ikea

ayrı bir dünya, girince çıkamıyorsun içinden, muhakkak bir şey de aldırttırır.

evimizin herşeyi.

istanbul’da bayrampaşa ve ümraniye’de şubesi bulunan mobilya zinciri. artık çok sık gittiğimden midir nedir, gözümde pek bir orijinalliği kalmamıştır. beni cezbeden tek şey mutfaklarıdır. şöyle yüz elli metre kare bir mutfak alanım olsa da kocaman adalı, barlı mutfaklarından alıp koysam evime beh!

isveççe mobilya isimlerinin olduğu isveçli dünyanın en büyük mobilya mağazasıdir.

son yillarda kalitesi cok dusmus olan bir isvec ev esyasi magazalar zinciridir. her ne kadar monte edilmesi kolay, esyalari kullanisli ve fiyat olarak da uygun olursa olsun, bir tasinmayi bile kaldiramaz, cope gider.

avrupa için nıh;
anadolu için çoh eyi;
afrika için; abadi baabadi paçu.

gezmesi aşırı keyif veren ama çıkışı bulmanız da bir o kadar kahreden mağaza.

fiyat performans açısından pahalı markaların muadili olma gayesiyle açılmış olsa da türkiye'de yalnızca pahalı olarak kuruluşunu sürdüren ortalama firma.

mutlu girip umutsuz çıkılan yer

bizim köyden büyük alışveriş mağazasıdır.

modern hapishane gibi bişey. girince çıkamadığım mağaza. gerçek anlamda çıkamıyorum*. adamlar yapmış. mecburen tüm reyonları geçmek zorunda kalıyorsun çıkışa varabilmek için. illa ki bişey çarpıyor o esnada gözüne. şunu da alayım, bu da olsun derken yine çıkamıyorsun. çıkmaya çalışırken acıkacağımızı tahmin etmiş olmalılar ki yemek bölümü de yapmışlar (bkz: isveç köftesi). yemek de yiyeyim bari diyorsun yine kalıyorsun, çıkamıyorsun.

bir zaman sonra pes edip çıkmaya çabalamak yerine alışveriş yapmaya başlıyorsun. harika ürünleri var bu arada. fiyat olarak cep yakabiliyor, ama indirim zamanlarında göz atmakta fayda var. özellikle demonte ürünleriyle karantina günlerimizde uğraşması zevklidir.

mağazasına girdiğimizde labirent deneyimi yaşadığımız mobilya markası.
içeriye girip etrafa bakınılarak geçen kısa bir süre sonra nerede buranın çıkışı ulan diye düşünülür, adımlar hızlanır, çıkış okları takip edilir fakat bir türlü çıkılamaz.

mağazaları beni çok klostrofobik hissettiriyor. acil bir durumda asla çıkamazmışım gibi.

mumlarını seviyorum ama rossman'ın mumları koku anlamında daha başarılı (alman markaları olanlar) fiyat performans olarak.
saksıları, depolama ürünleri çok başarılı. eskiden daha çok fiyat performans ürünleriydi saksılar ama ben devasa saksıları burada görüyorum sadece neredeyse.
kütüphane sehpa masa gibi eşyaların ucuzları çok dayanıklı olmamakla beraber iş görmekteler. daha pahalı olan ürünleri daha dayanıklı çıkıyor tabii.
mobilya yani koltuk takımları gibi ürünlerinden 3 tane koltuklarını kullandım.2sinden memnun kalmadım birinden memnun kalmıştım sadece. bence ikea'dan koltuk alınmaz.
ama günün sonunda en büyük avantajı ne tasarımları diye düşünmekteyim.

isveç köftesine aşığım...

sahibi (bkz: ıngvar kamprad)

evinizin her şeyi.

komedyen olarak ünlenmeden önce ikea müşteri hizmetlerinde çalışan seiss, aptal ve kendini beğenmiş ikea müşterileri ironik bir şekilde anlatıyor.

nevresim almak için girip ,nevresim hariç ne varsa alabileceğiniz modern labirent.

eskiye nazaran oldukça dandik mobilyalarıyla evimizin her şeyi olan mobilyacı zinciri. zamanında kış ucuzluğuna denk gelip bütün evimi buradan döşemiştim. diğer mobilyacılara nazaran, eşya kurulumları daha rahat şekilde yapılır.