ılık kocaman bakışlar
başlık "bengaripsengüzeldünyaumutlu" tarafından 22.03.2021 21:52 tarihinde açılmıştır.
1.
"bir incelik gösterin, incinmesin yüreğim" dizesinin naifliğine hayran olduğum cahit zarifoğlu şiiri.
verimsiz bezgin
geçti günler
uçtu çekip karnından kopardığım tüyler
şen miyim martıları koluma takarak
bir güç denemesiyle pazularım
kahverengi-kendi kendine canlı-kabararak
bir ara bütün kuvvetlerim elimde
öyle ki dalgalar gibiyim
bir okyanus kalbinde
çevirdim hem üç kere numaranı
birileri bir cumartesi
müthiş morarıp genişlediğini bildirdiler
şaka mı bu hayır şırrak bir şok
üzülmüyorum korkmuyorum ağlamıyorum
sadece
"melenkoliniz uğradı" diyor pansiyoncu kadın
"haber vereyim dedim yoktunuz dünden beri
bekliyor odanızda"
elimle
kendi elimi tutuyorum
yan yana gidiyormuşum gibi kendimle
ah yine bir aldatmaca durma koş
bu ses
telefonun olabilir
yineliyorum kendimi
önüne itiyorum hayalinin ölü seslerin
146 31 çift sıfırdan 18 çalıyor
kaldırıyorum ahizeyi
manzara şu
beton kalıplarının içine akıyorsun harçla
gelebilir miyim mümkün mü
vıdı vıdı çenebaz sokaklar
düşman baltalar vitrinler yola doğru küstah
gelir miyim dersin
yaban çehrelerin tırpanlarını göze alarak
koca kent bir sancı dayanamayıp kalabalığa
ilk eczaneye dalacağım
hani şöyle birden sessizlik yumuşak
minik hafif eller cam tezgahta
sürüngen
em
aspirin
- bana bir aspirin
- kutu tablet?
- fark etmez
ısırmasın da timsah gibi
ılık kocaman bakışlar
şaşırmak isteyerek
biri saklasın beni
eskilerin yüz aklarından
bir incelik gösterin
incinmesin yüreğim
hala içerdeyim dikkatle bakıyor eczacı kadın
- otuz liranız yok muydu
olabilirdi sancıyla susuyor bakışım
biri bağırarak konuşuyor
biri giriyor
veya öyle bir sükut
başka?
hava sıcak nemli ağır
ağustos temmuz
kuru havaları arıyorum
bir de isteğim var
dişlerim on altı yaşımdaki gibi olabilir mi bir gecede
bakışlar boşuna
kırmızı dudak izleri mektuplar boyunca
bir yalan
ansızın uyanıyorum her gece
biliyorum bahçede dolanıyorlar
solukları kapı önünde
beni istiyorlar
onlarla yemek yiyorum düşümde
kendimi yalnız bildiğim her gece
yalvarışım ağlayışım
cenkleşiyorum kendimle
medet
imdat
bir ses kaydına
upuzun iniltiler bekliyorum
danışman olarak girdapları
yeryüzünden arta kalan bütün deprem kırıntılarını
verimsiz bezgin
geçti günler
uçtu çekip karnından kopardığım tüyler
şen miyim martıları koluma takarak
bir güç denemesiyle pazularım
kahverengi-kendi kendine canlı-kabararak
bir ara bütün kuvvetlerim elimde
öyle ki dalgalar gibiyim
bir okyanus kalbinde
çevirdim hem üç kere numaranı
birileri bir cumartesi
müthiş morarıp genişlediğini bildirdiler
şaka mı bu hayır şırrak bir şok
üzülmüyorum korkmuyorum ağlamıyorum
sadece
"melenkoliniz uğradı" diyor pansiyoncu kadın
"haber vereyim dedim yoktunuz dünden beri
bekliyor odanızda"
elimle
kendi elimi tutuyorum
yan yana gidiyormuşum gibi kendimle
ah yine bir aldatmaca durma koş
bu ses
telefonun olabilir
yineliyorum kendimi
önüne itiyorum hayalinin ölü seslerin
146 31 çift sıfırdan 18 çalıyor
kaldırıyorum ahizeyi
manzara şu
beton kalıplarının içine akıyorsun harçla
gelebilir miyim mümkün mü
vıdı vıdı çenebaz sokaklar
düşman baltalar vitrinler yola doğru küstah
gelir miyim dersin
yaban çehrelerin tırpanlarını göze alarak
koca kent bir sancı dayanamayıp kalabalığa
ilk eczaneye dalacağım
hani şöyle birden sessizlik yumuşak
minik hafif eller cam tezgahta
sürüngen
em
aspirin
- bana bir aspirin
- kutu tablet?
- fark etmez
ısırmasın da timsah gibi
ılık kocaman bakışlar
şaşırmak isteyerek
biri saklasın beni
eskilerin yüz aklarından
bir incelik gösterin
incinmesin yüreğim
hala içerdeyim dikkatle bakıyor eczacı kadın
- otuz liranız yok muydu
olabilirdi sancıyla susuyor bakışım
biri bağırarak konuşuyor
biri giriyor
veya öyle bir sükut
başka?
hava sıcak nemli ağır
ağustos temmuz
kuru havaları arıyorum
bir de isteğim var
dişlerim on altı yaşımdaki gibi olabilir mi bir gecede
bakışlar boşuna
kırmızı dudak izleri mektuplar boyunca
bir yalan
ansızın uyanıyorum her gece
biliyorum bahçede dolanıyorlar
solukları kapı önünde
beni istiyorlar
onlarla yemek yiyorum düşümde
kendimi yalnız bildiğim her gece
yalvarışım ağlayışım
cenkleşiyorum kendimle
medet
imdat
bir ses kaydına
upuzun iniltiler bekliyorum
danışman olarak girdapları
yeryüzünden arta kalan bütün deprem kırıntılarını
devamını gör...
"ılık kocaman bakışlar" ile benzer başlıklar
bakışlar
1