hamam böceği

çok yüksek radyasyona dahi dayanabilen bir böcek.kafası koptuğunda'da uzun bir süre daha yaşayabiliyor.

bir de bunların kanatlıları var. evlere şenlik.
(bkz: uçan hamamböceği)

rivayetlere göre insanlardan tiksindiği söylenen böcek. aynı zamanda oldukça hızlıdır, üstümüze gelme gibi bir huyu vardır.

eve girdiği noktalar, daire kapısının altındaki boşluk, banyo ve tuvaletteki havalandırma penceresi veya mazgalı ve klozet arkadan çıkışlıysa, o arka kısmın duvara bağlandığı yerdir. banyo ve tuvalette zeminde su gider kapağı varsa oradan da girebilir. poşetle filan tıkayın. çok küçük yavru olarak eve sızıp içeride büyümesi de mümkündür.

siyah olanların uzun yapılıları erkektir. erkek bulduysanız şanslısınız. daha yuvarlak gövdeliler dişidir. dişiler ürer. dişinin üzerine zehir sıktığınızda arkasından beyaz bir top bıraktığını görürsünüz. yumurtasıdır. yumurtaya etki edebilen bir zehir henüz icat edilememiştir.

yukarıdaki bir arkadaşın dediği bayer maxforce gel, bu hayvana karşı benim de gördüğüm en etkili silahtır.

"bu böcek almanya'dan bir bira şişesinin içinde geldi!" demek istediğim böcektir.

üstüne piyano düşse de ölmeyip o iğrenç antenlerini sallayarak yamuk yamuk bakar adiler.

bunlarla uğraşılmaz, evi tümden yakıp başka bir şehire taşınmak lazım.

sarı saçları mavi gözleri vardır, boyu 1,88 olabilir.

bayer max force gel ürünüyle üstesinden gelinebilir. gözünüzde abartmayın. böcek işte.

"dış görünüşü önemli olmasaydı; uğur böceğini sevdiğin gibi hamam böceğini de severdin." (joker)

evde kedi besleyemediğim için bunlan oynardım çok oyuncu bi hayvan böyle gece ışıkları bi yakıyon önce göz göze geliyon sonra birden koşmaya başlıyorlar birden önüne geçiyon aksi yöne falan koşuyolar.

sevimli ve cana yakın hayvan, oldukça hiperaktif, sanıldığı gibi pis değil, radyasyon emici.

or.....ço...

şunlar yerine dinozorlar gelseydi allah belanızı versin ya sizin.

adını okuyunca bile her yerimin kaşıntı tutmasına neden olan böcek.

ismi bile tiksinmeme sebep oluyor. bende travma yaratmış böcek... peki nasıl? anlatim;
bir gece misafirlikte dişlerimi fırçalamak için banyoya girmiştim. yıllardan beri böceklerden hep tiksinirim ama öyle çok korkmam. tabii başıma ne gelecek haberdar değilim. aldım diş fırçamı, kulağımda kulaklığım banyodayım. bir baktım sağ ayağımda bir kaşınma, sonra baktım bu kaşıntı git gide yukarıya çıkıyor ve artıyor. dedim 'allah allah bu ne' bacaklarıma bakındım ayağımı sallayıp biraz kaşıdım ama baktım geçmiyor, hatta ayağımı salladıkça artıyor. anladım böcek olduğunu. hemen içeriye koşturup herkesin yanına gittim. çılgınlar gibi zıplayıp çığlık atarken 'böcek böcek' diye bağırıyordum.. sonra birinden ses geldi: "tamam sakin ol kızım hamam böceğiydi, düştü ayağından gitti şimdi"
allaahhh
önce emin değildim ne olduğundan bu ses bana kanıtladı ne olduğunu. oturdum yere koca kız demeden hüngür hüngür ağladım. namaz kılan halam bile namazı bozup içeri koşturmuştu ne oluyor diye...
o gün bu gündür ne zaman böcek görsem aynı şekilde oturup ağlarım.
sağ olsun o sapık hamam böceği..
tamam kardeş anladık böceksin de yani neden ya neden? neden ayağıma tırmanmayı seçtin? amacın neydi?

velhasılkelam nefret ederim hamam böceklerinden. kendileri dinazorlardan daha yaşlı bir tür bu arada. o büyük yok oluşa şahit olmuş ve yok olmamışlar. *
-ha bu arada bu mu travma lan diye dalga geçmeyin, kim benim bu travmamla dalga geçtiyse buna benzer hikayeler yaşadı. * misal bir arkadaşım dalga geçmişti, 2 ay sonra kendisi çıplak ayakla hamam böceği ezip benim yaşadıklarımı yaşadı. kısaca 'gülme komşuna gelir başına'-

ben dün bir hamam böceği öldürdüm

kendimle aramın bozuk olduğu günlerden birinde, vakit gece yarısına gelmek üzereyken haftalardır güya okumak için yanımda taşıdığım kısa bir romanı hala okumuyor olmanın verdiği suçluluk duygusuyla televizyonda, zihnim kendimle meşgul olmasın diye rastgele gezinirken yan odadan "pıt" diye bir ses duydum. yatmadan odayı biraz havalandırayım diye açtığım pencereden bir böcek girmiş olabileceği aklıma geldi hemen. böyle bir şey olmadığını umarak kapı girişini gözetlemeye başladım. bizimkisi şapşal şapşal gezinerek girdi içeriye. ben görünce küfür kıyamet koltuğun üzerine çıktım. sesimi duyunca heyecan yaptı, nereye gideceğini bilemedi. kapının yanındaki koltuğun altına kaçtı, sonra çıkıp kitaplığın oraya gitmeye çalışırken ben yere inip önüne geçerek "siktir git, gelmeee !!!" diye bağırarak korksun diye telefonu yere vurmaya başladım. korkup kapının kenarından duvar kenarında, köşebentin kısa kalıp kapatamadığı aralıktan içeri girdi. bu eve taşındığım üç yıldır canlı olarak gördüğüm üçüncü hamamböceğiydi bu. ilkinde cok fazla korkmuş, böcek ilacı olmadığı için öldürememiş ve kendimi odaya kapatmıştım. ertesi gün bir böcek ilacı almıştım. hala banyoda takılırken yakalayıp böcek ilacını üstüne boca ederek öldürmüştüm. ayaklarını havaya diktikten sonra hala ufak kıpırtılar devam ediyordu. sonrasında bir yerlerde bu böcek ilaçlarının böceklere çok fazla acı çektirdiğini okumuştum. bu küçük çaplı bir vicdan azabına yol açtı bende. bu sefer karşılaştığımda o kadar korkutucu gelmemişti aslında ama yine de çok korkuyormuş gibi davranıp koşarak böcek ilacını almaya gittim. saklandığı köşeye sıktım hemen. çıkmayınca başka yere gitmiş galiba diye düşündüm. biraz sonra çıkıp kaçmaya başladı. ilacı sıkmaya devam ettim. çok fazla sıkmak zorunda kaldım. sonrasında öldü. hamam böceklerinden neden nefret ettiğimi pek bilmiyorum. hatta nefret ettiğimden de emin değilim. bunu sorguladığımda aklıma babamın evde hamam böceğinden koşarak kaçması geliyor. babamı bu kadar korkutabildiği için önce saygı duysam da babamın öfkesine maruz kaldığı için de pek ondan yana olmak istemedim. babam onu katlanmış bir gazeteyle öldürdü. hem böcekti zaten. babamı ne kadar sevmesem de babama karşı bir böceğin tarafını tutamazdım. ben galiba, babam korktuğu ve nefret ettiği için korkuyor ve nefret ediyorum hamam böceğinden. haksızlık ediyorum o zaman.

tanım: katlanmış bir gazete, sert bir cisim veya böcek ilacı ile öldürülebilen; sıklıkla insanların öfke ve nefretine maruz kalan; hayvanseverlerin bile görmezden geldiği, haklarını gözetmediği bir böcektir.

aklımdaki tek soru bu tanrı cezası yaratıklar nasıl evrimleşti. herifler resmen ölümsüz übermensch'in haşare hali. allah belalarını versin bir an önce bu gezegenden yok olmaları dileğiyle doğanın dengesi falan umrumda değil.

yaşam alanımda bulunmadığı sürece kendisi ile derdim yok.

evcil hayvan diye binlercesini besleyen küçük kız.

uyurken bir yerden 'pıtı pıtı pıt pıt' şeklinde seri sesler duymaya başladıysanız sizin için 'darkest hours' dediğimiz tanım da başlamıştır.

ona portakal suyu ikram ederseniz eğer 'beetlejuice' olur.

kurtulmak için kedi besleyin yiye yiye bitirirler karafatma da dahil.