1.
her ideolojinin ya da düşünce sisteminin kendisini meşru kıldığı bir hikayenin, kendisine yarattığı kavramlar ve anlamlar dizgesinin olması; kendisine ait bir jargon yaratması durumu.
gündelik hayatımızda farkında olmadan kullandığımız ve düşünme biçimimizi etkileyen bu jargon, sahip olduğumuz dünya görüşünün kavram ve anlam setinin bir yansımasıdır. anlatılarda kullanılan kelime tercihleri; aynı anlama gelen sözcükler arasından rastgele seçilmiş bir tercih değil, ideolojinin bilinçaltına sızan bilinçli tercihleridir. bu durum, farklı ideolojilere sahip gündelik siyasetin söylem ya da yazınlarında farkına varmadığımız ve sıklıkla karşılaştığımız bilinçli bir bilinçaltıdır.
türkiye siyasetinde sağ ve sol tandanslı söylemler üzerinden örneklersek:
sağ politika millet kavramını kullanırken, sol politika halk ya da yurttaş kavramını kullanır. iki kullanım biçimi aynı anlamı veriyor gibi görünse de etimolojik ve ideolojik olarak farklı vurgulara sahiptir. millet kelimesi, aynız zamanda ümmet anlamına gelmektedir. bu nedenle sağ politika dinsel vurguyu önceleyerek ümmetin teolojik birliğinden, dinin kutsallığından hareketle millet kavramını kullanır. toplumu bağlayan şey, dindir. halk ya da yurttaş kavramları fransız ihtilali ile ortaya çıkan kavramlardır ve temelinde; toplumun yasalarla inşa edilmiş olması, yasalarla eşitlenmiş bireylerin özgür iradesi yer almaktadır. toplumu bağlayan şey, birey iradesi ve yasalardır. son dönemde popüler olan 'yerli ve milli' söylemindeki vurgu, ümmetten olan ya da ümmete ait olandır.
sağ politika milliyetçilik kavramı kullanırken, sol politika ulusalcılık kavramını kullanır. bu iki kavram arasındaki fark, yukarıda belirtilen nedenlerle aynıdır. milliyetçilik aynı zamanda ümmetçiliği de kapsar. ulusalcılık ise dinden arındırılmıştır. yasalarla bağlı olunan yurttaşlığın bütünlüğünü ifade eder.
sağ politika tabiat kavramını kullanırken, sol politika doğa kavramını kullanır. tabiat kavramı tabi olmaktan türeyen bir kavramdır. bu kullanımdaki vurgu; yaratıcıya, tanrıya tabi olan; dolayısıyla onda ve ondan olan düşüncesidir. doğa kavramı ise doğmaktan türeyen bir kavramdır ve doğmak; aynı zamanda doğulan şeyden ayrılmak, kopmak ve kendi başına bir varlık haline gelmek anlamını taşımaktadır. tabiat kavramında yaratıcı vurgusu ve yaratıcının varlığı devam ederken, doğa kavramında yaratıcının varlığı ikinci planda kalır.
gündelik hayatımızda farkında olmadan kullandığımız ve düşünme biçimimizi etkileyen bu jargon, sahip olduğumuz dünya görüşünün kavram ve anlam setinin bir yansımasıdır. anlatılarda kullanılan kelime tercihleri; aynı anlama gelen sözcükler arasından rastgele seçilmiş bir tercih değil, ideolojinin bilinçaltına sızan bilinçli tercihleridir. bu durum, farklı ideolojilere sahip gündelik siyasetin söylem ya da yazınlarında farkına varmadığımız ve sıklıkla karşılaştığımız bilinçli bir bilinçaltıdır.
türkiye siyasetinde sağ ve sol tandanslı söylemler üzerinden örneklersek:
sağ politika millet kavramını kullanırken, sol politika halk ya da yurttaş kavramını kullanır. iki kullanım biçimi aynı anlamı veriyor gibi görünse de etimolojik ve ideolojik olarak farklı vurgulara sahiptir. millet kelimesi, aynız zamanda ümmet anlamına gelmektedir. bu nedenle sağ politika dinsel vurguyu önceleyerek ümmetin teolojik birliğinden, dinin kutsallığından hareketle millet kavramını kullanır. toplumu bağlayan şey, dindir. halk ya da yurttaş kavramları fransız ihtilali ile ortaya çıkan kavramlardır ve temelinde; toplumun yasalarla inşa edilmiş olması, yasalarla eşitlenmiş bireylerin özgür iradesi yer almaktadır. toplumu bağlayan şey, birey iradesi ve yasalardır. son dönemde popüler olan 'yerli ve milli' söylemindeki vurgu, ümmetten olan ya da ümmete ait olandır.
sağ politika milliyetçilik kavramı kullanırken, sol politika ulusalcılık kavramını kullanır. bu iki kavram arasındaki fark, yukarıda belirtilen nedenlerle aynıdır. milliyetçilik aynı zamanda ümmetçiliği de kapsar. ulusalcılık ise dinden arındırılmıştır. yasalarla bağlı olunan yurttaşlığın bütünlüğünü ifade eder.
sağ politika tabiat kavramını kullanırken, sol politika doğa kavramını kullanır. tabiat kavramı tabi olmaktan türeyen bir kavramdır. bu kullanımdaki vurgu; yaratıcıya, tanrıya tabi olan; dolayısıyla onda ve ondan olan düşüncesidir. doğa kavramı ise doğmaktan türeyen bir kavramdır ve doğmak; aynı zamanda doğulan şeyden ayrılmak, kopmak ve kendi başına bir varlık haline gelmek anlamını taşımaktadır. tabiat kavramında yaratıcı vurgusu ve yaratıcının varlığı devam ederken, doğa kavramında yaratıcının varlığı ikinci planda kalır.
devamını gör...
2.
önlerinde sanki önceden yazılmış bir metin varmış gibi devamlı aynı şeylerden aynı ton ve vurguda bahseden papağanımsı kişilerin dil ve edebiyatı.
papağan kadar renkli değillerdir ama.
papağan kadar renkli değillerdir ama.
devamını gör...