1.

batı avustralya'da bulunan bir tuz gölüdür. gölün suyu pembe renktedir. bilim insanları göl ilk keşfedildiğinde pembe rengin gölün dibinden kaynaklandığını sanmış ancak su bir kaba konulduğunda da rengini korumuştur.

gölün rengi her zaman pembe değildir. yeşil renkli salina isimli su yosunu ve halobacteria cutirubrum yoğunluğunun sonucu olarak değiştiği belirtiliyor. bölgedeki diğer pembe göllerin rengini sağlayan canlılar bunlar olduğu için, hillier gölü için de aynısı düşünülüyor.
yeterli tuzluluk, uygun sıcaklık ve yeterli ışıkta yosun, kırmızı bir pigment olan beta karoten üretir. halobacteria, gölün tabanındaki tuz kabuklarında yetişiyor. gölün rengi, d. salına ve halobacteria cutirubrum arasındaki nüfus dengesi ile ortaya çıkan bir dünya harikası.
devamını gör...
2.
türkiye'de olsa şuanda gündem olur otel gibi yapılar yapıp mahvederdik.
devamını gör...
3.
dünya üzerindeki birçok gölün farklı farklı renklere sahip olduğunu biliyoruz. bu renklerin içinde kahverengi, yeşil ve hatta pembe tonlar bulunuyor.
denizlerdeki, göllerdeki ve okyanuslardaki bu renk cümbüşünün sebebi olarak araştırmacılar "ötrofikasyon"u ya da ötrofikasyon sonucu oluşan "alg patlaması"nı görüyor. elbette, sadece bahsettiğim iki nedenden ötürü oluşmuyorlar. birçoğu bulunduğu alan içerisindeki kayaların vs. iç katmanında bulunan kimyasallardan da oluşabiliyor.
bazı göller göle karışan ölü canlıların vücudundaki kimyasallar sonucu pembeleşiyor. bu pembeliğin en güzeli ise ta avusturalya'da bulunuyor. 250 metre genişliğinde ve 600 metre uzunluğunda olan hillier gölü yılın büyük bir bölümü pembe renkte.
<a href="ibb.co/s1C1nz1"><... src="
; alt="images-1" border="0"></a>
turistik bir alanda olan gölü yıl boyu binlerce kişi ziyaret ediyor. yolunuz düşerse benim yerime birkaç fotoğraf çekersiniz sanırım. *
geçen yıldı sanırım; gölün sırrının tuzu yiyip tüketen bir mikrop olduğu bulundu fakat bilimsel bilgilerin çoğu değişebilir. bakalım, başka neler çıkacak?
denizlerdeki, göllerdeki ve okyanuslardaki bu renk cümbüşünün sebebi olarak araştırmacılar "ötrofikasyon"u ya da ötrofikasyon sonucu oluşan "alg patlaması"nı görüyor. elbette, sadece bahsettiğim iki nedenden ötürü oluşmuyorlar. birçoğu bulunduğu alan içerisindeki kayaların vs. iç katmanında bulunan kimyasallardan da oluşabiliyor.
bazı göller göle karışan ölü canlıların vücudundaki kimyasallar sonucu pembeleşiyor. bu pembeliğin en güzeli ise ta avusturalya'da bulunuyor. 250 metre genişliğinde ve 600 metre uzunluğunda olan hillier gölü yılın büyük bir bölümü pembe renkte.
<a href="ibb.co/s1C1nz1"><... src="

turistik bir alanda olan gölü yıl boyu binlerce kişi ziyaret ediyor. yolunuz düşerse benim yerime birkaç fotoğraf çekersiniz sanırım. *
geçen yıldı sanırım; gölün sırrının tuzu yiyip tüketen bir mikrop olduğu bulundu fakat bilimsel bilgilerin çoğu değişebilir. bakalım, başka neler çıkacak?
devamını gör...
4.
her şeyi geçtim nasıl bir şekil yaparım şurada sevgilime yaa. şu sitede ayıklamadığım kız kalmaz. güneş gözlüğümle, tam ortasında poz verebilirim umarım bir gün. fotomuzu da çakalım hemen.

hillier gölü'nde yüzmek mümkün mü?
bu gölün boyutu yaklaşık 250'ye neredeyse 600 metredir, rezervuarın derinliği azdır, ancak başka bir nedenden dolayı burada boğulamazsınız. bunun nedeni, buradaki suyun neredeyse meşhur ölü deniz'deki kadar tuzlu olmasıdır, bu nedenle bir kişi gölün dibine batamaz.
burada yüzmek sadece tamamen güvenli değil, aynı zamanda insanlar için de çok sağlıklı olacaktır. su, deniz tuzları açısından son derece zengindir. ayrıca, buradaki suyu renklendiren algler, vücuda a vitamini tedarikinin temeli olan büyük miktarlarda karoten üretir. normal dozajda karoten bağışıklığı geliştirir ve önemli bir antioksidan etkiye sahip olarak insan vücudundaki hücrelerin oksijen oksidasyonuna karşı savaşabilir.

hillier gölü'nde yüzmek mümkün mü?
bu gölün boyutu yaklaşık 250'ye neredeyse 600 metredir, rezervuarın derinliği azdır, ancak başka bir nedenden dolayı burada boğulamazsınız. bunun nedeni, buradaki suyun neredeyse meşhur ölü deniz'deki kadar tuzlu olmasıdır, bu nedenle bir kişi gölün dibine batamaz.
burada yüzmek sadece tamamen güvenli değil, aynı zamanda insanlar için de çok sağlıklı olacaktır. su, deniz tuzları açısından son derece zengindir. ayrıca, buradaki suyu renklendiren algler, vücuda a vitamini tedarikinin temeli olan büyük miktarlarda karoten üretir. normal dozajda karoten bağışıklığı geliştirir ve önemli bir antioksidan etkiye sahip olarak insan vücudundaki hücrelerin oksijen oksidasyonuna karşı savaşabilir.
devamını gör...