ısrarla çalıp duran kapıyı açtığınızda kendinizle karşılaşma
başlık "vaçu vaçu" tarafından 20.09.2022 01:34 tarihinde açılmıştır.
1.
yarım saattir zile basıyorum.. nerde kaldın? diye devam etmesiyle sıkıntıya sokacak bir durum. lan bu evren bu gezegenler falan vardı bi bokluk zaten.
devamını gör...
2.
gerçekten çok ilginç bir tecrübe yaşatacak durumdur.
oturup yarım saat bir saat sohbet edebilsek mesela, başkasına bakar gibi kendime bakardım.
başkası beni nasıl görüyor, sohbetim nasıl filan bunları anlamaya çalışırdım.
oturup yarım saat bir saat sohbet edebilsek mesela, başkasına bakar gibi kendime bakardım.
başkası beni nasıl görüyor, sohbetim nasıl filan bunları anlamaya çalışırdım.
devamını gör...
3.
olsa da biraz kendime sarilsam kapida gordugum an. uzun zamandir bekliyomusum gibi nerde kaldigini sorsam biraz sacini oksasam omzunu sivaslasam. oyle iste
devamını gör...
4.
sarılırdım.
o an, o'nun öyle bir şeye ihtiyacı varmı bilemem. lakin olacak.
hemde çok ihtiyacı olacak.
o an, o'nun öyle bir şeye ihtiyacı varmı bilemem. lakin olacak.
hemde çok ihtiyacı olacak.
devamını gör...
5.
kendini hatırlatma durumu.
öyle şeyler oluyor ki bazen kendimizi unutuyoruz, baskıların içinde eziliyoruz. küçücük bir nokta haline gelene dek fark etmeyip zorluyoruz. durup dinlemeye vaktimiz yok. kalıplara yıkılmadan yapalım derken kalıplaşıyoruz. uç noktalarımız oluyor. aslında içeride bir yerlerde sesler var, hep vardı ama işte yine duymak istemeye bağlı. biz duymayı tercih etmiyoruz genelde. her şey böyle telaşla sürerken yıpranıyoruz. yeter noktası geliyor ve o noktada çıkış yolu ararken karşıda kendimizi buluyoruz. gelişen olaylar, kişilerin davranışları, zor şartlar bir yana elbette ama kendimizi hep unuttuğumuzdan geliyor. kendi kendimizin aynası olmalıyız arada. kapılar açılsın derken başa dönmemek için.
öyle şeyler oluyor ki bazen kendimizi unutuyoruz, baskıların içinde eziliyoruz. küçücük bir nokta haline gelene dek fark etmeyip zorluyoruz. durup dinlemeye vaktimiz yok. kalıplara yıkılmadan yapalım derken kalıplaşıyoruz. uç noktalarımız oluyor. aslında içeride bir yerlerde sesler var, hep vardı ama işte yine duymak istemeye bağlı. biz duymayı tercih etmiyoruz genelde. her şey böyle telaşla sürerken yıpranıyoruz. yeter noktası geliyor ve o noktada çıkış yolu ararken karşıda kendimizi buluyoruz. gelişen olaylar, kişilerin davranışları, zor şartlar bir yana elbette ama kendimizi hep unuttuğumuzdan geliyor. kendi kendimizin aynası olmalıyız arada. kapılar açılsın derken başa dönmemek için.
devamını gör...
6.
aynen rick sanchezmişim hatta aslında..
devamını gör...