her erkeğin evinde bulunan kablo dolu kutu

benim evimde bile bulunan kutu.

75 litrelik bir kova almıştım. ne kadar kablo, elektronik parça şu bu varsa doldurdum içine. bir şey gerektiğinde sihirbaz gibi çıkarıp geliyor ve kısa süreliğine kahraman oluyorum. yancısı da var; alet çantası.

cinsiyetçilik yapmayayım, kadınım ama benim de öyle kablo dolu bir kutum var. içinde; şarj kablosu, tv-pc birbirine bağlama kablosu, internet kablosu, gibi gibi adını ve ne işe yaradığını hatırlamadığım daha bir sürü kablo var. ayıklamak lazım aslında şimdi bı düşündüm de..

evin içinde bulunmasından hiç hoşlanmadığım kutudur.

benim elimden o kabloları ve sair malzemeleri kullanacak iş gelmez. hiçbir zaman da gelmedi. küçük kardeşimin elinden de gelmez ama o evin içinde mutlaka böyle bir kutu bulundurur.

çok eskidi bu artık diye düşündüğüm montlarımı ve çantalarımı da ganimet bulmuş gibi sahiplenen kardeşim nedense elinden pek tamir işleri gelmese de kabloları, şarj aletlerini, üçlü prizleri atmaya kıyamaz. bu huyunu muhtemelen annemden almıştır.

kardeşim gözümde her zaman şöyle canlanır:

hep bir umudu vardır. bulduğu şeylerle bir şey yapabileceğine inanır. bu inancını sonuna kadar desteklesem de bir gün gelip istifçi olacağına dair bir korku da içimde bakidir.

büyük bir bilmkurgu edebiyatı ve fantastik edebiyat hayranı olarak kardeşimin bir gün bu kablolar ve diğer şeylerle dünya hakimiyetini sağlayacak bir ordu kuracağına inanıyorum.

gazamız mübarek ola.

arada sirada muhakkak ise yarayacak bir kac malzeme cikar icerisinden.

erdal inönü'nün anıları ne arıyor orada...çok severek okumuştum...

dolabın üzerinde durmakta. sadece kutu da değil. bir tane büyük kutu + 1 tane bavuldan oluşan bir set.

eminim onun içinden kalın uçlu nokia şarj aleti bile çıkar.

anneleri delirten kutular. babamcagız bu yüzden yıllardır azar yiyor ksksjsjsjsjsjs.