her şehirde devasal bir halk kütüphanesi olsaydı

böyle bir başlığı neden açtığımı herkes sorgulayabilir keza her şehirde kücük- büyük yeterince kütüphane mevcut fakat temelde ki sorun; bu kütüphanelerin birbirlerinden bağımsız olmaları ve çoğunlukla belirli bir kesime hizmet ediyor olmalarıdır. üniversite kütüphaneleri ( bilhassa istanbul kütüphanesinin) devasal arşivi halk'a açık değil. - ki bence her devlet üniversitesinin kütüphanesi halka açık olmalıdır. amaç; halkı eğitmekse, kitapları sadece kütüphane içerisinde okumak- onlardan faydalanmak sorun olmamalı diye düşünüyorum.

amerika'da var olan sistemi çok seviyorum. her eyaletin, milyarlarca kitap barındıran temel tek bir kütüphanesi var. herkes kitap araması gerektiğinde, oraya gider. dolayısıyla tüm kitapları ve kaynakları tek bir adreste bulabileceğinizi biliyorsunuz. bu da sizi 50 farklı kütüphane gezmekten ve sürekli kütüphanelerin arşiv bilgilerini sorgulamaktan kurtarıyor. kütüphaneler " eyalet- halk kütüphanesi" olarak kuruluyor. içerisi muazzam... sayamayacağız kadar farklı alan'a ait kaynaklar var.. ve en önemlisi buralara erişim tabi ki ücretsiz. bazıları 7/24 vardiyalı şekilde açık. inanılmaz lüksler bunlar hele ki öğrenciler ya da kendisini geliştirmek isteyen insanlar için. uykun mu kaçtı? pijamalarınla git kütüphaneye. nasılsa açık biliyorsun.. zevk'e bakın..


misal new york public library - new york eyalet kütüphanesi









los angeles public library




chicago public library



michigan public library








seattle public library





tabi her görselde dikkatinizi mutlaka çekecektir, mimariler efsane.. sadece halk'a ait olması adına yapılmış binaların mimarisinin inceliğine, dekorların özenine bakın.. sonra gelin bir de türkiye'ye bakalım..

hadi bu kadar düşünceli ve zarif olmalarını geçtim, devlete ait, halka açık, tüm donelerin toplandığı neden tek bir kütüphane yok her şehirde? zor değil ki? her yere plaza dikmeleri için imar vereceklerine, halk kütüphanesi yapmak için alan versinler.

öncelikle başlık hatalı.

devasal diye bir şey yoktur. devasa olacak.

abd'nin büyük kütüphaneleri vardır. ama her kasabasında yoktur. türkiye'de istanbul ve ankara'da harika kütüphaneler mevcut.

üniversitelerin amacı halkı eğitmek değildir. bazı kaynakların sadece uzmanlara tahsis edilmesi de doğrudur. ilim oyun alanı değil. bayburt'a ya da yozgat'a çok büyük kütüphane açmanın bir anlamı yok. zira kaynak israfıdır. bunu sağlayacak kültürel altyapı yok. buna gerek de yok. bayburt'tan, şırnak'tan, yozgat'tan çıkıp cok önemli yerlere gelen, kültürel olarak kendisini büyükşehirlerde yetiştiren insanlar mevcut

bugün her türlü kitaba ulaşmak çok kolay. bunlara gerek yok. kaç kişi ulaşıyor? tüm bunlar ortadayken lakırdıdan öteye gitmiyor bu söylemler.

köyün hükümeti olmazdı

çünkü türkiyenin toplu taşıma altyapısı korkunç ve şehirlerimizin çoğunda halkın özel araca erişimi çok zor. örneğin izmir çiğlideki bir lise öğrencisinin her ders çalışmak ya da araştırma yapmak istediğinde kalkıp konaktaki kütüphaneye gitmesini bekleyemeyiz. bu nedenle konakta olduğu gibi karşıyakada da bir kütüphane olması gerekiyor ki var.
peki bu büyük ve üstteki yazarlardan birinin verdiği şekilde mimari şaheserlerle kütüphane yapılmaması için bir bahane mi değil. halkın kullanımına da açık bahsedildiği gibi kütüphanelerin olması büyük kolaylık olurdu herkes için. keza çorumda yozgatta da kütüphaneye gerek var elbette boyutları devasa olmasa da orada okuyan eden insan yok mudur? yahut güzide ülkemizde ilerleme zaten biraz ters yönlü de işlemez mi?

üniversite kütüphaneleri meselesi ile ne yazık ki karışık. açıkçası her eser öyle random ulaşılabilir olmamalı. (bkz: ayasofyanın kapısının yenmesi)