insanın kısıldığı kapanı dekore etmesi
başlık "insan olun biraz" tarafından 11.04.2022 14:56 tarihinde açılmıştır.
1.
bir john steinbeck önerisidir.
fareler ve insanları okuduğum günden beri john steinbeck’in önerilerine her zaman şüpheci ve mesafeli bir tavırla yaklaşırım. nedense bana çok inanılır ya da güvenilir gelmez yapmamı salık verdiği şeyler. ama sanki bu sefer farklı. sanki bu sefer onu dinliyor gibiyim.
bir kapana kısıldığımız kesin ama firmin gibiyiz biz. hem hümanist hem entel hem de serseri. belli ki kısıldığımız bu kapandan kurtuluş da yok. ölene kadar belimize sertçe vurmuş ve bizi sıkıştırmış olan o metalin altında zaman dolduracağız. o zaman madem ki içinde yaşamak zorunda kaldığımız bu kapan aynı zamanda bizim gelecekteki mezarımızdır, neden onu güzelleştirmek için uğraşmayalım ki?
ben bu dekorasyon işini muhteşem kitaplardan oluşan bir kütüphane yaparak başarmayı deniyorum. hem de hayatımda hiç fular takmamış ve bunun eksikliğini hiç hissetmemişken. elbette kitaplar yeterli değil. bolca insan biriktiriyorum, hepsi ile ilgili bolca anı ile birlikte. mutsuzluklarım -ki en az biriktirdiğim insanlar ve kitaplar kadar çoklar- ve hayal kırıklıklarım da bu dekorasyonun bir parçası oluyor ister istemez.
firavunlar gibi gömülmeyeceğimiz belli. bu dekorasyon kapanda kalıp bizden sonra yakalanacak olanları bekleyecek. en azından mahkumiyetim esnasında sanatsal bir cazibenin etkisi altında nispeten iyi zamanlar geçirebilir ve bu esnada erich fried’e kulak verip devrim planları da yapabiliriz.
“bir insan kapana kısılmışsa ve seçme şansı yoksa, kapanın içini dekore etmeye girişir.”
fareler ve insanları okuduğum günden beri john steinbeck’in önerilerine her zaman şüpheci ve mesafeli bir tavırla yaklaşırım. nedense bana çok inanılır ya da güvenilir gelmez yapmamı salık verdiği şeyler. ama sanki bu sefer farklı. sanki bu sefer onu dinliyor gibiyim.
bir kapana kısıldığımız kesin ama firmin gibiyiz biz. hem hümanist hem entel hem de serseri. belli ki kısıldığımız bu kapandan kurtuluş da yok. ölene kadar belimize sertçe vurmuş ve bizi sıkıştırmış olan o metalin altında zaman dolduracağız. o zaman madem ki içinde yaşamak zorunda kaldığımız bu kapan aynı zamanda bizim gelecekteki mezarımızdır, neden onu güzelleştirmek için uğraşmayalım ki?
ben bu dekorasyon işini muhteşem kitaplardan oluşan bir kütüphane yaparak başarmayı deniyorum. hem de hayatımda hiç fular takmamış ve bunun eksikliğini hiç hissetmemişken. elbette kitaplar yeterli değil. bolca insan biriktiriyorum, hepsi ile ilgili bolca anı ile birlikte. mutsuzluklarım -ki en az biriktirdiğim insanlar ve kitaplar kadar çoklar- ve hayal kırıklıklarım da bu dekorasyonun bir parçası oluyor ister istemez.
firavunlar gibi gömülmeyeceğimiz belli. bu dekorasyon kapanda kalıp bizden sonra yakalanacak olanları bekleyecek. en azından mahkumiyetim esnasında sanatsal bir cazibenin etkisi altında nispeten iyi zamanlar geçirebilir ve bu esnada erich fried’e kulak verip devrim planları da yapabiliriz.
“bir insan kapana kısılmışsa ve seçme şansı yoksa, kapanın içini dekore etmeye girişir.”
devamını gör...