sasani hükümdarı. hüsrev ve şirin hikayesindeki hüsrev. gerçekte hikayesi farklıdır.

628 senesi. hz. muhammed, hükümdarları islam dinine davet etme kararı almıştı. ashab'dan olan abdullah bin huzâfe'yi hüsrev perviz'e elçi olarak gönderdi. hz. abdullah bin huzâfe saraya kabul edildi ve hz. muhammed'in islâm'a davet mektubunu bizzat hüsrev perviz'e verdi. mektupta şunlar yazıyordu:

bismillahirrahmanirrahim! allah'ın resûlü muhammed'den, farsların büyüğü kisrâ'ya!

doğru yolda gidenlere, allah'a ve peygamberine iman edenlere, bir allah'tan başka ilah olmadığına, o'nun hiçbir ortağı da bulunmadığına ve muhammed'in o'nun kulu ve resulü olduğuna şehâdet edenlere selâm olsun!

ben, seni islâm'a dâvet ediyorum. çünkü ben; bütün insanlara 'hayatı olan kişilere -gelecek tehlikeleri- haber vermek ve kâfirlere o söz hak olmak için -azap sözü gerçekleşmesi için-' peygamber olarak gönderildim.

müslüman ol ki, selâmete eresin! eğer, davetimden yüz çevirirsen, mecusî kavminin günahı senin boynuna olsun!


perviz, mektubunu kâtibine okuttu. "bismillahirrahmanirrahim! allah resûlü muhammed'den, farsların büyüğü kisrâ'ya!" hitabı, perviz'i aşırı hiddetlendirdi.

mektubun devamının okunmasına izin vermeden ve içeriğini öğrenmeden, şuna bak! benim (haşa) kulum, (haşa) kölem olan kişi kalkıyor da bana mektup yazıyor. diyerek hz. muhammed'in mektubunu saygısıza yırttı. sonra da hz. abdullah bin huzâfe'ye şöyle çıkıştı:

mülk ve saltanat bana mahsustur. benim bu konuda ne yenilgiye uğramaktan ne de bana ortak çıkacağından dolayı hiçbir endişem ve korkum yoktur!

firavun, israiloğullarına hakim olmuştu. siz ise onlardan daha güçlü değilsiniz. sizi derhal hâkimiyetim altına almaya engel olacak ne var? ben firavundan daha iyi ve güçlüyümdür.


daha sonra da hz. abdullah bin huzâfe'yi adamları vasıtasıyla dışarıya çıkarttırdı.

hz. abdullah bin huzâfe hemen bineğine atlayarak medine'ye gitti. o sırada herhalde perviz'in öfkesi biraz dindi ve onu bulup getirmelerini adamlarına söyledi. ama hz. abdullah çoktan uzaklaşmıştı.

hz. abdullah medine'ye varıp hz. peygamber'in yanına geldi. olup bitenleri haber verince peygamberimiz ellerini kaldırarak perviz'e şöyle beddua etti:

yâ rabbi! nasıl ki o benim mektubumu parçaladı, sen de onu ve onun mülkünü parçala!

perviz, mektubu yırtmakla hırsını ve hiddetini dindiremedi. yemen valisi bazan'a şu yazıyı iletti:

duyduğuma göre kureyş'ten biri ortaya çıkmış, peygamberlik dâva ediyormuş. sen güçlü kuvvetli adamlarından ikisini gönder. onu bağlayıp getirsinler.

bazan yazıda yazılanı yerine getirmek için hz. muhammed'e iki kişi gönderdi. bu kişilerin ellerine de hz. muhammed'in hüsrev perviz'e gidip teslim olmasını söyleyen bir mektup verdi.

babeveyh ve hurre husre adındaki bu adamlar medine'ye gelip hz. muhammed'in yanına geldiler. babeveyh, hz. muhammed'e hitaben şöyle dedi:

kisrâ, vali bazan'a yazı yazıp seni kendisine götürmek üzere sana adam göndermesini söyledi. bazan da beni sana gönderdi. eğer, benimle gelirsen yemen valisi, kisrâ'ya senin lehinde mektup yazar, seni bağışlatır. yok eğer benimle gelmekten çekinirsen, kisrâ seni de kavmini de yok eder, memleketini de yıkar.

sonra da bazan'ın mektubunu verdi. hz. muhammed babeveyh'in anlattıklarını ve mektubun içeriğini öğrendikten sonra gülümsedi. sonra da onları islâm dinine dâvet etti. elçiler, hz. muhammed'in yanında heybetinden dolayı titriyor, fakat bunu belli etmemek için cesaretli bir şekilde konuşmaya çalışıyorlardı. hz. muhammed şöyle buyurup onları yanından çıkardı:

ne yapmak istediğimi yarın size haber veririm.

ertesi gün hz. muhammed vahiy ile gelen şu haberi onlara iletti:

yüce allah, kisrâ'ya oğlu şireveyh'i musallat etti. şireveyh, onu falan ayda, falan gece ve gecenin de falan saatinde öldürdü!

elçiler bu haber karşısında şaşırıp kaldılar. hz. muhammed onlara hitaben şöyle buyurdu:

bazan'a deyiniz ki: benim dinim ve hakimiyetim, kisrânın mülk ve saltanatının ulaştığı yerlere kadar ulaşacaktır.

yine ona deyiniz ki: eğer sen müslüman olursan, şu anda yönetmekte olduğun yerleri sana vereceğim. seni ebnalardan meydana gelen kavme hükümdar yapacağım.


bunun üzerine bazan'ın adamları yemen'e döndüler. olup bitenleri anlattılar. vali bazan şöyle demekten kendini alamadı:

vallahi, bu hükümdar sözü değildir. öyle sanıyorum ki, bu kişi dediği gibi, bir peygamberdir.

sonra da adamlarına şöyle sordu: onu nasıl buldunuz?

onlar şöyle cevap verdiler: biz, ondan daha heybetli, hiçbir şeyden korkmayan ve muhafızsız bulunan bir hükümdar görmedik. mütevazi ve yaya olarak halk arasında yürüyordu!

bazan bir süre daha beklemeyi uygun buldu. şöyle dedi: kisrâ hakkında söylemiş olduğu sözün neticesini beklemeliyim. eğer sözü doğru çıkarsa, o gerçekten allah tarafından insanlara gönderilmiş bir peygamberdir. şayet, dediği doğru çıkmazsa, o zaman gereğini düşünürüz.

aradan birkaç gün geçti ve kisrâ hüsrev perviz'in oğlu şivereyh'ten bazan'a şu anlamda bir mektup geldi:

ben kisrâyı öldürdüm! bu mektubum sana gelince, benim nâmıma halkın bîatını al! kisrânın sana yazmış olduğu kişi hakkında da yeni bir emrim gelinceye kadar bekle ve hiçbir teşebbüse geçme!

hesap ettiklerinde gördüler ki, perviz'in öldürülmesi, resulullah'ın haber verdiği günün gecesine ve gecenin de saatine rastlıyordu...

bazan bu mucize karşısında şöyle diyerek müslüman oldu:

muhammed, muhakkak, allah tarafından insanlara gönderilmiş bir peygamberdir.

daha sonra da yemen'de oturan ebnâlar müslüman oldu. bazan daha sonra da müslüman olduklarını hz. muhammed'e haber verdi. bu haberi alan hz. muhammed, onu san'a valisi tayin etti. bazan, hz. muhammed'in tayin ettiği ilk vali ve iran valilerinden müslüman olan ilk kişiydi.

ek bilgiler;

sasani imparatorluğu, hulefâ-yi râşidîn döneminde yıkılıp tarihe karışmıştır.

şireveyh babasını öldürerek yerine geçmiş, fakat sadece 6 ay yaşayabilmiştir. saltanatının verdiği ihtirasla birlikte kardeşlerini de öldürmüştür. kendisine halef olacak bir erkek evladı olmamıştır. bundan dolayı halk, şireveyh'in buran adındaki kızını saltanat tahtına geçirmişti. hz. muhammed bunu duyunca şöyle buyurmuştu: mukadderatını bir kadının eline veren bir millet felah bulmaz.

kaynakça:

taberî, tarih, cilt 3, sayfa 90.
ravdü'l-ünf, 6:590.
zâdü'l-meâd, 3:71.
ibn-i kesîr, sîre, 3:508.
taberî, 3:90.
taberî, 3:90-91.
tabakât, 1:260.
taberî, 3:91.
devamını gör...
bugün darıbekaya irtihalinin 1395. seneidevriyesi olan büyük zat. yalan yazan tarih unutur ama ben unutmam. kalbimizde yaşıyorsun, bunu unutma.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ii. hüsrev perviz" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim