hoşlanılan kişinin zihinde bambaşka biri olarak algılanması

pek çok kişide gözlemlediğim olaydır.
özeti; sevilen kız ay görünür, çalımı tay görünür, eşiği saray görünür olayıdır.
sebebi ise benim aşkın gözü kör değildir ama bir kaç numara bozuktur dediğim durumla açıklanabilir.

sonrasında da zihinde yaratılanla uyuşmaması ile gelen hayal kırıklığı.

bir araya gelinmesi durumunda ise, zamanla karşı tarafı değiştirmeye çalışıp zihindekine uymayınca da suçlamaya başlamak, sen çok değiştin diyerek sürekli tartışma çıkarmak ve kapanış.

aslında hepsi bu zihnin suçu.

algida s*ciciliktir. oyle bir algilarsin, aklinda oyle bir buyutursun ki sonunda s*cmaya mahkum oldugun o yola cikmissindir.

kendi istediğimiz şekli veriyoruz ama o kişi öyle olmak zorunda değil ya da öyle çıkmak zorunda değil.

sevmek zamanı filminde ben sana değil senin resmine aşığım diyordu. bu tam olarak böyle.

gerçekten öyle, çok sonra görüyoruz sorumsuzluklarını, aslında senin onun düşündüğün kadar onun seni düşünmediğini..
bir ilişkiyi az seven taraf yönetir, çok seven kişi kaybetmekten korkar ve susar.

“beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup adına aşk diyorsunuz”
sözünü hatırlatan durum.

umduğumu bulamadım deyip hayalleriniz yıkılabilir. çok büyük beklentiler içinde olmamak lazım. gerçi bu konu hakkında kimse benim kadar dibe vurmuş olamaz. yüzü maskeli birisinden hoşlanıyorum, bu belirsizlik devam ediyor yani yüzünü bir türlü göremiyorum. ve bu durum beni serdar ortaç bağımlısı yapıyor.
hayaaaaaaaat bunu neden yapıyosuuuuuuun............. sebebi çooook *

atalarımız buna ne güzel demiş gözünde büyütmek diye. insan ilgi duyduğu bir şeye bakarken daha iyi görebilmek için göz bebekleri istemsizce genişler. cinsel olarak çekici bulduğumuz kişiyi de daha büyük görürüz. yani erkekler için konuşuyorsak insan beyni kadının belli oranlarına yönelerek bilişsel algılamayı sınırlar ve algıda seçici olur.

kadınlar belki zekaya bakar sonuçta kendisi ve çocuk beslenecekse bu parayla yani kariyerle yani zekayla olur zira artık avcılık ile hayatta kalmaya çalışmıyoruz. erkekler ise çocuk uzun vadede sağlıklı olacak mı diye düşünmez sadece çocuğun dünyaya gelmesi ve anne karnından ayrılması , yaşamak için hayati olan anne sütünü alabilecek mi diye bakar.

bakar dediğim bunu bilinçli yapmaz sadece durumu 1 cümleyle özetler.

(bkz: taş gibi bir hatun olmak)

gözünü kırptığında kirpiğinin kıvrımına kadar aşık olma halinin, kendini burnunun dibinde kesse umursamayacağın ana dönmesi halidir.
çünkü kafandaki birey gerçek birey ile dağlar kadar farka sahiptir. görmüş ve kocaman bir ha***tir çekip anlamışsındır.

bu sanrıyı doğuran şey damarlarınızda pompalanan tutkudan cesarete kadar karmaşık duygular biçiminde etkileri olan hormon grubudur, o an o harika insanın klozete oturmuş s...kenki hallerini asla düşünemzsin.

temel olarak yaptığımız hata kişilerin potansiyellerini görüp olabilecekleri kişileri tahmin ederek o kişiye olmayan anlamlar yüklemektir. halbuki bakmamız gereken nokta olduğu kişidir. olabileceği kişi ise potansiyeli işlemek ,o kişiyi dönüştürmeye çalışmak gibi nafile uğraşlara sebep olur. olandan hoşlanmıyorsak ,olacak olandan da pek hazzetmeyeceğimizi hesaba katmak gerekir.

bilmediğimiz, tüm sırlarına vakıf olmadığımız kişilerden hoşlanırız. yani olmayan, idealize ettiğimiz, kendi kafamızda yarattığımız kişiye aşık oluruz. kendi gerçekliğimizi yaratır ve ona inanırız.

zihin, boşlukları doldurma konusunda oldukça beceriklidir. olmayan özellikleri karşımızdaki kişiye yükler ve ona inanır.

zamanla, karşımızdaki kişiyi tanıdıkça kafamızda yarattığımız gerçeklik bozulmaya başlar. kendi zihnimizde yarattığımız gerçeklik erozyona uğrar. işte bu noktada, yani karşınızdaki kişiyi gerçekten gördüğünüzde, zihnimize iş düşmediğinde bu yanlış algı da düzelecektir.

hale etkisidir.sevdiceğin güzel görünür gözüne.dolayisiyla yaptigi hersey de onunla birlikte güzel görünür.