hayatın amacı

tek kelimeyle mutluluk derim buna.çünkü mutlu olmadıktan sonra para pulun,mevkinin,başarının pek bir anlamı kalmıyor.eğer içinde mutluluğu yeşertebilmişsen en karanlık geceler aydınlığa kavuşur.ve hayat amacıma ulaşabilmişimdir her şeye ve herkese rağmen gülebilmeyi baraşabiliyorsam :)

geriye baktığında iyi ki yaşamışım diyebileceğin anılar biriktirip, en az pişmanlık ile bitiş noktasını görme çabasıdır.

netflix izlemek.

var mıdır diye sorgulatır kimi zaman.

hayatın amacının hayatımızın amacını bulmak olduğuna inanıyorum.

hayatımızın amacı kendimizi ve çevremizi anlamaya çalışmak ve çevremizdeki olanlara anlam yüklemektir. hayatımızın amacı hayatımızı doyasıya yaşamaktır.

insanları ruh hastası etmek.

kimi ağır, kimi hafif, hepimiz ruh hastasıyız. bundan kaçış yok. aksini iddia eden yine ruh hastasıdır!

hayat tamamen bunun üzerine kurulu.

herkesin kendi içinde bulabileceği cevaptır. örneğin yeni bir şeyler üretmek, insanlara yardım etmek, doğaya ve hayvanlara fayda sağlayan işler yapmak, gönüllü faaliyetlerde bulunmak gibi.

hayatın hiçbir amacı, anlamı yoktur. bu evrenin kendisiyle ilgisi olması gerektiğini düşünen ve ölümü kabullenemeyen aciz ruhların hezeyanıdır. hayatın bir amacı olamaz ama insanın olabilir. sen hayattan ne alırsan hayat odur.

an gelir ihtiyaçlar, arzular, ideolojiler, ilişkiler kısacası dünyaya dair her şey askıda kalır. yüreğinizin ince teline dokunmaz hiç bir şey. bir mucize ararsınız, içinizdeki anlam veremediğiniz o tuhaf sessizliği aydınlatacak. çok geçmeden bunun boş bir beklenti olduğunu anlarsınız. yürüdüğünüz bu uzun, sıkıcı ve nerede biteceği belli olmayan yola başınızı eğip umarsızca devam edersiniz. binlerce yıldan beri atalarınızın yürümeye değer bir şey bulamadığı bu yoldan sizin de bir şeyler bulma ümidiniz pek yoktur zaten. bu yol yalnızca yürünmek için vardır, bir şeyler bulmak için değil, bulamayacağınızı bilirsiniz, bulamazsınız. yine de bir şeyler bulmak ümidini içinizde taşırsınız. ve o ümit hala içinizdeyken birgün ansızın yolculuğunuz bitiverir.

önce kendini iyi etmek sonra insanları elde olan, parayla, duayla, fiziksel yardımla, tatlı dille iyi etmektir.

zamanı geldiğinde ölmektir.

herkesin kendi öznel anlamı vardır. herkese genelleme yapmayan her anlam hayatın amacı olmaya uygundur.

yoktur; yokluktan varlığa, varlıktan yokluğa yolculuktur.

deneyimlemek ve keşfetmektir.60 -70 yıllık hayatlara büyük anlamlar yüklemeye gerek yok.

hayatın amacı olmaz çünkü doğal bir akıştır. senin amacın olur ya da olmaz o da senin bileceğin iş. bana sorarsan önce sağlık olsun sonra ne şiş yansın ne kebap. rahatımız, keyfimiz ve neşemiz mümkün mertebe bozulmadan yaşayıp ölelim. kasmaya gerek yok. elemden kaç, acıdan kaç, yorma kendini keyfine bak.

merak etmek, sadece merak ettiği hazlar için yaşamaya dev etmek.

"an"ları hissederek yaşayabilmek.

kurallara uymak. artık hangisine denk geldiyseniz..

arada bir aklıma takılan ama hiçbir zaman tam olarak yanıtlayamadığım bir soru olmuştur benim için. her ne kadar hayatın amacı kişiden kişiye değişse de benim için kısaca layık olmaktır. neye değecek olursanız, sahip olduklarıma: aileme, dostlarıma, olanaklarıma, lükslerime, insanların bana duyduğu güvene ve sevgiye...