1.
lakota siyuları adlı kızılderili grubun yaptığı ve yaralı diz katliamı'nı tetikleyen kutsal bir tören dansı. amerika birleşik devletleri bu dansı bir savaş dansı "zannederek" kabileye saldırmış ve 150'den fazla insanın ölümüne neden olmuştur.
devamını gör...
2.
hayalet dansının kökleri çok eskiye dayanmakla birlikte, beyaz adam tarafından bilinirliliği ''çılgın at''ın ölümünden sonrasına denk düşer.
çılgın at öldükten sonra, oturan boğa ve kabilesindekiler sıkıntılı zamanlar yaşadı. zorlu kış koşullarında göç etmek zorunda kaldılar. bu da haliyle kabilenin büyük bir bölümünün açlık ve soğuk sebebiyle kırılmasına yol açtı.
büyük şef, azalan savaşçı sayısının yanı sıra kadın ve çocukların durumunu gözeterek, beyaz adamın anlaşma taleplerine olumlu cevap vermek zorunda kaldı.
rezervasyon alanına kendi isteği ile ve onurunu kaybetmeden girmiştir. bunu yapmadan önce ise kabilesine şöyle seslenmiştir;
''bugün burada ölebiliriz. esir alınmış olabiliriz. ama kalbimiz vatanımızdadır. kalbimiz doğduğumuz topraklardadır. kalbimizi ölülerimizi gömdüğümüz, topraklarımıza gömdük/gömeceğiz.''
oturan boğa rezervasyon alanında aşağılayıcı ve onur kırıcı muamelelere maruz kalmıştır. özellikle kabilesinden devşirilen rezervasyon polislerinin, eski şeflerine karşı takındıkları tavır, amerikan hükümetinin lakotaları ve oturan boğa'yı sindirme çabalarının en önemli stratejik parçasını oluşturdu.
onun saygınlığını ayaklar altına almak istiyorlardı. oturan boğa'yı sürekli taciz eden rezervasyon polislerinin tavırlarına oğlu ''karga ayak'' dayanamadı. babasını alıp götürmek isteyen polislere direnirken öldürüldü. oğlunun gözleri önünde öldürülmesi, büyük şefin pasif direnişini terk etmesine sebep oldu. yaşanan arbedede, kendi kabilesinden eski bir savaşçının kafasına sıktığı kurşunla öldürüldü. böylece çılgın at'ın başına gelenler, oturan boğa'nın da başına gelmiş oldu...
oturan boğa'nın ölümü ile birlikte sessiz çığlıklar, ses oldu... yaşanan acı ve nefret tabiri caizse ''hayalet dansı'' ile birlikte beyaz adamın üzerine kusuldu. bu durum basının büyük ilgisini çekti. halkı kızılderililere karşı kışkırtacak haberler yapılmaya başlandı. newyork times ''savaş çığlıkları'' başlıklı yazı dizisi ile kızılderililerin beyazlara saldıracağı haberlerini pompalamaya başladı.
böylece rezervasyon alanında, oturan boğa'nın ölümünden sonra yapılan hayalet dansı ritüellerine çok daha sert müdahaleler geldi.
sonrası da ''wounded knee katliamı'' ve hayalet dansının yasaklanması...
çılgın at öldükten sonra, oturan boğa ve kabilesindekiler sıkıntılı zamanlar yaşadı. zorlu kış koşullarında göç etmek zorunda kaldılar. bu da haliyle kabilenin büyük bir bölümünün açlık ve soğuk sebebiyle kırılmasına yol açtı.
büyük şef, azalan savaşçı sayısının yanı sıra kadın ve çocukların durumunu gözeterek, beyaz adamın anlaşma taleplerine olumlu cevap vermek zorunda kaldı.
rezervasyon alanına kendi isteği ile ve onurunu kaybetmeden girmiştir. bunu yapmadan önce ise kabilesine şöyle seslenmiştir;
''bugün burada ölebiliriz. esir alınmış olabiliriz. ama kalbimiz vatanımızdadır. kalbimiz doğduğumuz topraklardadır. kalbimizi ölülerimizi gömdüğümüz, topraklarımıza gömdük/gömeceğiz.''
oturan boğa rezervasyon alanında aşağılayıcı ve onur kırıcı muamelelere maruz kalmıştır. özellikle kabilesinden devşirilen rezervasyon polislerinin, eski şeflerine karşı takındıkları tavır, amerikan hükümetinin lakotaları ve oturan boğa'yı sindirme çabalarının en önemli stratejik parçasını oluşturdu.
onun saygınlığını ayaklar altına almak istiyorlardı. oturan boğa'yı sürekli taciz eden rezervasyon polislerinin tavırlarına oğlu ''karga ayak'' dayanamadı. babasını alıp götürmek isteyen polislere direnirken öldürüldü. oğlunun gözleri önünde öldürülmesi, büyük şefin pasif direnişini terk etmesine sebep oldu. yaşanan arbedede, kendi kabilesinden eski bir savaşçının kafasına sıktığı kurşunla öldürüldü. böylece çılgın at'ın başına gelenler, oturan boğa'nın da başına gelmiş oldu...
oturan boğa'nın ölümü ile birlikte sessiz çığlıklar, ses oldu... yaşanan acı ve nefret tabiri caizse ''hayalet dansı'' ile birlikte beyaz adamın üzerine kusuldu. bu durum basının büyük ilgisini çekti. halkı kızılderililere karşı kışkırtacak haberler yapılmaya başlandı. newyork times ''savaş çığlıkları'' başlıklı yazı dizisi ile kızılderililerin beyazlara saldıracağı haberlerini pompalamaya başladı.
böylece rezervasyon alanında, oturan boğa'nın ölümünden sonra yapılan hayalet dansı ritüellerine çok daha sert müdahaleler geldi.
sonrası da ''wounded knee katliamı'' ve hayalet dansının yasaklanması...
devamını gör...
3.
bugünkü nevada topraklarında yaşayan, paiute kabilesinden wovoka adındaki kızılderilinin çıkardığı ve kısa zamanda birçok kabileye yayılan bir dinsel tören dansıdır.
wovoka'ya göre yakında kıyamet benzeri birşey olacak ve bütün beyazlar ölecek ve beyazların öldürdüğü kızılderililer ve bizonlar geri gelecek. ama eğer ölen akrabalarınızın geri gelmesini istiyorsanız, hayalet dansını yapmalısınız diyordu.
aslında kızılderililerin ne kadar çaresiz olduğunu gösteren bir danstır. birçok akrabasını kaybetmiş insanlar, özellikle dul kadınlar tarafından yapılıyordu. yeniden, eskisi gibi beyazların olmadığı, özgür yaşadıkları günlerin geleceğini hayal ediyorlardı.
lakotaların çoğuda bu dansa katılmıştır ama oturan boğa katılmamış ama katılanlarada birşey dememiştir. tabi birçok kabilenin devamlı dans etmesi, ilk zamanlar beyazları korkutmuş ama bunun barışçıl bir dans olduğu anlaşılmıştı.
ama oturan boğa'nın diğer reisler ve kızılderililer üzerindeki etkisini bir türlü yok edemeyen beyazlar, bu dansı fırsat bilmiş ve onun bu dansı tertiplediğini ve isyana hazırlık olduğunu bahane ederek onu öldürtmüşlerdir.
wovoka'ya göre yakında kıyamet benzeri birşey olacak ve bütün beyazlar ölecek ve beyazların öldürdüğü kızılderililer ve bizonlar geri gelecek. ama eğer ölen akrabalarınızın geri gelmesini istiyorsanız, hayalet dansını yapmalısınız diyordu.
aslında kızılderililerin ne kadar çaresiz olduğunu gösteren bir danstır. birçok akrabasını kaybetmiş insanlar, özellikle dul kadınlar tarafından yapılıyordu. yeniden, eskisi gibi beyazların olmadığı, özgür yaşadıkları günlerin geleceğini hayal ediyorlardı.
lakotaların çoğuda bu dansa katılmıştır ama oturan boğa katılmamış ama katılanlarada birşey dememiştir. tabi birçok kabilenin devamlı dans etmesi, ilk zamanlar beyazları korkutmuş ama bunun barışçıl bir dans olduğu anlaşılmıştı.
ama oturan boğa'nın diğer reisler ve kızılderililer üzerindeki etkisini bir türlü yok edemeyen beyazlar, bu dansı fırsat bilmiş ve onun bu dansı tertiplediğini ve isyana hazırlık olduğunu bahane ederek onu öldürtmüşlerdir.
devamını gör...