insanı en çok kıran şey

karşısındaki insan ile aynı değilse hisleri yani seviliyor ve değer veriliyor mu belli değilse,
anlaşılmıyorsa,
kıymeti bilinmiyorsa,
kandırılıyorsa,
vakit ayrılmıyorsa,
özel olduğu hissettirilmiyorsa,
varlığı yokluğu bir fark yaratmıyorsa hayatında olduğu kişide,
verilen sözler bir türlü tutulmuyorsa.
insan çok kırılır ve bu devamlı olursa artık kıracağınız bir insan da olmaz yakınınızda...
tamam en değerli sizsiniz anladık da herkes değerli!
kıymet bilmezseniz yalnız kalırsınız, kağıt üzerinde değil hem de gerçekten...

sevildiğine inanıp aslında hiç sevilmediğini anladığında.

üzmez sandığı insanlar tarafından üzülünce.

yanlış insanı sevdiyseniz kırılırsınız.
doğru insanı sevin
gözlerinden şefkat akanları...
dinleyen,
dinlendiren,
sizi saçlarınızdan öperek seven...

kırılgan biri değilimdir ama biriyle, birden anlam kazanan bir şarkıyı o gittikten sonra dinlediğimdeki o ilk an. seni kırmaktan asla çekinmeyen sana zerre değer vermediğini anladığın o ilk an... sanırım bundan daha çok kırgın olduğum bir zaman olmamıştı...

en sert olduğu zaman.

kış aylarında. fiziksel olarak açıklaması şöyle soğukta donma olayı arttığı için kırılganlık gevreklik de artar

cipsler on lira olduğunda tarifi imkansız bir şekilde kırıldım.

dışlanmak

kıyaslanarak küçümsenmek...

bakın bu katmerli kırıktır, kat kat katmanlarınıza ayrılırsınız.

işsizken çok umutlu olduğum bir iş başvursunun reddedilmesi.
çalışırken iyi bir zam beklentimin gerçekleşmemesi.
ve genel manada reddedilmek.

kimseye fazla anlam, fazla önem yüklemediğim için kırılmam. o öyledir o zaman. kapatırım, o gider.

en son 2018 yılında gördüğüm ufoyu telefonla görüntüleyemeden gözlerden kaybolması.
ulan ne vardı adamları 2 dakika boyunca agzın açık bir şekilde izleyecek. sonra bir daha da gelmediler.
bu nedenle hem kendime hem de onlara kırgınım. söyleyeceklerim bu kadar.

sevdiği değer verdiği insanların aynı değeri ve sevgiyi vermediklerini görmesidir...

mezun olmama iki yıl kalmıştı 20**yılın da biri ile tanıştım aslında çok kafamız uyuşmuyordu hatta zıt insanlardık bir başkasııda vardı onunla anlaşıyorduk sonra öğretmem dedi ki bunları çalıştır seninle beraber mevzun olsunlar yoksa sınıfta kalacaklar bende tamam dedim başladım ikisinide çalıştırmaya birinci kişi tamam dedi özel ders vermeya başladım resmen o kişiye ikinci kişi beni hiç uğraştırmadı açık açık bem sıkıya gelemem dedi onunla ders yapmadık sonra bu birinci kişi ile o seneyi bitirdik sayemde sınıfı atladı bu arada biz 6 kişilik bir guruptuk ama ihtisasa sadece ikimiz kalmıştık ve o beni 6 kişilik gurupken hep dışlıyordu eğer arkadaşları varsa beni unutuyor eğer yoksa canı sıkılmışsa aklına geliyordum neyse biz onunla ihtisasa (ihtisas bu arada iki yıl )geçmemize 1 hafta kalmıştı müdür aradı dedi ki sen gel vaktini boşa harcama biz sena sınıf atlatalım sen ikinci ihtisası oku direk sınavlara girmeden o an düşündüm olurmu olur ama bi en gel vardı yola beraber başladığım biri vardı onj yamlız bırakmk istemedim sonuçta 6 kişiden bu yana ikmiz bu yolu beraber tamamlamıştık ve müdüre red cevabını verip onunla ihtisasa gittim iki yıl iki uılın sonun da her zaman yaptığını yaptı 4 5 aylık bir arakadaşı için beni sattı tabi burcum ve karakterim gereği anında üstüne silgiyi çektim o saatten sonra asla konuşmadım artık yok gibiydi benim için ve dedim ki keşke müdürü dinleseydim yılarımı heba etmişim olay aslında çok uzun ama ben burda kısa anlttım ne hainlikşer yaptılarda bana anlatsam dizi yapsalar arka sokakları geçer bölüm sayısı.

kendisidir, çünkü neye maruz kalırsa kalsın buna kendisi yol açmıştır. birisine verilmemesi gereken değeri vermiş, söylenmesi gereken bir şeyi ertelemiş, durumu analiz etmeden bir şeye fazla bel bağlamış, vb.

hak edilmemiş, kesif bir yoksulluk altında ezilmek.

herkesin çok dürüst gibi durup esasında tek yavşak benmişim gibi davranması.

bekletilmek kadar insan onurunu kıran, dolayısıyla insanı kıran bir de güveninizin kötüye kullanılması vardır.
bu ikisi ortaklaşa birincidir.
gerisi epey geriden gelir.

beğenilmemek.sadece görsellik olarak düşünmemek gerek.bir takım maddi ve konumsal durumlar kapsamında tercih görmemek.