genel olarak sabahları yataktan kalkmaya çalışırken akseden paradokstur. olaylar şöyle gelişir:

1-) sabahın erken saatlerinde gözler yavaş yavaş açılır. uyku sona ermiş, yeni bir gün başlamıştır. *

2-) yataktan kalkılması icap eder. fakat karın bölgesinde hissedilen kasvetli bir ağırlık, yataktan kalkmayı alabildiğine zorlaştırmaktadır.

3-) çok geçmeden bu ağırlığın torbadaki idrardan başka bir şey olmadığı anlaşılır. bu ağır yükten; bireyi hayatın bütün güzelliklerinden ve yaşanmayı bekleyen büyülü maceralardan alıkoyan bu büyük engelden kurtulmanın tek yolu, işemektir.

4-) işemek için yataktan çıkmak ve tuvalete gitmek gerekmektedir. işte işeme paradoksunun anahtarı tam olarak burada yatmaktadır: idrarın vücuttaki bütün ağırlığı bireyi adeta yatağa zincirlemekte, ayağa kalkıp işemesinin de önüne geçmektedir. tam bu anda kendi kendini yanlışlayan, bütün içsel çelişkileriyle kendi çözümünü imkansız kılan bir olgu olarak idrarın diyalektiği kavranır: şu haliyle idrar, kendi kendini patlatan bir dinamitten başka bir şey değildir.

5-) sorunu kökünden çözmek için büyük bir ciddiyet, cesaret ve kararlılıkla yataktan kalkılır ve tuvaletin yolu tutulur. idrar ile vücudun geri kalanı arasındaki baş çelişki, artık bir irade çatışmasına dönüşmüştür: bütün kibrine ve gösterişine rağmen idrar, kağıttan kaplandır.

6-) tuvalete girilir girilmez klozetin kapağı açılır, götünü klozete dayayan birey bir yandan da pijamasının kollarını dirsek hizasına kadar kıvırır. bu, daha sonraki el yüz yıkama aşaması için zorunlu bir ön hazırlıktır.

7-) hata payını önlemek için nişan alınır ve gerekli işaretin de verilmesiyle nihayet idrar sidik torbasından salınır: işeme süreci başlamıştır. idrar formunda karın bölgesini işgal eden o kuru ağırlık, vücudu terk ettikçe özne parça parça ferahladığını ve özgürleştiğini hisseder.

8-) işeme süreci tam gaz sürerken göz kapaklarının yavaş yavaş kapandığını hisseden birey, tuvalette uyuyakalma tehlikesini bertaraf etmek için gözünü ampulun ışığına diker. kirpiklerin yavaş yavaş çözülmesiyle gözler faltaşı gibi açılır.

9-) işeme sona erdikten sonra sifon çekilir, klozetin kapağı kapatılır ve el yüz yıkamak üzere musluğa doğru yol alınır. önce eller köpürte köpürte sabunlanır, sonra da yeni bir uyuklama tehlikesini bertaraf etmek üzere musluktan akan soğuk su kütleler halinde yüze çarpılır. idrardan sonra gözündeki çapaklardan da kurtulan özne, kuş gibi hafiflediğini hisseder.

10-) el yüz kurulanır ve dirsek hizasına kadar kıvrılan pijamanın kolları, yeniden bilek hizasına çekilir. işeme paradoksu başarıyla çözülmüştür.

11-) odaya dönülür ve yatak toplanır. ayakların üşümemesi için de bir çift çorap giyilir. böylece güne başlamadan önce fransız sosyolog michel foucault'nun meşhur vecizesi bir kez daha kendini doğrulamıştır: işemek özgürleştirici bir eylemdir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"işeme paradoksu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim