1.
hainlerin yaptığı. hiçbir tarifi yaşattığı kabusu anlatmaya yetmez.
devamını gör...
2.
hiç beklemediğiniz anda sizi sevdiğini devamlı hissettiren, ilgili çok yakın arkadaşınızın eski sevgilinize aşık olması buna örnektir.eskiden ilgilenen arkadaş!
arkadaşımın adı denizdi. ben de bu sarsıntıya karşı şebnem ferah’tan verdim coşkuyu;
“bu dalgasız deniz, durgun aldatır, inanma!”
arkadaşımın adı denizdi. ben de bu sarsıntıya karşı şebnem ferah’tan verdim coşkuyu;
“bu dalgasız deniz, durgun aldatır, inanma!”
devamını gör...
3.
birisinin bizi direkt sevmemesi daha iyi hissettirir burası kesin. kişi sinsice arkanızdan yol alır, dolanır, işler arapsaçına döner, ayaklarına dolanır ardından kaçınılmaz son; düşer, sese koşarsınız. bilin bakalım etrafa saçılan neymiş?
sizin masumiyetiniz,her şeyi mahvetmiş.
sizin masumiyetiniz,her şeyi mahvetmiş.
devamını gör...
4.
çevremde hiç rastlamadığım eylemdir. daha da rstlayacağımı sanmam paranoya b*tches.
devamını gör...
5.
devşirme ruhluların yediği kaba pislemesidir.
devamını gör...
6.
selçuk yamen şiir evrenine açılan en güzel kapılardan biridir.
zamanı çaldığımız bedenlerimizde
geçmişin düşlerini büyütüyorduk yeniden
çay içmek için değildi verdiğimiz molalar.
ıssız sokaklardan dönüşlerimde
bensiz bulurdum seni
bensiz yükselmiş olurdu gözlerinde binalar
bensiz okunmuş akşam şiirleri
bensiz bırakıldığın akşamların
rakı sofralarında örgütlediğin suç ortaklarının
yatak odalarında boyanıyordun kırmızıya.
haydut yanaklarında ıslanan geçmişinin
ağıtlarında yitiremediğin korkularına alış
yağmurdan koruyamazsın yolları.
bu yüzden kırmızıya boyanıyordun...
bu yüzden aynalardan bakıyordum sana...
ve aynalar olmadan bakamıyordum artık.
zamanı çaldığımız bedenlerimizde
geçmişin düşlerini büyütüyorduk yeniden
çay içmek için değildi verdiğimiz molalar.
ıssız sokaklardan dönüşlerimde
bensiz bulurdum seni
bensiz yükselmiş olurdu gözlerinde binalar
bensiz okunmuş akşam şiirleri
bensiz bırakıldığın akşamların
rakı sofralarında örgütlediğin suç ortaklarının
yatak odalarında boyanıyordun kırmızıya.
haydut yanaklarında ıslanan geçmişinin
ağıtlarında yitiremediğin korkularına alış
yağmurdan koruyamazsın yolları.
bu yüzden kırmızıya boyanıyordun...
bu yüzden aynalardan bakıyordum sana...
ve aynalar olmadan bakamıyordum artık.
devamını gör...
7.
ozan arif şiiridir.
mhp evrenine içten bir bakış:
ihanet!
davamız devlet gibi,
aynen “ebed müddettir…”
adı da “milliyetçi,
ülkücü harekettir…”
mhp de o yüzden,
bizim için kıymettir…
üç hilal de başbuğ’dan,
bize kalan servettir…
ancak başbuğ gidince,
gelenler resmen derttir…
hatta dertten öteye,
bize bir musibettir!..
musibetler yüzünden,
durumumuz afettir…
hele şu son iltihak(!)
adeta felakettir…
partimiz bir bay için,
parti değil şirkettir!
seçimde tayyip bey’e,
sunulan ziyafettir…
üç büyük şehirde yok,
bu nasıl garabettir?
dün sana it diyene,
ne derin muhabbettir?..
öyle pis kokuyor ki,
bu nasıl necasettir?..
bu ya çirkin bir dosya,
ya da bir pis kasettir!..
ağızlarda bir beka,
sanki dersin ciklettir!
beka-meka diyerek,
kandırılan millettir!..
bu varya bu tamamen,
siyasi bir cinnettir…
bu resmen mhp’yi,
bitirmeye niyettir…
bu gidişe dur de dur…
bu isyana davettir…
bu yılandan kurtulmak,
artık mecburiyettir…
ben arif’im çok açık,
ifadem gayet nettir…
kahpeye biat etmek,
davaya ihanettir…
mhp evrenine içten bir bakış:
ihanet!
davamız devlet gibi,
aynen “ebed müddettir…”
adı da “milliyetçi,
ülkücü harekettir…”
mhp de o yüzden,
bizim için kıymettir…
üç hilal de başbuğ’dan,
bize kalan servettir…
ancak başbuğ gidince,
gelenler resmen derttir…
hatta dertten öteye,
bize bir musibettir!..
musibetler yüzünden,
durumumuz afettir…
hele şu son iltihak(!)
adeta felakettir…
partimiz bir bay için,
parti değil şirkettir!
seçimde tayyip bey’e,
sunulan ziyafettir…
üç büyük şehirde yok,
bu nasıl garabettir?
dün sana it diyene,
ne derin muhabbettir?..
öyle pis kokuyor ki,
bu nasıl necasettir?..
bu ya çirkin bir dosya,
ya da bir pis kasettir!..
ağızlarda bir beka,
sanki dersin ciklettir!
beka-meka diyerek,
kandırılan millettir!..
bu varya bu tamamen,
siyasi bir cinnettir…
bu resmen mhp’yi,
bitirmeye niyettir…
bu gidişe dur de dur…
bu isyana davettir…
bu yılandan kurtulmak,
artık mecburiyettir…
ben arif’im çok açık,
ifadem gayet nettir…
kahpeye biat etmek,
davaya ihanettir…
devamını gör...
8.
neden ihanet ederdi insan?
sevgisi mi yetmezdi mutlu etmeye, karakteri mi zayıf kalırdı sadıklığa?
ben bilmiyorum ihanet nedir, hiç yaşatmadım kimselere üzüldüm ama geçti. geçiyor.
sevgisi mi yetmezdi mutlu etmeye, karakteri mi zayıf kalırdı sadıklığa?
ben bilmiyorum ihanet nedir, hiç yaşatmadım kimselere üzüldüm ama geçti. geçiyor.
devamını gör...
9.
bağrına hançer olup, saplanılası şey.
devamını gör...
10.
ezelin ilk bölümündeki ilk sahnede geçen kelime.
her ihanet sevgiyle başlar.
her ihanet sevgiyle başlar.
devamını gör...
11.
hamlet – şuraya, şu resme bak, bir de şuna!
iki kardeşin resimleri bunlar.
şu alımlı, görkemli yüze bak bir,
hiperion’un saçlarını, zeus’un alnını gör!
mars’ın gözleri bu gözler, kükrerken savaşta;
çevik hermes, haberci, böyle dururdu
göklere yakın bir tepenin başında.
her tanrı kendinden bir şey katmış ona sanki,
bir insan örneği verir gibi dünyamıza.
bu insan senin kocandı. şimdi ötekine bak,
bu da şimdilik kocan. bozuk bir kara tohum gibi,
kardeşinin ak sağlığını kemirip çökertmiş.
gözlerin yok mu senin? nasıl inebilirsin
o yüce dağ başından bu bataklığa?
kör müsün sen? aşk diyemezsin buna;
senin yaşında çocuk değildir insanın kanı,
durgunlaşır, akla uydurur aşkını.
ama hangi akıl onu bırakır da bunu alır?
duyuların var elbette, yoksa canın olmazdı,
ama körleşmiş anlaşılan duyuların.
çılgınlık bile bu kadar şaşırtmaz insanı,
bu kadar bozmaz duyuları; ayırt ettirir
birbirinden bu kadar uzak iki insanı.
hangi şeytan bir körebeye çevirdi seni?
gözler ellersiz, eller gözlersiz,
görmeden, dokunmadan, yalnız kulak,
yalnız koku alma duyusu, tek başına,
gerçek bir duyunun sakat bir parçası bile
aldanamaz bu kadar sersemce.
ay utanç, yüzün kızarmaz mı oldu senin?
ey cehennemin tanrıya baş kaldıran şeytanı,
bir yaşlı kadının kuru damarlarını
böylesine azdırıp tutuşturabiliyorsan,
bırakalım erdem, namus bal mumuna dönsün
coşkun gençliğin elinde, erisin ateşinde!
kimse ayıplamasın kudurup şahlanan tutkuları,
madem buzlar bile tutuşuyor böylesine,
madem akıl pezevenklik ediyor arzuya.
hamlet - shakespeare
iki kardeşin resimleri bunlar.
şu alımlı, görkemli yüze bak bir,
hiperion’un saçlarını, zeus’un alnını gör!
mars’ın gözleri bu gözler, kükrerken savaşta;
çevik hermes, haberci, böyle dururdu
göklere yakın bir tepenin başında.
her tanrı kendinden bir şey katmış ona sanki,
bir insan örneği verir gibi dünyamıza.
bu insan senin kocandı. şimdi ötekine bak,
bu da şimdilik kocan. bozuk bir kara tohum gibi,
kardeşinin ak sağlığını kemirip çökertmiş.
gözlerin yok mu senin? nasıl inebilirsin
o yüce dağ başından bu bataklığa?
kör müsün sen? aşk diyemezsin buna;
senin yaşında çocuk değildir insanın kanı,
durgunlaşır, akla uydurur aşkını.
ama hangi akıl onu bırakır da bunu alır?
duyuların var elbette, yoksa canın olmazdı,
ama körleşmiş anlaşılan duyuların.
çılgınlık bile bu kadar şaşırtmaz insanı,
bu kadar bozmaz duyuları; ayırt ettirir
birbirinden bu kadar uzak iki insanı.
hangi şeytan bir körebeye çevirdi seni?
gözler ellersiz, eller gözlersiz,
görmeden, dokunmadan, yalnız kulak,
yalnız koku alma duyusu, tek başına,
gerçek bir duyunun sakat bir parçası bile
aldanamaz bu kadar sersemce.
ay utanç, yüzün kızarmaz mı oldu senin?
ey cehennemin tanrıya baş kaldıran şeytanı,
bir yaşlı kadının kuru damarlarını
böylesine azdırıp tutuşturabiliyorsan,
bırakalım erdem, namus bal mumuna dönsün
coşkun gençliğin elinde, erisin ateşinde!
kimse ayıplamasın kudurup şahlanan tutkuları,
madem buzlar bile tutuşuyor böylesine,
madem akıl pezevenklik ediyor arzuya.
hamlet - shakespeare
devamını gör...
12.
"ihanet zincirini tutan utansın
dönüp arkasına bakan utansın
dost diye bağrıma bastığım insanlar
arkamı dönünce vuran utansın"
ahmet kaya'nın sesi mızrak gibi saplanıyor şu an'a...
ihanet
dönüp arkasına bakan utansın
dost diye bağrıma bastığım insanlar
arkamı dönünce vuran utansın"
ahmet kaya'nın sesi mızrak gibi saplanıyor şu an'a...
ihanet
devamını gör...
13.
"ne narindir, ne haindir
ne vefalı, ne zalim
bir hasrettir, bir intikam
ihanetten geri kalan"
(bkz: sezen aksu)
ihanetten geri kalan
ne vefalı, ne zalim
bir hasrettir, bir intikam
ihanetten geri kalan"
(bkz: sezen aksu)
ihanetten geri kalan
devamını gör...
14.
(bkz: ezel)
devamını gör...
15.
başlarda mutlak bir sevgiyle başlayandır.
devamını gör...
16.
her tercih bir vazgeçiştir. ihanette bir tercihtir. bir taraf daha çok mutluluğu seçerken diğer tarafı ölümcül bir yalnızlığa bırakmaktır. ihanete uğrayan kişi terk edildiğine değil de; hayallerine, geleceğine, geçmişine, mutluluğuna, tertemiz sevgisine, kalbine, bir daha birine aşık olamayacağına... vurulan zincir için üzülür. son olarak kimse yaşattığını yaşamadan ölmez...
devamını gör...
17.
ihanet eden kişiye ne denir
# ihanet edene" hain " denir #
# ihanet edene" hain " denir #
devamını gör...
18.
onlarca film, dizi ve şarkının adı.
devamını gör...
19.
k a n d ı r ı l d ı k !
devamını gör...
20.