hayata dair gülümseten detaylar
başlık "villa rabidus" tarafından 10.12.2020 20:28 tarihinde açılmıştır.
41.
42.
geçen gün okulda sınavımı olup çıktım, moralim de bozuktu biraz o gün. dokunsanız ağlayacağım yani ama sınavdan değil. neyse kadıköy'e indim otobüse binmek için, bir anda turist bir hanımefendi beni durdurup, ingilizce "pardon, küpelerini çok beğendim, çok güzeller." dedi. ben de tebessüm ederek teşekkür edip gittim. artık her o küpeyi taktığımda aklıma o tatlış kadın gelecek. bu kısa ve hoş diyalog bana 1 ay yeter artık. moralim yerine gelmişti.
devamını gör...
43.
bir kaç sene önce, muğla'da,* ihtiyar bir ingiliz hanımefendinin muhteşem çiçekli şapkasına iltifat etmiştim.
ben: gözleriniz şapkanızdaki çiçeklere can veriyor leydim.
kadın: (gülümseyerek) çapkınlık yapma genç adam, ben evliyim.
ben: o halde eşinizi düelloya davet etmek zorundayım.
kadının eşi: kılıcımı yanımda taşımadığım için çok şanslısın bayım.
ama nasıl tatlı bir çiftti anlatamam. ellerinde milkshake'leri kol kola, bir birlerine güç vererek, gülümseye gülümseye gittiler. herkese selam veriyorlardı. onlar oteldeyken de sürekli şakalaştık. ihtiyar ingilizleri gerçekten de çok seviyorum.
ben: gözleriniz şapkanızdaki çiçeklere can veriyor leydim.
kadın: (gülümseyerek) çapkınlık yapma genç adam, ben evliyim.
ben: o halde eşinizi düelloya davet etmek zorundayım.
kadının eşi: kılıcımı yanımda taşımadığım için çok şanslısın bayım.
ama nasıl tatlı bir çiftti anlatamam. ellerinde milkshake'leri kol kola, bir birlerine güç vererek, gülümseye gülümseye gittiler. herkese selam veriyorlardı. onlar oteldeyken de sürekli şakalaştık. ihtiyar ingilizleri gerçekten de çok seviyorum.
devamını gör...
44.
birinden ansızın seni seviyorum kelimelerini duymak.
devamını gör...
45.
lisede 44ten bırakan matematik öğrenmenin gebermesi. aynen.
devamını gör...
46.
kucuk cocuklarin* ne kadar guzelsin diye iltifatta bulunmalari
devamını gör...
47.
yatağa girdiğinizde bir bakıyorsunuz yavru kediniz oraya saklanmış sizi bekliyor, uyumuş beklerken...
ulan bu hayat güzelse kediler sayesinde diye siz de mutlu oluyorsunuz...
ulan bu hayat güzelse kediler sayesinde diye siz de mutlu oluyorsunuz...
devamını gör...
48.
bırakın şimdi onu bunu
bu videoyu izleyin ve kendinizden geçin efenim, buyurun :
bu videoyu izleyin ve kendinizden geçin efenim, buyurun :
devamını gör...
49.
trafiğin sıkıştığı bir anda yavaşladığımda,on yaşlarındaki bir velet açık olan cama yaklaşıp"abi sen mafya mısın"diye sormuştu.
siyah araba, gömlek ve güneş gözlüğü sebep oldu bu soruya.
siyah araba, gömlek ve güneş gözlüğü sebep oldu bu soruya.
devamını gör...
50.
bu aralar hayatta gülümseyecek bir şey bulabildiyseniz allah'ın sevgili kulusunuz demektir.
devamını gör...
51.
sabaha karşı ateşim çıktı. cidden bir garip oldum. kolay kolay hastalık psikolojisine de girmem ama fena oldum işte. uyuyamadım ve çok güçsüz hissediyorum. bu yüzden yemek sipariş ettim. çok nadiren yaparım bunu. hem dışarıdan yemeyi sevmiyorum hem de iyi yemek yaptığıma inanıyorum. severim yemek yapmayı. her neyse siparişi verirken not kısmına zemin katta oturduğumu ve çok hasta olduğumu, yemeği almak için dışarı gelmeye yetecek kadar dinç hissetmediğimi, mümkünse yemeği pencereden almak istediğimi ekledim. boydan boya fransız balkonu var burada ve fransa'da ubereats apartmanın içine girmiyor. aşağı inip almanız gerekiyor. her neyse yemek zamanı geldi. ve alışılmadık bir şey oldu, kapı çaldı. güç bela kalktım yerimden. düşündüm ki notu dikkate almadı kurye. hayır, almıştı. kapıyı açtığımda otuzlu yaşların ortalarında bir kadın buldum karşımda elinde yemeğim ve bir poşet vardı. teklifsiz bir şekilde ''müsade eder misiniz?'' dedi ateşimi ölçtü. sonra da poşetteki ıhlamuru çıkardı. mesaiye yeni başlıyormuş. subway eve yakın, hemen ıhlamur aldım evden, sen geç yatağına dinlen, ben sana ıhlamuru yapayım, yemek yemeden önce bir iç kendine gel, benim zamanım var dedi. direkt sen hitabına geçmişti. çok nadirdir burada.
ben kimseden bir şey isteyebilen biri değilim ve biri yardım teklif ettiğinde de zaman zaman tereddüt eder, reddederim ancak o kadar rahattı ki hareketleri hiç itiraz etmedim. o ıhlamuru mutfakta yaparken ben de onu izledim. biraz konuştuk. 35 yaşındaymış. kuryelik yapıyormuş, eşinden boşanmış ve bir çocuğu varmış 11 yaşında. ekipteki tek kadın oymuş ve kışları zor olması dışında işini seviyormuş. kapıya gelip yemeğini alamayacak kadar kötüysen ve onu biri senin için alamıyorsa yalnızsındır diye düşündüm, yardım etmek istedim, bu semtte hep öğrenciler oturuyor, tahmin ettim öğrenci olduğunu dedi.
ıhlamurumu içerken artık çıkması gerektiğini söyledi. elimde ıhlamur soluk yüzümde(evet hiç soluk değildir normalde) bir gülümsemeyle kala kaldım. yemeğimi yiyeceğim şimdi.
faith for humanity restored. iyi insanlar iyi ki varsınız.
ben kimseden bir şey isteyebilen biri değilim ve biri yardım teklif ettiğinde de zaman zaman tereddüt eder, reddederim ancak o kadar rahattı ki hareketleri hiç itiraz etmedim. o ıhlamuru mutfakta yaparken ben de onu izledim. biraz konuştuk. 35 yaşındaymış. kuryelik yapıyormuş, eşinden boşanmış ve bir çocuğu varmış 11 yaşında. ekipteki tek kadın oymuş ve kışları zor olması dışında işini seviyormuş. kapıya gelip yemeğini alamayacak kadar kötüysen ve onu biri senin için alamıyorsa yalnızsındır diye düşündüm, yardım etmek istedim, bu semtte hep öğrenciler oturuyor, tahmin ettim öğrenci olduğunu dedi.
ıhlamurumu içerken artık çıkması gerektiğini söyledi. elimde ıhlamur soluk yüzümde(evet hiç soluk değildir normalde) bir gülümsemeyle kala kaldım. yemeğimi yiyeceğim şimdi.
faith for humanity restored. iyi insanlar iyi ki varsınız.
devamını gör...
52.
bu sabah duygusal gözler dolu halde yürüyüşümü yaparken bi bankta oturdum sözlük ahalisine bi günaydın demek için iki satır yaziyordumki bi ses geldi.
"günaydınlar,hayırlı sabahlar olsun günün güzelliklerle geçsin güzel kızım "
sesi duyar duymaz başımı kaldırdım yaşlı elinde bastonu yavaş yavaş yürüyen bi teyze fark etmemistim telefona bakarken .o kadar hoşuma gitti ki tanımıyordum oysa.
"tesekkurler size hayırlı günler teyzecim "dedim
"oyy kurban olurum " dedi o yürümeye devam etti aheste aheste ben gülümseyerek arkasından baka kaldım.
nasılda güzeldi sabah sabah insan mutlu olmazmi böyle .güzellikler hep var hayatta bazen sadece başımızı kaldırmak gerek sanırım
"günaydınlar,hayırlı sabahlar olsun günün güzelliklerle geçsin güzel kızım "
sesi duyar duymaz başımı kaldırdım yaşlı elinde bastonu yavaş yavaş yürüyen bi teyze fark etmemistim telefona bakarken .o kadar hoşuma gitti ki tanımıyordum oysa.
"tesekkurler size hayırlı günler teyzecim "dedim
"oyy kurban olurum " dedi o yürümeye devam etti aheste aheste ben gülümseyerek arkasından baka kaldım.
nasılda güzeldi sabah sabah insan mutlu olmazmi böyle .güzellikler hep var hayatta bazen sadece başımızı kaldırmak gerek sanırım
devamını gör...
53.
geçenlerde #2232159 bu tanımımda iş yerindeki güvenlik arkadaşlarıma verdiğim çikolatan bahsetmiştim. bu arkadaşlar tüm gün yoruluyorlar ve gece boyunca yalnız bekliyorlar ne kadar sıkıcı değil mi . bu hafta yine akşam iş çıkışlarında hepsinin kendi nöbetlerinde çekmecelerine birer tane çikolata koydum ve dedim ki ortalık sakinleşince çekmeceye bak *. biliyorum ki merak edecekler gördüklerinde daha da mutlu olup gülümseyecekler. bunu hissetmek bile çok güzel bana göre.bi beklentim yok ,onlardan istediğim sadece gülümsemeleri.
bugün sabah gülümsediklerinden emin oldum . en genç olanla aynı servisteyiz ve benden önce servise biniyor .bindim servis hareket ettikten sonra yanıma geldi bir çikolata ve bir tane tek kullanımlık kahve uzattı .
şaşırdım ''bu ne ??''
''hep siz mi gülümseteceksiniz. düşündüm ki siz kahve ye aşıksınız* e kahvenin yanına da çikolata yakışır . gülümsemekte en güzel değer bilene ''
nasıl mutlu oldum sanırım okurken anlamışsınızdır .bazen yapılan ufacık şeyler mutluluğa birer yatırım. yeter ki güzel hislerle düşüncelerle olsun. gülümseten detaylar küçük şeylerde gizli.
not: daha önceki tanımlarımı okuyanlar bilir . çikolata sevmem yemem . yanımda taşırım ama bazen bi çocuğa bazende yüzü düşmüş birine denk gelirsem diye.
bugün sabah gülümsediklerinden emin oldum . en genç olanla aynı servisteyiz ve benden önce servise biniyor .bindim servis hareket ettikten sonra yanıma geldi bir çikolata ve bir tane tek kullanımlık kahve uzattı .
şaşırdım ''bu ne ??''
''hep siz mi gülümseteceksiniz. düşündüm ki siz kahve ye aşıksınız* e kahvenin yanına da çikolata yakışır . gülümsemekte en güzel değer bilene ''
nasıl mutlu oldum sanırım okurken anlamışsınızdır .bazen yapılan ufacık şeyler mutluluğa birer yatırım. yeter ki güzel hislerle düşüncelerle olsun. gülümseten detaylar küçük şeylerde gizli.
not: daha önceki tanımlarımı okuyanlar bilir . çikolata sevmem yemem . yanımda taşırım ama bazen bi çocuğa bazende yüzü düşmüş birine denk gelirsem diye.
devamını gör...
54.
yazarlar hayatın içinden gülümseten anıları yahut iyi hissettiren davranış/his şeysilerini paylaştığı başlık.
çalıştığım iş yeri sabah sekizde iş başı yapıyor. tabii benim de sekizde orada olmam gerek. bugün uykuda kalmışım, hayal meyal hatırlıyorum alarmın çaldığını, sevgilimin arayıp "işe gideceksin, kalk" dediğini falan. hızlıca kalktım, geldim ama patron daha gelmemiş. aşırı sevindim. keşke hep geç gelse de fark etmese. *
çalıştığım iş yeri sabah sekizde iş başı yapıyor. tabii benim de sekizde orada olmam gerek. bugün uykuda kalmışım, hayal meyal hatırlıyorum alarmın çaldığını, sevgilimin arayıp "işe gideceksin, kalk" dediğini falan. hızlıca kalktım, geldim ama patron daha gelmemiş. aşırı sevindim. keşke hep geç gelse de fark etmese. *
devamını gör...
55.
bugün çok yorgunum, yorgun olacağım. uyuyamadığım için ve yoğunluk almış başını gidecek.
az önce fakülteye vardım. gelir gelmez sylvie ve gabriel ile karşılaştık. yüzümden gergin olduğum anlaşılıyor olsa gerek ki sylvie gel bir kahve içelim diye koluma girdi, götürdü beni. gabriel'e seslenirken sürükledi resmen. anlayamadım nedenini ama gittim onunla. birer büyük kahve aldık. yavaş yavaş yudumlayarak sınıfa döndük. 8-10 dersi bitmişti bu arada sınıf boşalmıştı ve bizim ekip girmişti içeri. o yüzden koridorda kimse yoktu. içeri girince bizimkilerin menemen testisi gibi yan yana dizildiğini gördüm. arkalarından da gabi çıktı elinde ufak bir kek, mum ve bana ülkesinden getirttiği yerel kıyafetler. eylülde doğum günüm vardı fakat pek okula alışamamıştım ve gitmiyordum. kutlamak istemişler, geçmiş olsa da. etnik şeyleri çok sevdiğimi biliyor. ne zaman etnik bir şeyler giyip gelse bayılıyordum. bir çift de bana getirmiş.
tüm gerginliğim gitti. mutlu hissediyorum kendimi şimdi. yarın gine yerel kıyafetleriyle onlayn olacağım.
az önce fakülteye vardım. gelir gelmez sylvie ve gabriel ile karşılaştık. yüzümden gergin olduğum anlaşılıyor olsa gerek ki sylvie gel bir kahve içelim diye koluma girdi, götürdü beni. gabriel'e seslenirken sürükledi resmen. anlayamadım nedenini ama gittim onunla. birer büyük kahve aldık. yavaş yavaş yudumlayarak sınıfa döndük. 8-10 dersi bitmişti bu arada sınıf boşalmıştı ve bizim ekip girmişti içeri. o yüzden koridorda kimse yoktu. içeri girince bizimkilerin menemen testisi gibi yan yana dizildiğini gördüm. arkalarından da gabi çıktı elinde ufak bir kek, mum ve bana ülkesinden getirttiği yerel kıyafetler. eylülde doğum günüm vardı fakat pek okula alışamamıştım ve gitmiyordum. kutlamak istemişler, geçmiş olsa da. etnik şeyleri çok sevdiğimi biliyor. ne zaman etnik bir şeyler giyip gelse bayılıyordum. bir çift de bana getirmiş.
tüm gerginliğim gitti. mutlu hissediyorum kendimi şimdi. yarın gine yerel kıyafetleriyle onlayn olacağım.

devamını gör...
56.
57.
58.
kalmamış olandır.
devamını gör...
59.
haluk levent'in yaptığı her iyilik.
devamını gör...
60.
bizim sokakta her kapıda kedi maması ve suyu var.
devamını gör...