ingilizce öğrenememek

yaklaşık beş aydır çalışıyorum. sıfırdan başladım. okuduğum çoğu şeyi anlıyorum. duyduklarımın çoğunu anlamıyorum.
tahmini ne zaman konuşmaya başlarım?
iş için lazım hobi olarak değil.
bilgili birilerinin bilgilendirmesi ne iyi olur.

dile maruz kalmadan tam olarak öğrenilmez. ingilizceyi ana dili gibi konuşan ya da ana dili ingilizce olan insanlarla pratik yapılması lazım. hem konuşmada hem anlamada ilerlersiniz.

hayata 2-0 geriden başlamaktır.

anlıyorum ama konuşamıyorum cümlesini dilimize yerleştiren soruna parmak basan başlıktır.

çalışırken sadece gramere yoğunlaştığınızı gösterir.

yabancı arkadaşlar edinerek onlarla konuşmanızı geliştirebilirsiniz. penpalworld diye bir site var, ben ilk arkadaşlarımı bu siteden edinmiştim. hem çok yakın 3 yabancı arkadaşım oldu hem de ingilizcemi geliştirdim.

dinleme çalışmalarını önemseyin. bbc'nin haberlerini dinlerken arada not almanız çok işe yarayacaktır. eğer haberleri anlayamıyorsanız ingilizce çizgi filmler izleyebilirsiniz.

bbc'nin haber sitesi okuma çalışmaları için mükemmel. aynı haberin hem ingilizcesini hem türkçesini okuyabiliyorsunuz, cümleler tamamen aynı. kelime bilginizi çok geliştirecektir.

yazma kısmı için günlük tutmak işe yarayabilir. başınızdan geçen olayları yazın, izlediğiniz filmin veya okuduğunuz kitabın özetini çıkarmaya çalışın...

ek olarak; ingilizce öğrenmek için aceleniz yoksa, bir sınava hazırlanmıyorsanız oyun oynayın. çevrim içi oyun oynamak (türk olmayan kişilerle tabii) aşırı geliştiriyor gerçekten.

umarım işinize yarar.

15 senedir ingilizce eğitimi alıyorum. okulların ingilizce öğretmesi tamamen bir yalandır. anaokulundan itibaren özel okullarda okudum.
en iyi ingilizceyi filmlerden, dizilerden ve şarkılardan öğrendim. o da yeterli değilmiş, bunu akademiye girince fark ettim. sözlük açarak makale tercümesi yapmak gerçekten "abi ben ingilizce bilmiyormuşum" dedirtiyo

konuşmaya gelince patladığım bir dil.

fransızca öğrenememekten farkı olmayan bir durum.

pratik yapıp alanınızda bol bol okumanız gerek. duyduğunuzu anlamamanız da pratik yapılmadığına işaret zaten. ama ingilizcede de başka bir dilde de öğrendim bitti gibi bir mantıkla zaten hareket edemezsiniz. her gün yeni bir kelimeyle tanışmanız olası.

tembel insanların beceremediği eylem, oysaki dünya üzerindeki en kolay dil.

konuşamayan arkadaşlara tavsiyem şu;
günlük hayatta mutlaka içinizden konuşuyorsunuzdur. bunu ingilizce konuşmaya çalışın ve grammer falan takmayın. sadece konuşun zamanla son derece akıcı olduğunu anlayacaksınız

speaking geliştirmek için araştırıp bulduğum bir siteden öğretmen seçip ders almaya başladım. sitenin adı preply. referans ile ilk ders %70 indirimli olunca deneyeyim dedim. ilk dersten sonra hocadan memnun kalırsanız saat satın alıyorsunuz. ben çok memnun kaldım. gerçekten öğrenmek istediğiniz dili, anadili o olan biriyle konuşmadan geliştirmeniz çok zor. yaklaşık 2 aydır ders alıyorum ve ciddi anlamda gelişim gördüm hocam da aynı şeyi söyledi.

deneme dersi için %70 indirim linki
preply.com/en/?pref=NDI0NDc...

yurtdışında yaşamadıktan sonra veya sürekli o dili konuşmadıktan sonra kurslara, gramere, kitaplara para harcamayın arkadaşlar. belli bir süre sonra o dili kullanmadığınızdan dolayı, öğrendiğiniz bir çok şeyi zaten unutacaksınız.

ben öğrenememek diye bir şey olduğuna inanmıyorum. tabi bazı şartlar hariç ama genel olarak öğrenememek gibi bir söylem, saçmalıktan öte bir şey değildir. olsa olsa öğrenmemektir.

benim o ne okulda ne kursta ne herhangi bir yerde asla çözemediğim dildir. basmıyor bence benim aklım.

genelde ilkokul olmak üzere okulda dil derslerinde yaşanan olumsuz psikolojik deneyimlerin atlatılamaması dolayısıyla ortaya çıkabilir. kişi burada gerizekalı olduğu için öğrenemiyor değildir fakat ezberci, kalıpçı olması yetmediği gibi insana olumsuz psikolojik bir dil eğitimi süreci yaşatan öğretmenlerin derslerine maruz kalmıştır. dil öğrenmek için motivasyonunuz yeterli olmalı, motivasyon sebepleriniz olmalı.

dil öğrenmek beyindeki belli bir kısımla alakalı olduğundan bazılarının aklının basmaması normal. ha basıyorsa yapacağınız şey dile maruz kalmak. bu kadar. çok basit.

sevmekle , ilgilenmekle çok alakalı bence o zaman daha da kolaylaşıyo ama eğer sevmeyip de zorunlu olarak öğrenilecekse yine olur. ha bi tık zor olur ama olur. öğrenmek isteyip , gerçekten kendini geliştirmek isteyip de yapamayan kimseyi görmedim tabi makul şartlar altında.
öğrenmek istemeyene de gavurun alasını getirsen , bu yanlış konuşuyo o yüzden öğrenemedim , der işin içinden sıyrılır.

okulda ingilizce' de zorlanınca sorardık. hocam biz bu ingilizce' yi ne zaman öğreneceğiz.
ingilizce anlatılanı türkçe çevirmeden ingilizce olarak kafanızda ingilizce' ye çevirdiğiniz anda diyordu.
bunu da ingilizce söylediğinden daha sonra notlardan okuyunca anca anlamıştık. akaaşşalaak.

üniversiteye kadar mal olduğumu düşünürdüm. hep sorunu kendimde arardım. meğer sorun eğitim sistemiymiş. üniversitenin bana en büyük katkısı ingilizce öğrenmek ve onun öğrenilebilir bir dil olduğunu anlamam oldu. şu an baya unuttum ama bir hafta çalışsam tekrar hatırlarım. çünkü öğrendim.