de karşı çıkmalısınız o zaman. değil mi? madem inanmıyorsunuz inananlara karışmayın. "sene olmuş kaç hâlâ inanan var be, ne büyük şey." diye düşünürseniz öyle olur zaten. modernlik adı altında dinsizliği övmek de çok havalı.

yetmez ama evet, başka şeyler de lazım.

orucu sadece açlık olarak hissettim yazıyı okuyunca.
benim efendim o. orucumu tutarım, teravihe giderim, namazlarımı kılarım. ona buna salça olmamaya çalışırım, kalp kırmam. birinin hakkını yiyeceğim diye ödüm kopar, asla kimsenin hakkına el uzatmam.
bunlar bana aslında kişisel huzur getiriyor, cennete gider miyim gitmez miyim tabiki bilemem. bu ibadetleri cennete gitmek için değil de sanki mükellef olduğum için yapıyorum ilk sırada bu sebep geliyor. iyi bir insan olmak.
ne zulümler edip camiden çıkmayanı da gördük biliyoruz. neye yaradı diye sormuyorum değil de işte o da allah ile onun arasında gene birşey bilemem yani.

artı bir.
ibadet yapmak bana huzur veriyor.
miktarı ve niceliği benim anlık ihtiyacım doğrultusunda oluyor.
sonundaki ödül bana yeni bir hayat umudu veriyor.
herkesin kendini iyi hissetme şekline kimse karışmasın bi zahmet.

2 ihtimalli sonucu var.
1-allah yoksa zaten hep beraber toprak olacagiz, anusumuze solucan girecek ve final.
2- allah varsa iste o zaman isler inananlar ve inanmayanlar icin degisecek.
simdi bana gore allah var size gore yok ama ya varsa.
(bkz: sen şimdi naneyi yemedin mi)

bir oturuşta bir litre ramazan serbeti içen insanlardır. saka saka normal insandırlar kime ne.

benim kalbim temiz. sıfır efor, bu şekilde cennetin bana bahşedileceğine inanıyorum.

allah'ın merhameti olmadan kimse cennete gidemez.

merhameti kazanmanın yolu da safi ibadet değildir.

ibadet allah ile kulun özelinde bir konudur.

ama allah'ın merhametini insan diğer insanlara hayvanlara doğaya çevreye merhamet ederse kazanır .

merhamet edilmeyen merhamet edilmeyecektir.

maun suresi önemli bir süredir..

illa yaptığınız şeylerin somut karşılığını almanız gerekmiyor, bu astrolojiye ve enerjiye inanmak gibidir. gözle görmediğiniz şeyler de size huzur verebilir, sonucunda hak ettiğinizi alacağınıza inanıyor olabilirsiniz. burada tek problem istismara açık olmasıdır.

neden insanların fikirlerine saygı duymayı öğrenemiyoruz acaba? herkes istediği dine veya herhangi bir şeye inanabilir, hiç inanmayabilir. isteyen ibadet yapar, isteyen yapmaz, ama karışmak bize düşmez. bir başkasının özgürlüğünü kısıtlamadığı sürece herkes özgürdür.

cennete gidecek olsada, öyle bir şey olmasada bok yedisi kimseyi almadı afedersin.
etrafına tüccarlık yapmasın, takvalı bir insan olup ibadetine baksın kafi.
çünkü son baktığımda burada ki kimse tanrı değildi!
herkes işine gücüne baksın yeterli. seni rahatsız ediyorsa şayet, ondan sonra konuşursun.