iş yerinde yükselmenin yolları

üniversite ve yabancı dil işini hallettikten sonra aşağıdaki sıra ile hareket etmek işinize yarar;
yöneticinizi iyi tanıyın ve onu övmekten kaçınmayın,
yaptığınız işleri söyleyin,
kendinize ait planınız olsun aşama aşama hayata geçirin,
yaptığınız işi bilin ve en iyisini yapın,
oflayan poflayanlardan kaçın,
müdürlükse hedefiniz müdürünüz neler yapıyor ona bakın öğrenin,
kaç ya da savaş durumlarında savaşın saldırmadan savaşmayı öğrenin,
işleri üstlenmekten sorumluluk almaktan ve sorumluluk paylaşmaktan kaçmayın,
şeffaf ve dürüst olun,
ayağınızı kaydırmaya çalışan olursa insanlarla iyi ilişkiler kurun ve örgütlü hareket edebilmeyi bilin böylece o kişiyi istediğinizde yapayalnız bırakabilin,
işinize zamanında gidin...

bi başka yol ise başka markaların bi üst pozisyonlarına başvurmaktır. zorlu yoldur ama önünüz kapalı ise böyle açabilirsiniz.

(bkz: işinin ehli olmak)

bunun iğrenç bir yöntemi var ama kendine yakıştırabilir misin bilmiyorum.

edit: terfi planı yapan yazar sorusu.

bi çarmıha gerilmeye bakar hacı.. dediğim başlıque..*

kafanız yüksek olarak gelirseniz olabilir.

malum müzik aletinde ustalaşmak.

yazarımız çok güzel açıklamış belki okumaya üşenenler olabilir. o zaman şöyle diyelim...
g*t yala.
üstünüz buna bayılır.
bunu yapamadığım için işten atılıyorum ya zaten. nalet olsun bana.

o işi çok iyi yapmak. diğer bütün rakipleri ancak adanmışlığınızla ekarte edebilirsiniz. ayak oyunları bi yere kadar. patron arabalarına binip sırıtarak olmaz o iş. senin gibi binlercesi varken seni seçkin kılan şey nadir bulunur olmalı. emeğiniz ve inancınız başarıyı bence mutlak kılar.

topuklu ayakkabı giymek.

ya yalaka olacaksınız ve ekstra çalışmaktan çok hoşlanacaksınız sonucunda patronunuz sizi çok sevecek.
ya da o işi yapan en iyi insan olacaksınız. patronunuz size muhtaç olacak. bu iki durumdan biri olursanız kovulmazsınız ve işinizde de yükselirsin. ama ikinci durumun bir püf noktası var. öncelikle yalakalık yaparken kendinizi kaptırabilirsiniz önemi yok. ama ikinci durumda çok kurnaz olacaksınız. mutlaka yanınıza patron tarafından asistan, yardımcı, çırak sıfatlı kişiler öncesinde yine patron tarafından bu işi kap ne biliyorsa öğrenmeye çalış biz zaten onu gönderip onun posizyonuna seni yerleştireceğiz şeklinde iyice tembih edilmiş şekilde işe alınacak. işte püf nokta burada ortaya çıkıyor. eğer bu durumdan şüpheleniyorsanız altınıza bütün bildiklerinizi aktarmayacaksınız. eğer bu kişiler birden fazlaysa her birine bildiğiniz bir tek şeyi öğretecek ve o işi tek başına en iyi yapacak kişi siz kalacaksınız.
açıkçası birinci yol karakterime ve hayata karşı duruşuma ters. ikinci yolsa o da aynı. tamamen acımasızlıklarla dolu. bu yüzden herhangi bir işte uzun süre kalabileceğimi yahut kalıp yükselebileceğimi zannetmiyorum. dostlar çoğumuz bir yeteneğimiz ve hobimiz üzerinden para kazanmıyoruz ve kazanamayacağız. o yüzden ya bu iki yoldan birini seçecek
ya da emekliliğe az kala çalıştığımız yerde işe giren yeni yetmelerin bu amca kim diye sorduklarında orada bu iki yoldan birini seçen çalışanın, o senelerdir o işi yapar, öyle gider gelir sözlerine maruz kalıcaz.
yani sonuç ya namuslu olacak az kazanacak belki senelerce aynı işi yapacak
ya da namussuz olup gerisini siz biliyorsunuz.

asansör, yürüyen merdiven vb.

şaka şaka her zaman sıkı çalışmak kazandırır. prove me wrong.

"işleri üstlenmekten sorumluluk almaktan ve sorumluluk paylaşmaktan kaçmayın,"
yukarıdaki maddede yer alanları yapmadan önce enine boyuna birkaç kere düşünün, o iş yerinde bunu yapmaya değecek mi ona göre hareket edin. özellikle de ve'den önceki ilk kısımdakini. sonra bir bakmışsınız iş yükünüz birkaç katına çıkmış, maaşınızsa yerinde sayıyor.
böyle bir insansanız yurt dışında bile işlerini size yıkmaya çalışanlar varken, türkiye'de böyle bir insana neler yapmazlar!
mesainiz bittiğinde evin yolunu bulamazsınız, o derece.

esktra çalışmak yormak kazandırır .

alıcılarının iyi olması gerekir