içki içmenin faydaları

alkollü içki içmenin abartılmadığı takdirde ruh sağlığı açısından faydalı olduğunu düşünüyorum. en azından benim için geçerli. bi duble atıyorum akşam. günün stresi gidiyor. herkes kendi içeceği miktarı bilecek vücuduna zarar vermeyecek kadar içecek.

günde 0.50 promil alkolün insanı daha yaratıcı, daha kendine güvenir ve daha özgür yaptığını savunan bir mad mikkelsen filmi önereyim o halde buradan

kafası güzel.

yoktur, içki zararlıdır.

viski , kalp sağlığı için önerilir .

bu kadar pragmatist olmayın arkadaşlar.

benim anlamadığım bi şey var dostlar hayat uzun bir süreç, sırf rahatlamak için hergün 1-2 kadeh içtiğini söyleyenler uzun süreçte bağımlı olmuyor mu, 4-5 kadehe çıkmıyor mu? kafamda deli sorular..

içki içmenin en büyük faydası ortamdaki muhabbettir baban ve arkadaşları ise dönemsel hikayeler şahane gider arkadaş grubunsa her şey hakkında istediğin kadar uç fikirleri ortaya serebilirsin içmeden konuşsan deli derler

- fiziksel ve psikolojik olarak gevşetir rahatlatır.
- daha mantıklı ve net düşünebilmeye erişme olağanı
- dertten tasadan uzaklaşma olağanı
- korktuğunuz veya çekindiğiniz eylemleri yapabilmek adına cesaret sağlaması
- güzel iletişim kurabilme yeteneğinizi geliştirme imkanı sunması
- geç boşalmaya direk katkısı
- şarap içtiğinizde damarların genişlemesine yardımcı olması ve temiz kan üretmeye yardımcı olması
- böbrek taşının oluşmasını direk engelleme
- prostat oluşumunu direk engelleme
- hatun kaldırmada en büyük rol oynaması
- çevresel etkilerden uzaklaşmaya birer bir olması

daha da uzatırdım ama canım sıkıldı.

içki içmenin bir faydası yoktur. öyle olduğu zannedilir.

fazlası zarardır, ama sosyal olarak abartılmadığı sürece dostlarla beraber güzel gider.

bira, böbrek taşı düşürme ve idrar yolları çalıştırma , şarapsa kalp sağlığı bakımından faydalıdır ama onlara gelene kadar bu faydaları sağlayan bir dünya yiyecek içecek de vardir.

kendi ütopik dünyana uğramandır.

içkiden kasıt alkollü içecekler ise faydadan çok zararı var dediğimdir.

sevgili yazarlar, şu an bile bilim dünyasında "az miktar tüketilen alkolün" insana tam olarak fayda sağlayıp sağlamadığı kesin olarak belirtilmiş değil. halen daha bu konu tartışmaya açık bir konu olarak geçmekte. üstelik fayda olarak sıralanan şeyleri aynı şekilde size sunan ve karşılığında hiçbir zarara uğratmayan şeyler de var. mesela yüzmek. mesela sevdiğiniz bir hobinizi yapmak. mesela sevdiğiniz birini öpmek, sarılmak... bunlar sizi hem fiziksel hem de psikolojik olarak iyi hissettirir. endorfin, serotonin ve oksitosin gibi çeşitli hormonların salınımını artırır; karşılığında da karaciğeriniz, böbrekleriniz, mideniz ağlamaz; sinir sisteminiz uyuşmaz.

insanın kendini uyuşturması gerçekten de çok korkunç bir şey değil mi? ben genel anesteziden bile korkan biri olarak, bir de günlük sosyal hayatımda kendimi uyuşturduğumu düşünemiyorum. insanın kendini kaybetmesi gerçekten de ürkütücü.

yapılan bazı çalışmalar var. alkol kullanan insanların damarlarının çeperlerindeki yağ miktarının daha az olduğuna yönelik. yıllarca bunun nedenini alkole bağladılar fakat sonradan görüldü ki yağ miktarının az olmasının nedeni alkol değildi, alkolün içine katılan antioksidan içeren aromatik bitkisel kökenli bileşimlerdi. yani gidin meyve-sebze yiyin.

alkol tüketimi bağımlılık boyutunda değilse, yani sosyal içici iseniz, bu durumun iç organlarınıza veyahut genel sistemlerinize öyle aman aman zararı olduğu söylenemiyor fakat bir gün bağımlı olmayacağınızın garantisi yoktur. çünkü o hissi almışsınızdır bir kere. ve beyin, her depresif hissettiğinizde o hissi tatmak isteyecektir ya da üretkenliğinizin artmasını her istediğinizde ona yöneleceksinizdir; her kullanımda bir öncekinin daha fazlası şeklinde devam edecektir döngü. bunun sonu yok. ve insanın az biraz bile kendini kaybetmesi daha kötü sonuçlar doğurabilir toplumsal açıdan.

bence uzak duralım, durduralım.

olmayan fayda. tadı için içelim zevki için içelim ama nasıl ki mcdonalds'ın içindeki etin marulun faydalarından bahsetmiyorsak şaraptaki üzümün faydasından da bahsetmek bir o kadar abes.

özgüven patlamalarına yol açabilir. ne kadar ingilizce bilsek de çoğumuzun sakındığı şey ingilizce sohbet etmektir. alkol sayesinde tanımadığım turistlerle if sokak'ta bülbül gibi şakımışlığım var, yani güzel şeylere de vesile olabiliyor.

alkol yüzünden ölen babanızın ardından daha rahat küfür etmenizi sağlar. ironiktir.

(bkz: based on a true story)

çok abartiyoruz ya alkol içince adam olmuyorsun sigara içince havalı değilsin.alkol kullandığında sorunlarına çözüm bulmuyorsun, sadece kötü aliskanliginin arkasına saklanıp bide nakit kaybediyorsun. kısacası bunları yaptığın sürece hep kaybedeceksin.

tanımlar hep biyolojik zararlarından bahsetmiş, işin sosyal, düşünsel, sanatsal hatta bilimsel faydalarından kimse bahsetmemiş. içmek sadece uyuşturmaz, yeterli kapasite ve ıq nuz varsa, yapabileceğiniz şeylerin levelini yükseltir. majör, baskın kararlar vermenizi sağlar, hiç aklınıza gelmeyen şeyler kafanızda belirmeye başlar, sorgularsınız, çünkü cesurlaşırsınız. bir kaç video kaydım var gitar çalarken, ulan ne biçim çalmışım yaw diyorum kendime, o emprovizeler ayıkken aklıma gelmiyor. sanki parmaklarım uçuyor ve kendileri gidiyor klavyede.
olay sadece gitar çalmak değil, bu etkiyi tüm sanat ve bilim alanlarında yaşar içen kişiler. belki de çoğu buluş 2 tek atmış bir adamdan çıkmıştır. bir anekdot anlatayım;

mavi gözlünün akşam sofralarını bilirsiniz, her akşam, tüm bakanları toplarmış bu masaya, geceye kadar her konuda fikirler uçuşurmuş ve kayıt tutan kişi, sabaha hangi kanunların çıkarılacağını not edermiş. bir sabah mavi gözlü, getir hele şunları demiş ve incelemiş kayıtları, yaw demiş bu kadar mı? paşam çoğunu sildim demiş niye? o kadar uçuk kaçık kararlar aldınız ki.... (çağın ilerisinde) bende sildim demiş.

neyse ya bir türlü toparlayamadım mevzu derin.

şişirilmiş balon başlık ve tanımlamalarıdır.