“nerden baksanız, beş dakikadan daha fazla değildi önlerinde kalan zaman mahkumların. bu beş dakika arkadaşımın gözüne bitmez tükenmez bir süre, bitmez tükenmez bir zenginlik olarak görünüyordu, bu beş dakika içinde akla hayale gelmez bir hayat yaşayabileceğini düşünüyor, bu nedenle de, o son anı düşünmeye bile gerek duymayıp, önündeki zamanın planlamasını yapıyordu: arkadaşlarıyla vedalaşmaya iki dakika ayırıyordu örneğin, kendi kendine son bir kez düşünmek için ayırdığı süre iki dakikaydı; kalan süreyi de son bir kez çevresine bakmak için ayırmıştı... vedalaşma faslı bitince, kendi kendine düşünmek için ayırdığı iki dakikalık süre başlamıştı. bu süre içinde ne düşüneceğini önceden belirlemişti: şu anda varım ve yaşıyorum, üç dakika sonra bir şey olacağım ama ne olacağım, nerde olacağım, üç dakika sonraki ben kim olacak? iki dakika içinde yanıt bulmayı istediği sorular işte bunlardı... az sonra başlayacak yeni yaşamın bilinmezlikleri ve bu yaşama karşı duyduğu tiksinti korkunçtu, ama durmamacasına zihnini yoklayan şu düşünce daha korkunçtu: “ölmüyormuşum! yeniden yaşama dönüyormuşum! bitip tükenmez bir yaşam! ve hepsi, olduğu gibi hepsi benim! ah, bir yüzyıl bile yaşayacak olsam, her anın değerini bilir, tek bir dakikayı bile boşa harcamazdım.” (dostoyevski)

idam kuyruğunda beklediğiniz bir beş dakikayı düşünün, biraz sonra öleceğinizi bilerek geçirdiğiniz bir beş dakika.

o anda hayatınız bağışlanacak olsa, nasıl bir hayat yaşacağınızı hayal ederdiniz?'
devamını gör...
bol bol kahkaha atardım sevdim bu fikri mümkünse ben alayım.
devamını gör...
visco yatağıma uzanır kollarımı açardım.
devamını gör...
sabah saat 5 gibi sokağa çıkıp koşardım sokakta sanırım. şu an deliler gibi yapmak isteyip yapamadığım bir aktivite çünkü.
devamını gör...
helallik isterdim
devamını gör...
bir çay bir de sigara içerdim.
devamını gör...
beş dakikada neler yapabilirim diye düşünürdüm muhtemelen tam beş dakika boyunca.
devamını gör...
her mahkumu saati gelince mi idam ediyorlarmış nereden biliyor ki 5 dakikası kaldığını bu kadar net hesabı nereden yapmış ki belki birisi can çekişti 1 dakika diğeri de öyle ne oldu iki dakikan daha var? işin bütün büyüsü kaçıyor yani.
t: bağışlandıktan bir iki gün kafam şuursuz kalır sonra nereden kaldıysam devam ederdim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"hayatınızı son beş dakika gibi yaşasanız neler yapardınız sorusu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim