hayatın her alanına müdahil olan hükümetler dönemi

''yeni sağcılık''* adıyla tanımlanan, siyasetin yeni dönemidir.

kırklı yılların 'faşist iktidarları', yetmişli yılların 'sosyal demokrat iktidarları'', doksanlı yılların 'neoliberal iktidarları' veeee son perdeeee; hayatın her alanına müdahil olan devlet/hükümet dönemi olan ''yeni sağcılık''.

bilişim devriminin getirisi olan yüksek hızlı, yaygın veri erişimi hükümetleri de anında 'pragmatist yönelim değişimleri' sergileyebilen siyasi otoriteler haline getirmiştir. artık bir karar hayata geçirileceği zaman önce medyaya sızdırılıp kamuoyu tepkisi neredeyse saatlik tandemde yoklanıyor, sonra bir kararname ile yasalaştırılıyor, hemen her şey kısa vadeli çıkarlar için, ''anayasa'' denen toplum sözleşmesine değer atfedilmeden yürütülmeye çalışılıyor.

hükümetsel faaliyetler, sadece bizde, güney amerika ülkelerinde, orta doğuda değil tüm batı ülkelerinde de aynen böyle yürütülüyor.

sosyal medya görünürlüğünün yol açtığı toplumun şeffaflaşması, hükmedenlere büyük bir güç vermiş durumda, kimi ne zaman, ne kadar yönlendirebileceklerini bilerek hükmediyorlar, manüple ediyorlar, duygu ve umutları sömürüyorlar. kapitalizmin ütopyasında tanımlanan 'küçülen ve giderek yok olan devlet' hiç olmadığı kadar büyük ve güçlü hale geliyor. hayat, teoriye uymuyor. adam smith'in kemikleri sızlıyor.

bu da böyle bir çağ, ne kadar sürer, neye evrilir? kim bilir...