1.
devamını gör...
2.
cennet kuşu, türk edebiyatında umay kuşu olarak geçer.
dil kökeni farsçadır.
hüma, çok yükseklerden, ayakları yere hiç değmeden, dinlenmeden uçabilen efsanevi bir kuş türüdür.
bazı kaynaklarda ayaklarının olmadığı bile yazılır.
görünüşü hakkında çeşitli tanımlar vardır: birincisi, güvercin büyüklüğünde, yeşil gagalı, sarı kanatlı olduğu yönünde.
bir diğer benzetme ise, serçeden büyük, boz saksağana benzeyen bir kuş olduğu yönündedir.
eski zamanlarda, hükümdarlar ölünce, halk bir meydanda toplanırmış.
hüma kuşu kimin başına konarsa ya da gölgesi kimin üzerine düşerse o kişiyi tahta geçirirlermiş.
beklemediği büyük bir nimete kavuşmak anlamına gelen, başına devlet kuşu konmak deyimi buradan gelmektedir.
yine hümayun terimi de buradan geliyor.
dil kökeni farsçadır.
hüma, çok yükseklerden, ayakları yere hiç değmeden, dinlenmeden uçabilen efsanevi bir kuş türüdür.
bazı kaynaklarda ayaklarının olmadığı bile yazılır.
görünüşü hakkında çeşitli tanımlar vardır: birincisi, güvercin büyüklüğünde, yeşil gagalı, sarı kanatlı olduğu yönünde.
bir diğer benzetme ise, serçeden büyük, boz saksağana benzeyen bir kuş olduğu yönündedir.
eski zamanlarda, hükümdarlar ölünce, halk bir meydanda toplanırmış.
hüma kuşu kimin başına konarsa ya da gölgesi kimin üzerine düşerse o kişiyi tahta geçirirlermiş.
beklemediği büyük bir nimete kavuşmak anlamına gelen, başına devlet kuşu konmak deyimi buradan gelmektedir.
yine hümayun terimi de buradan geliyor.
devamını gör...
3.
devlet kuşu, talih kuşu, cennet kuşu...
devamını gör...
4.
devamını gör...
5.
islamiyet ve önasya mitolojisinde zümrüdüanka ile arada sırada birbirine karıştırılır. huma veya hüma kuşu, peygamber hadisleri ve islam edebiyatında bahsedilen cennet kuşudur.
devamını gör...
6.
rivâyet odur ki eskiden bu kuşun gölgesi kimin üstüne düşerse o kişi sadâret makâmına erişirmiş, öyle ki osmanlı'da devlet-i hümayûn tâbiri buradan gelir.
(bkz: devlet kuşu)
(bkz: devlet kuşu)
devamını gör...
7.
kökeni eski türklere kadar dayanan ve binlerce yıldır efsanelerde varlığını sürdüren mitolojik bir kuştur.
hüma kuşunun genel olarak farklı türk boylarında farklı yorumları olsa da ortak inanış konduğu yere mutluluk ve huzur getirdiği yönündedir.
ulaşamayacağı yer olmadığına inanılan bu kuşun cennet’e bile gidebildiği inanışlar dahilindedir. bu sebeple cennet kuşu olarak da anılır. diğer bir inanışa göre ise başına konduğu kimseye mutluluk getirmesi sebebi ile talih kuşu veya devlet kuşu olarak da isimlendirilir.
google'a hüma kuşu yazdığınızda; çok yükseklerde uçtuğu için canlı olarak görülmesinin asla mümkün olmadığı, daima gökyüzünde olup hiç yere inmediği, yavrusunu bile havada dünyaya getirdiği ve yavrunun da hemen uçmaya başladığı, hiçbir kuşu incitmediği, tehlike halinde yavrularını kanatlarının altında koruduğu ve onu bilerek öldürenin kırk gün içinde öleceği gibi bilgilere rastlarsınız.
başka bir inanışa göre de "devlet kuşu" veya "şahlık kuşu" denilen "hüma" kuşunun gölgesinin bir insanın başı üzerine düşmesi, o insanın dünyada çok bahtiyar biri olacağının, taç giyeceğinin ve hakimiyete ulaşacağının işareti sayılırdı.
başta aşık edebiyatında olmak üzere halk türkü ve hikayelerinde, masallarda ve efsanelerde güzellik sembolü olarak da kullanılmış ayrıca resim, minyatür, dokumacılık, nakkaşlık gibi geleneksel türk el sanatlarında önemli bir motif olmuştur.
hüma kuşu, farklı kültürlerde bulunan diğer efsanevi kuşlarla * genelde karıştırılıyor olsa da onu diğer mitolojik kuşlardan ayıran en önemli özelliği, göğün yedi kat üzerinde dolaşıp allah’a ulaştığına inanılmasıdır.
bu pek tatlı efsanevi kuşumuzun bize sunduğu olanaklar ile ilgili bazı çelişkili ifadeler olmasına rağmen, biz milletçe efsane sevdiğimizden elbette hiç göremediğimiz-göremeyeceğimiz bir kuşun başımıza konmasını bekleyebiliriz. çünkü neden olmasın? neden biz de kral olmayalım, hükümdar olmayalım? ama sanırım artık güncelleme almayan bu mitolojik arkadaş en azından bizim ülkemiz için yanlış kişilerin başına konuyor son dönemlerde...
en kısa sürede kendisine güncelleme gelmesi ve hüma'nın küllerinden çoğalıp halka inerek hepimizin başına konuvermesi dileğiyle... yo yo hükümdar değil, mutlu olmak için!
özgürlüğünü ilan eden bu yazı neden buralara geldi hiç fikrim yok, ben bu ponçik kuşu anlatacaktım aslında, konuşmak hiç bir halta yaramadığı için hiç sevmediğim mevzulara girdim yine ama sevgili barış manço'dan bir parça ile sonlandıracağım sanırım...
acıh da bağa vir...
yine de iyi bir dilekle bitireyim madem; hüma kuşları pislesin kafanıza efenim... *
hüma kuşunun genel olarak farklı türk boylarında farklı yorumları olsa da ortak inanış konduğu yere mutluluk ve huzur getirdiği yönündedir.
ulaşamayacağı yer olmadığına inanılan bu kuşun cennet’e bile gidebildiği inanışlar dahilindedir. bu sebeple cennet kuşu olarak da anılır. diğer bir inanışa göre ise başına konduğu kimseye mutluluk getirmesi sebebi ile talih kuşu veya devlet kuşu olarak da isimlendirilir.
google'a hüma kuşu yazdığınızda; çok yükseklerde uçtuğu için canlı olarak görülmesinin asla mümkün olmadığı, daima gökyüzünde olup hiç yere inmediği, yavrusunu bile havada dünyaya getirdiği ve yavrunun da hemen uçmaya başladığı, hiçbir kuşu incitmediği, tehlike halinde yavrularını kanatlarının altında koruduğu ve onu bilerek öldürenin kırk gün içinde öleceği gibi bilgilere rastlarsınız.
başka bir inanışa göre de "devlet kuşu" veya "şahlık kuşu" denilen "hüma" kuşunun gölgesinin bir insanın başı üzerine düşmesi, o insanın dünyada çok bahtiyar biri olacağının, taç giyeceğinin ve hakimiyete ulaşacağının işareti sayılırdı.
başta aşık edebiyatında olmak üzere halk türkü ve hikayelerinde, masallarda ve efsanelerde güzellik sembolü olarak da kullanılmış ayrıca resim, minyatür, dokumacılık, nakkaşlık gibi geleneksel türk el sanatlarında önemli bir motif olmuştur.
hüma kuşu, farklı kültürlerde bulunan diğer efsanevi kuşlarla * genelde karıştırılıyor olsa da onu diğer mitolojik kuşlardan ayıran en önemli özelliği, göğün yedi kat üzerinde dolaşıp allah’a ulaştığına inanılmasıdır.
bu pek tatlı efsanevi kuşumuzun bize sunduğu olanaklar ile ilgili bazı çelişkili ifadeler olmasına rağmen, biz milletçe efsane sevdiğimizden elbette hiç göremediğimiz-göremeyeceğimiz bir kuşun başımıza konmasını bekleyebiliriz. çünkü neden olmasın? neden biz de kral olmayalım, hükümdar olmayalım? ama sanırım artık güncelleme almayan bu mitolojik arkadaş en azından bizim ülkemiz için yanlış kişilerin başına konuyor son dönemlerde...
en kısa sürede kendisine güncelleme gelmesi ve hüma'nın küllerinden çoğalıp halka inerek hepimizin başına konuvermesi dileğiyle... yo yo hükümdar değil, mutlu olmak için!
özgürlüğünü ilan eden bu yazı neden buralara geldi hiç fikrim yok, ben bu ponçik kuşu anlatacaktım aslında, konuşmak hiç bir halta yaramadığı için hiç sevmediğim mevzulara girdim yine ama sevgili barış manço'dan bir parça ile sonlandıracağım sanırım...
acıh da bağa vir...
yine de iyi bir dilekle bitireyim madem; hüma kuşları pislesin kafanıza efenim... *
devamını gör...