ihanet

(bkz: hıyanet)

normalleştirmenin alçakça olduğunu söylemenin tepki toplayabileceği gerçeğini bilmeniz gerekmektedir. normal sözlükte yazıyorsanız bunları öğrenmelisiniz.

bizim meselemiz şahıslar değil. gerçekye burada kim ne yapıyor, nasıl yaşıyor. bilemeyiz. kimsenin özel yaşantısıyla meşgul de değiliz. laf birine mi gidiyor, birini mi kastediyoruz. allah aşkına her yazdığımız şeyin bir öznesi, bir adresi olmak zorunda mı?

a desek birilerini üzerine alınacak
b desek birileri üzerine alınacak.

ekşi sözlükte böyle bir baskı ortamı var mı?
şahıslar bizi ilgilendirmiyor. ben buradaki kimsenin özelini takip etmiyorum. kurtulun bu paranoyadan.

ekleme, tabii yine de bize düşen kelimeleri seçerek konuşmaktır. her şeye rağmen.

gerçek manası aşağılamadır.
size ihanet eden, sizi aşağılar. küçük düşürür tabii ki. hakaret eder, ihanet edenler.

yani, aşağılanır, küçük düşürülür, hakarete uğrar ve düşmanlık görürsünüz. ihanet edenler tarafından.

ezel'in âmâ annesi bile görürdü, size yapılmak üzere olan ihanetleri. siz göremediyseniz demek.

ihanet denilince genelde akıllara bir insanı başka bir insanla aldatmak gelir. fakat bence bir insanı gönlünden kovmak da ihanettir.

affedilemezdir. evet.

selçuk yamen şiir evrenine açılan en güzel kapılardan biridir.

zamanı çaldığımız bedenlerimizde
geçmişin düşlerini büyütüyorduk yeniden
çay içmek için değildi verdiğimiz molalar.

ıssız sokaklardan dönüşlerimde
bensiz bulurdum seni
bensiz yükselmiş olurdu gözlerinde binalar
bensiz okunmuş akşam şiirleri
bensiz bırakıldığın akşamların
rakı sofralarında örgütlediğin suç ortaklarının
yatak odalarında boyanıyordun kırmızıya.
haydut yanaklarında ıslanan geçmişinin
ağıtlarında yitiremediğin korkularına alış
yağmurdan koruyamazsın yolları.
bu yüzden kırmızıya boyanıyordun...
bu yüzden aynalardan bakıyordum sana...
ve aynalar olmadan bakamıyordum artık.