hep böyle değildi yalanı
başlık "sonkullanmatarihçisi" tarafından 10.10.2025 15:38 tarihinde açılmıştır.
1.
yakınlarımızın yersiz umutlarından biri de bozuk sütlü, arıza mizaçlı, kirli sicilli kimselere karşı gösterdikleri tolerans/tahammül/hoş görü dür.
'o tip arıza bir kimse, hemen kabalaşır, ona omuz atmamak gerekir' diyorum. söylediklerimin hiç bir etkisi olmadığını gözlüyorum. mahallenin deve dilaverine omuz atan 'avanak avni' durumu gelişiyor.
'neden engellemiyorsun; ona neden tahammül ediyorsun' diyorum. dışardan tanıyorum. 'bu onun asıl personası değil, iyi birisi aslında' diyor. bir bakıyorum, hayal kırıklığı ve böyle olduğunu bilmiyordum karmaşası yaşanıyor.
''hep böyle değildi'', bizim görmek istediğimiz bu değil diye kendimizi kandırmamızdır. sık sık yaşarız bu 'önyargılılığımızın' sonuçlarını. ne olurdu; kendimize uzaktan bakarak daha objektif değerlendirmeler yapabilsek. hep subjektif kendincillik, hep sıkıntı.
'o tip arıza bir kimse, hemen kabalaşır, ona omuz atmamak gerekir' diyorum. söylediklerimin hiç bir etkisi olmadığını gözlüyorum. mahallenin deve dilaverine omuz atan 'avanak avni' durumu gelişiyor.
'neden engellemiyorsun; ona neden tahammül ediyorsun' diyorum. dışardan tanıyorum. 'bu onun asıl personası değil, iyi birisi aslında' diyor. bir bakıyorum, hayal kırıklığı ve böyle olduğunu bilmiyordum karmaşası yaşanıyor.
''hep böyle değildi'', bizim görmek istediğimiz bu değil diye kendimizi kandırmamızdır. sık sık yaşarız bu 'önyargılılığımızın' sonuçlarını. ne olurdu; kendimize uzaktan bakarak daha objektif değerlendirmeler yapabilsek. hep subjektif kendincillik, hep sıkıntı.
devamını gör...
2.
her şey değişim içinde, buna kişiliklerimiz de dahil. tabi ki de hep böyle değildi, değişti. ya iyi bir insan olma yolunda değişti ya da kötü bir insan olma yolunda değişti.
tabi burada başlık yazarın muhalif bir fikir üretme kastında değilim onun anlatmaya çalıştığı şey bir sebepten ötürü sevdiğimiz insanların kötülüklerini görmeyip bunu fark ettiğimiz duruma işaret etmiş. eskiden iyi olan birisini yahut kötülüğünü yeni fark ettiğiniz kişi savunmaktan vaz geçin, onu seviyorsanız gidip onu yapıcı eleştiriler ile düzeltin.
tabi burada başlık yazarın muhalif bir fikir üretme kastında değilim onun anlatmaya çalıştığı şey bir sebepten ötürü sevdiğimiz insanların kötülüklerini görmeyip bunu fark ettiğimiz duruma işaret etmiş. eskiden iyi olan birisini yahut kötülüğünü yeni fark ettiğiniz kişi savunmaktan vaz geçin, onu seviyorsanız gidip onu yapıcı eleştiriler ile düzeltin.
devamını gör...
3.
yalan olarak nitelendirilen bu cümle çok şey çağrıştırsa da başlığın ve ilk tanımın sahibinin doğrultusunda devam edeceğim.
sütü bozukları tenzih ederim ancak kimse her zaman aynı değildir. bence insanın en iyi olduğu dönem 15-40 yaşlar arası. öncesi ne olursa olsun 15 yaş civarından itibaren insan kendisinin en iyisi olmaya çalışıyor, beğendiği özelliklerin kendisinde olduğunu varsayarak buna uygun davranıyor ve kendisini böyle pazarlıyor. bu iyilik hali 30'ların sonlarına dek devam ediyor. yıllarını bu iyilik hali ile geçiren kişi 40 yaş civarında gelişim görevlerinin çoğunu tamamlamış oluyor. eğitim, iş, kariyer, aile, sosyal çevre büyük ölçüde belirleniyor ve yerleşiyor. o noktadan sonra belki oto kontrol zayıfladığından belki gerek kalmadığından belki artık çok yorucu olmaya başladığından mıdır nedir kişide öze dönme başlıyor. yani kendisinin en başta varolan haline dönüyor. yetiştirildiği haline dönüp anne-babasına dönüşüyor. bencillik, cimrilik, kıskançlık, rekabetçilik, saldırganlık, tembellik gibi bastırılan özellikler ağır basmaya başlıyor.
yaşadıklarından ders çıkaran, yetiştirildiği gibi devam etmeyen, kendi kendini inşa edenler de yok değil ama çok az.
bu yüzden kimse her zaman aynı değil. bizler ya öncesini bilmiyoruz ya da iyi zamanlarına inanmayı tercih ediyoruz.
sütü bozukları tenzih ederim ancak kimse her zaman aynı değildir. bence insanın en iyi olduğu dönem 15-40 yaşlar arası. öncesi ne olursa olsun 15 yaş civarından itibaren insan kendisinin en iyisi olmaya çalışıyor, beğendiği özelliklerin kendisinde olduğunu varsayarak buna uygun davranıyor ve kendisini böyle pazarlıyor. bu iyilik hali 30'ların sonlarına dek devam ediyor. yıllarını bu iyilik hali ile geçiren kişi 40 yaş civarında gelişim görevlerinin çoğunu tamamlamış oluyor. eğitim, iş, kariyer, aile, sosyal çevre büyük ölçüde belirleniyor ve yerleşiyor. o noktadan sonra belki oto kontrol zayıfladığından belki gerek kalmadığından belki artık çok yorucu olmaya başladığından mıdır nedir kişide öze dönme başlıyor. yani kendisinin en başta varolan haline dönüyor. yetiştirildiği haline dönüp anne-babasına dönüşüyor. bencillik, cimrilik, kıskançlık, rekabetçilik, saldırganlık, tembellik gibi bastırılan özellikler ağır basmaya başlıyor.
yaşadıklarından ders çıkaran, yetiştirildiği gibi devam etmeyen, kendi kendini inşa edenler de yok değil ama çok az.
bu yüzden kimse her zaman aynı değil. bizler ya öncesini bilmiyoruz ya da iyi zamanlarına inanmayı tercih ediyoruz.
devamını gör...