hiç mi yok sorusu

bu coğrafyaya özgü bir sorudur.

aranan bir şeyin var olup olmadığını öğrenmek için sorulan bir sorudur ama "hiç, yok'tan iyidir" yargısıyla birlikte soru değeri azalmaktadır.

olmadığına inanmama durumunda şartları zorlama baabında usteleme ifadesidir. bir nevi çaresizliğin vermiş olduğu son çırpınıştir. hatta acaba yanlış mi duydum. belki vardır diye limitler zorlanır.

yokluğuna inanılmadığı durumlarda yöneltilen sorudur. var olduğuna dair içlerinde inanç vardır, bu nedenle teyit için tekrar sorarlar. aynı soruyu ikili ilişkilerde de tekrarlarlar:

x- seni sevmiyorum.
y- hiç mi?

bana kalırsa memlekette karaborsacılık yapılan zamanlardan kalma bir parola.?
işte filan şeyin satıldığı filan dükkana girip sorarsınız
- falan şey var mı?
+yok kalmadı. yeni bitti.
-hiç mi yok? hiç mi kalmadı?
(yani burada ''ey satıcı ben bunu almayı
kafama koymuşum. senin istediğin adice
yükseltilmiş fiyatı verecem. sen hele bir
bak bakalım orda burada kalmıştır bir iki
tane". ve satıcı bakar.)
+ aaa bir tane kalmış senin şansına. der.
ve sen normalde 1 lira olan şeye 100
lira verip ayrılırsın.
satıcı bir ikincisini sana satmaz. çünkü
senin gibi başka alıcılar da vardır.

galiba bu o zamanlardan kalma bir parola tabi uzun zaman kullanılınca tüm absürtüğüyle günlük konuşmamızda kalıcı bir yer edinmiş kendine.

anneme yıllardır şu şekilde gelir;
-oğlunuz yok mu?
+yok
-hiç mi yok?
yok, biraz var... ne saçma sapan bir sorudur bu. bir şey yoksa yoktur, hiçi mi var? *

son bir umut benim için. genelde anneme çok yöneltirim bu soruyu.

- hiç mi yok ?
+ he biraz kalmış mal. tabi ki hiç yok.

benim sohbetler hep böyle oluyo.

en sevdiğim soru kalıbı. bu kadar komik başka bir soru yok zannımca.

çok da saçma bulmam bu soruyu. bir şeyler yapamaz mıyız, bir hal yolu yok mudur, azıcık kedinizi zorlasanız gibi manalara gelir.

bu soruya cevap olarak: yokun allah'i var mı kardeşim? şeklinde karşı atakla rakibinizi bertaraf edebilirsiniz