1949 doğumlu japon yazar. yazmaya 1978'de bir beyzbol maçını izlerken karar vermiş. dünyaca ünlü ama japonlar tarafından eserlerinde amerikan kültürünü fazlaca barındırdığı için eleştiriliyor.
eserlerinde kedi, müzik, gizemli kadınlar, olağanüstü olaylar barındırır. size olayları ayrıntısıyla anlatır, karakterin yaptığı yemekten dinlediği parçanın adına, sigarasının markasına kadar detay verir, olay örgüsünü oluşturup kitaba sizi bağlar, sonunda sorularınızın yarısını cevaplamadan bırakır, kalakalırsınız. buna rağmen çoğu kitabını okuduğum ve bayıldığım yazar.

eserlerinden bazıları;
(bkz: imkansızın şarkısı)
(bkz: sahilde kafka)
(bkz: 1q84 serisi)
(bkz: zemberekkuşu'nun güncesi)
(bkz: kumandanı öldürmek)
devamını gör...
gazze- israil çatışması zamanları yani 2009'da israilde düzenlenen jerusalem prize'a (kudüs ödülleri) davet ediliyor yazarımız. çevresi tarafından ''eğer gidersen eleştirilerin odağı olursun, gitme'' önerilerine daha doğrusu uyarılarına maruz kalıyor fakat o gitmeyi seçiyor. ödül konuşması sırasında ise yumurta-duvar metaforunu israillilerin gözlerinin içine baka baka kullanıyor, mükemmel bir konuşma yapıyor.

--- alıntı ---

yüksek taş bir duvar ile o duvara çarpıp kırılan bir yumurta varsa, ben her zaman yumurtadan yanayım. evet, duvar ne kadar doğru, yumurta ne kadar yanlış olursa olsun ben yumurtanın yanındayım. çünkü her birimiz bir yumurtayız. her birimiz kırılgan kabuğumuzun içinde nadide birer ruhuz... ve hepimizin karşısında bir duvar var. bu duvarın adı sistemdir. duvarın bizi koruduğunu zannederiz ama o bazen kendi bildiğini okur ve bizi öldürmeye, bize başkalarını öldürtmeye başlar, soğuk, etkin ve sistematik biçimde. duvar çok yüksek, çok güçlü ve çok soğuk. bir gün barışa kavuşacağımızı umuyorsak, bu zafer nadide ruhlarımızın birlikteliğiyle elde edeceğimiz sıcaklık sayesinde mümkün olacak. duvarın, yani sistemin, ruhu yok. onun bizi kullanmasına, bildiğini okumasına izin vermemeliyiz. bizi sistem meydana getirmedi: onu biz meydana getirdik. işte size söyleyeceklerim bu kadar.

--- alıntı ---
devamını gör...
hiç okumadığım bir yazar. ilgimi çekti doğrusu. araştırmayı düşünüyorum.
devamını gör...
kitapları birbirine çok benzer. belirli karakter tiplerinden vazgeçemez. çok fazla tekrara yer verir. en iyi iki kitabı okunsa yeter. benim önerim: zemberekkusunun güncesi ve sahilde kafka.
devamını gör...
şimdilik sadece üç kitabını okuduğum ve diğer kitaplarını okumaya devam edeceğim yazar. imkansızın şarkısı ile tanımıştım kendisini. ne zaman the beatles'ın norwegian wood şarkısını duysam bu kitabı hatırlayarak gözlerim doluyor. çok fazla içselleştirdiğim, o zamanki duygularıma tercüman olan bir kitap. imkansızın şarkısı dışında uyku ve rüzgarın şarkısını dinle kitaplarını da okudum. herkese gönül rahatlığıyla önerebileceğim bir yazar.
devamını gör...
gram okumadım tırt bir yazar.

-aynanın önünde soyunup kendi vücudumun eksiklerini sıraladığım o zavallılık duygusuna ilişkin hatıram, içimde şu an bile aynı şekilde varlığını koruyor. ödünç aldığım şeyler fazlasıyla çok, ödünç verdiğim doğru dürüst bir şey ise yok. ben işte böylesine zavallı, tezatlarla boğulmuş bir alacak verecek tablosu gibiyim.

-tolstoy'un dediği gibi, ''mutluluk bir alegori, mutsuzluk ise bir hikâye''
devamını gör...
karakter kadrosu yoksul bir romancı. hemen her romanında aynı tip kahramanlar kullanıyor. yine çoğu kitabıni olması gerekenin iki kati uzunluğunda yazıyor. çok fazla tekrara yer veriyor. gereksiz yere sıklıkla marka adı aniyor. iki kitabı okunsa yeterli. bunlar dışında hayal gücü zengin, üretken, yetenekli, başarılı bir romancı. bazen finalleri ikna edici olmayabiliyor. yani o fantastik olayları anlamlı biçimde birbirine bağlayıp bir mantık oluşturmuyor. nobel ihtiyaci yok. zaten dünyanın en ünlü yaşayan romancisi. üslubu elestirmenlerce biraz basit bulunur. dunyanin yaşayan en iyi yazarı değildir kesinlikle. lakin cok azimli. ornegin kazio ishiguro daha iyi bir yazardır. nobel onun hakkiydi ve aldı da.
devamını gör...
kitaplarını okurken karakterlerle beraber aynı müzikleri dinleyip aynı filmleri izletebilen ,çok uzun bir anlatıma sahip olmasına rağmen son cümleye kadar seni sürükleyen hayal ve gerçeğin karışımı bir anlatıma sahip yazar.
t2:ismini söylemesi eğlenceli yazar.
devamını gör...
kötü yorumlara fazla takılmayın, kitapları su gibi akar gider. okuması hayal gücünü diri tutar keyiflidir. burada herkes james joyce- ulysses'i hatim etmiş gibi artistlense de okurken hafifliği seven çoğu okura zevk verecektir.
devamını gör...
sıra dışı bir hayal gücü olan tam olarak iyi mi kötü mü karar veremediğim yazar.
devamını gör...
zamanında yaban koyununun izinde'sinin doğan kitap baskısını okuduktan sonra bir süre başka bir kitabını almaya çekindiğim yazardır. sırf olay örgüsünü merak ettiğim için nihal önol'un -fransızcadan- çevirisine katlanmış ve okumaya devam etmiştim. diğer birçok kitabının japoncadan çevrildiğini yeni öğrendim, bu yüzden bir şans daha vereceğim kendisine.
devamını gör...
yabancı yazarlar arasında en sevdiğim ve vazgeçilmezim olan, yaşı itibariyle daha fazla eser bırakamayacağını düşündüğüm için kitaplarını idareli okuduğum yazardır. belirtmeliyim ki tarzı herkese hitap etmez özellikle farklı tarzlarda kitaplar okumaya alışkın olmayan insanların daha çok zorlanacağını düşünüyorum. benim şimdilik en sevdiğim tadı damağımda kalan romanı 1q84 oldu. olaylar ve karakter örüntüsüyle kafa yakan bi yazar olmasıyla birlikte kitaplarına gerçekten kaliteli müzik önerileri, kitap önerileri vs. eşlik ediyor ve genellikle kitapta bahsedilen müzikle kitabı eş zamanlı okuduğunuzda olaylar kafanızda dizi etkisi bırakıyor. hakkında söylenecek çok şey var. eğer bir şans vermek isteyen olursa "sahilde kafka" güzel bir başlangıç olabilir fikrimce. böyle yazarların sayısının artması dileğiyle...
devamını gör...
okuyup anlaşamadığım yazarlar arasındadır. aşırı detaycıdır.
devamını gör...
ismini duyunca bile hüzünlendiğim uzak doğu edebiyatının en güzide yazarlarından birisidir. ne olurdu şu garibana bir nobel verseydiniz. nobel alamadan ölürse gözleri açık gider. (bkz: 1q84)'ü tek ciltlik haliyle okudum hem hayal dünyam gelişti hem de kol kaslarım.
devamını gör...
merak ettiğim kitabı şudur:
(bkz: mesleğim yazarlık)
devamını gör...
16 yaşındaki ben imkansızın şarkısıyla norwegian wood’la tanışmıştır. sahilde kafka’nın hastalıklı bir kitap olduğunu düşünmüştüm o zamanlar. 1q84 bambaşka bir roman perspektifi sunmuş, haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonu etkilemiş uzun sorgulamalara sürüklemişti. orijinal bir yazar neticede. her dönem okunmaz ama. ayrı bir psikoloji gerektirir kitapları.
devamını gör...
herkesin sevemeyeceği kendine özgü bir tarza sahip yazardır. ilk okuduğum kitabı karanlıktan sonra'ydı. tarzına alışkın olmadığım için çok farklı gelmişti. ikinci bir şans verip tuhaf kütüphane'yi okuduğumda tarzına daha fazla adapte olurken "haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonu" eseriyle benim için zirveye ulaştı. en son "imkansızın şarkısı" isimli kitabını da okudum ve diğer eserlerini de okumayı düşünüyorum. kitapları muhteşem bir hayal gücüyle harmanlanmış satırlarıyla okuyucuyu içine çekmektedir. ayrıca 2018 yapımı şüphe filmini izlerken de yazarın bir öyküsünden esinlenildiğini bilmeden senaryoyu "haruki murakami" yazmış gibi demiştim. film künyesine baktığımda şok olurken yazarı ne kadar çok benimsemiş olduğumu anlamıştım.
devamını gör...
eserleri arasından yalnızca sahilde kafka'yı okuduğum yazar. 1q84'ü merak etmeme rağmen okuduğum ilk kitabından sonra cesaret edemedim.

okumamın üzerinden belki 7-8 yıl geçmesine rağmen benim için bitirmesi hayli zor bir kitap olduğunu dün gibi hatırlıyorum. bugünden geriye baktığımda hatırımda kalan tek şey ise kitabın birebir oedipus anlatısı olduğu. hâlihazırda oedipus tragedyasını yalayıp yutmuş biri olarak neden 700 sayfalık halini okumaya çalıştığımı sürekli sorgulamıştım.

tam japon sayılmaz belki ama ille de japon yazar okumak isteyince kazuo ishiguro'yu kendisine yeğlerim.
devamını gör...
1q84'ü okuduktan sonra ben şimdi ne yaşadım diye düşündüğüm yazar. goodreads'den baktım 2 kitabını okumuşum, tuhaf kütüphane'ye 2 yıldız vermişim o kitabı okurken de beynim yanmıştı hatırlıyorum. 1q84 ise 4 yıldız, çok orijinal bir kitap, okunmasını öneriyorum. e kitap halinde bir kaç kitabı daha mevcut ama içinde bulunduğum yaşam yeterince beyin yakıcı olduğu için bir süre daha okumam diye tahmin ediyorum.
devamını gör...
sahilde kafkayı okurken zorlandım. bitirince sevdim gibi olmuştu. şimdi aklımda hiç bir şey kalmamış. belli belirsiz bir müzede geçen ufak bişeyler var kafamda sadece.. belki o bile yanlıştır. haruki murakami hayranı arkadaşım var. hayranlığını anlayamayacağım için üzgünüm.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"haruki murakami" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim