hayvanseverliğin sadece köpek kedi ve kuş severlik olarak algılanması

dikkat ettiğim ilginç ve saçma durumdur. kendisine hayvanseverim diyen insanların büyük çoğunluğu sadece kedi, köpek veya kuş duyarı kasıyor. sadece kedi, köpek veya kuş seviyor. bence hayvanseverim diyen birisi insanlara zararı dokunmayan her hayvanı sevmelidir.

irademiz dışında hareket eden canlılardan korktuğumuz ya da bizim isteklerimize, emirlerimize cevap vermeyen canlılardan hoşlanmadığımız için olduğunu düşündüğüm durum.

illa sözümüz geçmeli çünkü, laf dinlemeli ya da taklit etmeli onlar. yoksa ne işimiz olur bizi eğlendirmiyorsa.

buraya kadar olan kısım genellemeydi, şimdi gelim bana.
benimki biraz daha farklı. dokunamadığım zaman sevgimi gösteremiyor gibi hissediyorum. mesela balık. nasıl seveyim şimdi ben onu. incitebilirim. ama tavuk seviyorum mesela. bildiğiniz seviyorum ama temaslı yani. kendim bakıyorsam da yiyemiyorum asla, düşüncesi bile kötü. o benim arkadaşım, konuşuyorum ben onunla!

oldukça hatalı bir durumdur. hayvan sevgisi; evcil olan, sahip çıkılabilen hayvanların çok daha dışında kapsamlı bir sevgidir. hiçbir hayvana zarar verememe, insanlardan daha çok empati, iletişim kurma ve her bir canlının içini acıtabilmesi potansiyelinde olmadır. sayıları azınlıktadır. fütursuzca sinekleri öldüren, kedi köpek dışındakileri hayvan olarak görmeyen, evdeki süs köpeği dışındakini düşünmeyenler çoğunlukla olması da cabasıdır.

hayvan severlik karıncadan, kuşa, kirpiden, aslana tüm hayvanların yaşam hakkına saygı duymaktır. ama kişi ister akrep besler ister kedi. tercih meselesidir.

fakat burada ince bir nokta var. kişisel sorunları, geçimsizliği, sürekli ruh hali dengesizliğinden dolayı yalnızlığa mahkum olan ve bir şeyler almam lazım diyerek hayvan sahiplenen insanlar aslında hayvan sever değildir, beslediği hayvanı oyuncak olarak görürler ( bu tür insanlar çok tehlikelidir) özelikle belirli bir yaşın üstüne çıkmış ve etrafındaki insanları kendinden uzaklaştırmış bireylerde çok görülen bir durumdur.

diğer tehlikeli tür ise sosyal medyada prim amacıyla fotoğraf paylaşmak için hayvan besleyen tiplerdir

peki bunlar kim ? cins bir kediyi sahiplenmek için sıraya giren (hatta para ödeyen) fakat tekir, engelli vb özelikte olan kedileri asla sahiplenmek istemeyen tiplerdir.

ben demiyorum ki cins kediler sahiplenmesin, isteyen istediğini sahiplenmekte özgür, fakat iki yüzlü olmaya gerek yok. konu bu.

kedileri ve köpekleri, bu da soru mu?*

ben evcil kuşları ve kedileri severim. kısmi hayvanseverlik denilebilir.

insanoğlun doğrudan zarar verme ihtimali olmayan her hayvanı kapsar.
bakteri sana zarar veren cinsten mi? evetse git ellerini yıka ya da enfeksiyon kaptıysan antibiyotik kullan!
fare evine mi girdi, sana hastalık bulaştırır mı? evet, o halde o fareyi yok et!
kuduz köpek seni ısırırsa öldürebilir mi ve tedavisi yok mu? evet, o halde yok et ve kuduz hayvanın üstüne kireç dökerek gömmeyi unutma!
fakat sana zararı olmayan bir hayvan örümcek olsa, sinek olsa, yılan olsa da sakın dokunma, sakın rahatsız etme, hele hele canlarını sakın ama sakın alma! onların da sana doğrudan zarar verme ihtimalleri olmadıkça en az senin kadar yaşama hakkı olduğunu unutma!

bir soru. cevap: hepsini.
(edit: yine tanım havada kaldı başlık değişince. hayvanseverlik hangi hayvanları kapsıyor şeklindeydi ilk hali.)

evet, insanların çoğunun böcek ve benzeri hayvanları biraz daha gözü kapalı şekilde öldürdüğü doğrudur. yalnız burada denkleme sevgiden farklı değerler de ekleniyor ve denklem çok boyutlu hâle geliyor.

hayvanları seven insan için böceği öldürmek ilk seçenek değil. alabiliyorsa alıp dışarıya atacaktır çok yüksek olasılıkla. fakat bazı böcekler son derece hızlı ve elinizden kaçırdığınızda hangi deliğe girip orada ne kadar üreyecekleri hakkında bir fikriniz olmuyor. aslında fikriniz var; 1 tane hamam böceği yaklaşık 120 yavru salabilir evinize, hayatı boyunca. sayı, böceğin türüne göre değişebilir.

"ne çıkar bundan? hayvan seviyorsan onlarla beraber yaşayabilirsin" diyenler çıkabilir ki zurnanın zırt dediği yer de burası. bu hayvanların size 40'tan fazla çeşit bakteri ve patojen bulaştırdığını bilmeniz gerekir. sizin o 120 tane böcek, doğrusal değil üstel olarak kısa zamanda 1200'e ve fazlasına ulaşınca ve evinizdeki, üzerinde dolaştığı yiyeceklere, mesela tuvaletten getirdiği mikropları bulaştırınca iş hayat memat meselesine dönüşür.

sivrisinekler de böyledir. acıyabilirsiniz ama o size acımaz ve her türlü kan hastalığını size bulaştırabilir. dolayısıyla bir seçim yapmanız gerekir. "hayvanları canım pahasına severim" demiyorsanız tabii...

biriyle kavga hâlindeyseniz, kavganın nereye evrileceğini bilemezsiniz. karşınızdaki sizi öldürecekse mesela, kendinizi savunurken siz onu öldürebilirsiniz. yahut ayıları çok seversiniz uzaktan ama doğada saldırıya uğradığınızda kendinizi savunurken hayvanı öldürmek durumunda kalabilirsiniz. bu sizi insan ya da hayvanları sevmeyen biri yapmaz. o nedenle bu böcek mevzusu hayvanseverlikte belirleyici değil.

keyfi şekilde böcek öldürenler tanım kapsamı dışındadır.

hayvan hakları aktivisti olarak söylüyorum gerçekten de hayvan koruma dernekleri bile sadece kedi ve köpeklerle ilgileniyor. e madem böyle yapacaktınız kedi köpek koruma dernekleri kurun da ne olduğunuzu bilelim. şahsen ben bir sineğin de bir filin de eşit şekilde yaşam hakkını savunurum. hayvanseverlik ve hayvan haklarını savunmanın da farklı şeyler olduğunu artık anlamalı insanlar ama anlatamıyoruz. mesela ben hiçbir zaman genelleme yaparak hayvanseverim demiyorum sevdiğim türleri söylüyorum. tüm hayvanları sevmiyorum ama tüm hayvanların yaşam hakkını savunuyorum.

yanlış algı olarak değerlendirilebilir.

misalen; ben hiç beslemesem de, iguana hayvanına aşka yakın bir sevgi besliyorum.

sevmek zorunda değilsiniz. kedi tüyüne alerjisi olan insandan tutun böcek gördüğünde kaşınmaya başlayan insana kadar birçok rahatsız olan insan var. hatta onları yine sevip sadece dokunmaktan da rahatsız olan insanlar da var. sevme ama zarar da verme olay bu.
ayrıca bir şeyleri kalıba koyup sürekli ben şuyum ben buyum diyen insanlar ne kadar bunu savunuyorsa o kadar o değillerdir. buna feminizmi de katarım, herhangi bir siyasi parti savunucusu olup sürekli dillendireni de katarım, dinden vurup şu günah bu günah deyip taciz eden hocaları da hayvanseverim diye bağıranları da. özetle; bir ideolojiyi savunup tabii ki haklarını, başkalarının haklarını savunabilirsin ama evine ev kedisi alıp sadece ona bakıp sokaktaki kedileri umursamıyorsan hayvanseverim diye geçinme.

nietzsche, der.

hayvanseverler ha bire "canlarımızı kurtarın! verdiğimiz iban'a para atın, biz de o paralarla mama alıp canlarımızı ölmekten kurtaralım diyorlar. sanki verdikleri mamaların içinde ot var.
onlar hayvan değil mi? tavuklar, atlar eşekler, domuzlar veyahut deniz canlıları hayvan değil mi?
bir canı kurtarmak uğruna başka bir canın kıyma makinesinden geçirilmesine razısın. ben de davukları seviyorum. kedileri köpekleri kıyma makinesinden geçirip geçirip tavuk yemi yapacağım. tavuklar candır. tavukları koruma derneği kuracağım yakında

ben ayrıca sincap, ceylan, kar leoparı filan da severim.

hatta ve hatta bununla da kalmayıp zaman zaman eşsiz, ilgi çekici veya daha nadir fenotipteki kedi, köpek ve kuş severlik olarak algılanır. british shorthair cinsi bi kedisi olan, golden retriever köpeği olanlar hayvanseverin kralı hatta. en iyi hayvanı seviyorlar en seçkin olanlarını :)) böyle geçinenlerin alayı riyakar ve kendi egolarından beslenen tipler. gözünüze güzel görünmeyen hayvanları da beslemediğiniz sürece hayvansever olduğunuza inanmayacağım. güzel fenotip seversiniz bir çocuğunuz.

ev(ler)de olduğu için görmüyorsunuz ,epey insan sakat hayvanları alıyor barınaklardan..

böyle epeyi insan ,ile tanıştım, pandemiden önce apartmanda 2 kız oturuyordu
,bir gözü kör epeyde çirkin siyah bir kedi sahiplenmişlerdi.başımın tatlı belasıı ,idi benim daire bahçe katı fırsat bulduğu an mutfağa bir gün koca palamutudonmuş hemde çalmıştı.
göze güzel gözükmeyen hangi hayvanı evde besleyebilirsiniz.
xsemender cinsi hayvanlar var besleyen oluyor,kaplumbağa su ve kara ,salyangoz besleyen var. akvaryum içinde..
yılan besleyen var ama çok ihtimam ister herhalde sürekli canlı yem.

ben bir ara şantiyede fındık faresi besledim ,ben bu kadar akıllı hayvan görmedim , akşam 6,30 falan hwepsi kapıya sıra olurdu manga misali yemekhane artıklarını getirirdim sonra aile oldular bir gün baktım hepsi gitmiş.ya b,ir yılan falan yedi yada insanlardan rahatsız olup gittiler ..
kedi köpek-kuş kolay olaydır onsan.

dinazor sevcem de, bulamıyorum.
(bkz: te allam).

çok yanlış biliniyor
ben abilerimi de seviyorum misal

yoo, ben buradaki bazı yazarları da seviyorum.

vicdanlı olmanın da bu 3 hayvan sevgisi ile ilgili olduğu algısı var.