imamoğlu'nun takipçi sayısının ilk kez azalması

kaynak
ekrem imamoğlu'nun twitter takipçi sayısı ilk kez azalmış. ekrem imamoğlu'nu twitter'da takipten çıkanların sayısı saatler içerisinde 10.000 kişiye ulaşmış.

edit:an itibariyle 30.000 oldu.

ergenler trip atıp takipten çıktıysa demek ki. (bkz: swh)

erdoğan'ın ekmeğine yağ sürenlerde bugün.

saplantılı insanlar var tabii, aşırı "idealist" görürler kendilerini.
rize fındıklı'daki dondurmacı abi gibi.

son derece duygusaldır bu arkadaşlar, onlarca kırmızı çizgileri vardır. saniyesinde tribe girmede, onlar gibisi yoktur.

şimdi mesela imamoğlu, bayramda doğu karadeniz'de turladı ya, nagehan alçı ve ertuğrul özkök ile?
hiç hoş karşılamamışlardır bu durumu.
şayet bir de fenerbahçe taraftarı ise bu arkadaşlar, saniye düşünmeden reaksiyon göstermişlerdir.

gayet doğal yani bu yaşananlar.
bekliyordum ben, böyle bir gelişmeyi.

ha, bu durum bir sıkıntı oluşturur mu?
oluşturmaz hiçbir şekilde.
aksine, orta ve uzun vadede, yüz binler olarak geri dönecektir, sessiz ve sakince.

nagehan olayıdır... açıkçası ben de çok rahatsız oldum(chp seçmeniyim) nagehan, düşkün abdülkadir vb tiplerden iğreniyorum. evet gerçek demokrasi, gerçek demokratlık çoğulcu olmayı, farklı kesimlere tahammül etmeyi gerektirir ama ben şahsen o kadar erdemli değilim. bu tiplere tahammül edemiyorum. mertçe fikrini savunan herkese eyvallah ama sistematik olarak 20 yıldır belaltına vuran kimseye ben hoş bakmam da, helalleşmem de....
ha ekrem başkan gerçekten samimiyse ve herkesle kucaklaşıp, insanlık dersi vermek istiyorsa? olabilir. bakar görürüz, samimi mi şovmen mi karar veririz.
özetlemek gerekirse aslında yapılan şey ihanet, yanlış vb diyemeyiz... hatta aslında doğrusu çoğulcu olmak! ama demokrat, azınlıklara saygılı, dil, din, ırk, renk ayrımı yapmayan ben bile uyuz oldum.

biz herkesi kucaklarız politikasının bu saatten sonra sökmeyeceğinin bir göstergesidir. hangi kesimden olursa olsun omurgasız, yüzsüz, haysiyetsiz insanlardan herkes yıldı artık.

ya da belki de elon musk botları temizlemeye başlamıştır, kim bilir.

hesap açık, takip etmeye değmez diye düşünmüşlerdir.
merak eden, arada girer bakar.
ben öyle yapıyorum en baştan beri.

murat ongun'un "200-300" çıkışı yüzündendir. şu halkla inatlaşmamayı niye öğrenemiyor bu siyasetçiler anlamıyorum. imamoğlu'nun çizgisini takdir ediyorum ama ekibinde yeniliğe gitmedikçe işi zor. murat ongun beylikdüzü belediye başkanlığı döneminden danışmanı ve imamoğlu'nun bugünlerinde emeği var. yarınlarında ziyanları olacak. ekrem bey'in güvendiği, muhasebesini yaptığı bir şeyler vardır umarım. stratejisini veya inadını bilemem. lakin bu memlekete bir tane fahrettin altun yetiyor.

(bkz: azalarak bitmesi gereken ünlüler)

olağan durum.

yani bu ülkede yaşayıp da şundan bıkmayan var mı: hep aynı siyasetçiler, hep aynı gazeteciler... bir siyasi partiye oy veriyorsunuz. uyuz olduğunuz bir siyasetçi, uyuz olduğunuz bir partiden istifa edip sizin oy verdiğiniz partiye katılıyor. keza gazeteciler de... bugün bana yanlayan gazeteci, ertesi gün benim düşmanım olan adama yanlıyor. bir "kimin eli kimin cebinde" ortamı sürekli...

gazeteciler ya da öyleymiş gibi geçinenler için zor ama siyasiler için parti değiştirme yasağı falan gelse de hepsinden kurtulsak.

bazı insanların doğru yolu gördüğünü göstermektedir.

son zamanlarda hükümetin oynadığı kozlardan birisi. fark ettiyseniz bir haftadır sürekli gündeme farklı görüşlerden yeni kişiler giriyor hepsi bir şekilde ya parlıyor ya da karalanıyor. bu seçmende kafa karışıklığı yaratarak en nihayetinde tekrar eski partilerine oy vermeleri için bir taktiktir. kafası karışan seçmen, kaosun ve belirsizliğin had safhada olduğu koşullarda "zaten hepsi aynı, ben en azından tekrar mevcut hükümete oy vereyim de elimdekinden de olmayayım" düşüncesine teslim olur.

ulan "o öyle, bu böyle, şu şöyle" diye diye memlekette oy verecek adam kalmadı abv.

ben takipten çıktım, herkese tavsiye ederim.

bir çoban hata yapsa bundan sadece koyunlar zarar görür ama bir lider vasfındaki (lider vasfı olmasa da olarak görenler için) insanın hata yapma gibi bir lüksü yok çünkü onun hatasından milyonlar etkilenebilir (hata derken elindeki bardağı düşürüp kırmak değil…) o yüzden bu benim partiden deyip de hatasını görmezden gelmek, benimki şöyleyse seninki de şöyle demek, entelektüel kafa yapısıyla uyuşmaz daha çok cahilliktir…

bir chp’li olarak ezelden beri padişahlığı falan sevmem. bu sebeple osmanlı’yı da sevmiyorum. bazı bizim kesimin destekçilerinin chp içinde padişahlık kurulmuş gibi konuşmasını da anlamayıp itici buluyorum. ya biz bu adamı eleştiremeyecek miyiz? trol oluyoruz, paralı bilmem ne oluyoruz, ergen ilan ediliyoruz, tayyibin ekmeğine yağ sürücü oluyoruz. he hiç eleştirmeyelim adam ne yapsa beğenelim öyle mi? nereden geliyor bu mecburiyet? hatırlatırım imamoğlu kazandıysa bizlerin de oyuyla kazandı.
hdp’den nefret eden, akpye de ölsem oy atmam diyen biri olarak kendi partimi üçüncü sıraya koyduracaksınız bu gidişle.
arkadaş çok basit; ermeni soykırımı iddiasını kabullenen, teröristlerle ve cemaatçilerle kol kola gezen, atatürk cumhuriyet türk ve laiklik düşmanı insanlarla takılan herifleri istemiyoruz atatürk’ün partisinde. bu kadar basit. nesini anlamadınız?

o tetikçileri davet etmek bir yana, sonra murat ongun’un attığı tweet diğer bir yana yani. umarım bu tepkiden ders çıkarır kendilerine gelirler. yoksa takipçi falan hikaye yine kazanacağımız seçimi kaybederiz.

yeni bir erdoğan yaratmaktan korkan insanların ortak eylemleri sonucudur.

imamoğlu'na gereğinden fazla anlam yüklüyor bu toplum...