1.
bir travma sonrasında, sosyal öğrenmeyle ya da yaş ilerledikçe insanların biriktirme huylarının kontrolden çıkarak bütün hayatlarını istila etmesidir.
devamını gör...
2.
erkeklerde elektronik cihaz ve kablolara karşı, fetişizm derecesinde olan durum bu. ev kablo dolu. ha lazım oluyor arada, hiç düşünmeden gidip ucuz yollu bir usb kablosu alıyorum. diğeri de lazım olursa kullanırım bir gün. diğeri 300 tane bu arada.
devamını gör...
3.
kompulsif biriktirme hastalığıdır.
dispozofobi de denir. pınar dündar'ın da dediği gibi bir nevi eşyanın kölesi olmak şeklinde adlandırabiliriz. evet, hepimiz bir şeyleri hatıra olsun ya da zamanı gelir lazım olur diye saklarız, biriktiririz. ama o gerekli zaman asla gelmez.*
ee bu durumu bazı insanlar abartmışlar.. biriktirmişler de biriktirmişler ve olay içinden çıkılamaz bir hale gelmiş. hastalık derecesinde bir biriktirme takıntısı oluşmuş bu insanlarda. ve asla bunun kötü bir şey olduğunu kabul etmezler, tedavi olmak da istemezler kompulsif biriktirme hastalığına sahip insanlar.
bu hastalık 1990'lı yıllara kadar akıl sağlığı literatüründe çalışılmamış bir konu.* son yıllara kadar da obsesif kompulsif bozukluk* olarak görülen istifleme bağımlılığı artık tek başına ele alınmaya karar verilmiş.
*
bu istifçi kardeşler bize istifçi demeyelim deee toplayıcı veyahut koleksiyoncu diyelim diyorlar imiş.*
ayrıca istifleme bağımlılığı ve okb kalıtsal olarak da farklı yapıda hastalıklar. bulgulara göre istifleme bağımlılığı çekinik bir kalıtsal özellik olarak aktarılırken okb'ler arasında en yaygın görülen kontrol etme ve planlama takıntılarının baskın kalıtsal özellik olarak aktarıldığı biliniyor.
ha bu aradaa istifçiler demek değildir ki asosyal ve tembeller. değiller fakat insan ilişkileri hastalıkları dolayısıyla hayli karışık bir hale gelebiliyor.*
öyle şeyler istifliyorlar ki aklınız hayaliniz durur. giysiler, kalemler, faturalar, kalemler, tebrik kartları.. hadi bunlar normal.. bazıları isee kestikleri tırnak parçaları, saçları.. durun durun. buna şok olacaksınız. ölmüş kedileri dondurucuya atıp yaşayan birisi var! 100'den fazla canlı kedisi ve 67 ölü kedisi varmış 50 yaşında new york'ta yaşayan irene vandyke'nin.
bu hastalıkla baş etmenin diğer yolu da hastaların, bir şeyi elde etme isteğine karşı durma konusunda dirençlerin artmasını sağlamak.
tedavi yöntemlerinden biri de bilişsel davranışçı terapi. hastalar evlerdeki yığınlarına bir şey eklemek istedikleri anda kendilerine birtakım sorular sormaları gerekir. istifçilerden "bütçem bunu almaya uygun mu?", "evde bunu koyabileceğim uygun bir yer var mı?", "buna gerçekten ihtiyacım var mı?" gibi sorulardan oluşan bir liste hazırlayıp her zaman yanlarında taşımaları gerekiyor ve ne zaman elleri bir şey uzansa bu listeyi çıkarıp mantıklı bir karar vermelerine yardımcı olmak için dürüstçe soruları yanıtlamaları gerekiyor. böylece tedavi adım adım gerçekleşiyor.
uzmanlar istifçileri bu tedavi sürecini hızlı değil adım adım yaşaması gerektiğini özellikle vurguluyor. örneğin gereksiz nesnelerden birer birer kurtulmanın evin önüne bir kamyon çekip her şeyi tek seferde dışarı atmaktan çok daha etkin ve doğru bir çözüm olacağını öne sürüyorlar. çünkü sahip oldukları her şeyi aniden kaybetmenin istifçileri ağır bir depresyon sokabileceğin ya da kaybettiklerini yerine koymak için çok daha fazla eşya almaya yöneltebileceğini söylüyorlar.
istifçiler için bu alışkanlıktan kurtulmak oldukça zor olsa gerek. siz de biriktirme huyunuzun hastalığa dönüşmemesini istiyorsanız biriktirmekten vazgeçiniz sevgili okuyucular.. kim bilir? aramızda vardır belki de istifçiler.. bugün ki yazımızın da sonuna geldik. sevgiyle kalın, esen kalın..
kaynak: tübitak bilim ve teknik dergisi 2016 eylül* sayısı pınar dündar syf. 58-65.
dispozofobi de denir. pınar dündar'ın da dediği gibi bir nevi eşyanın kölesi olmak şeklinde adlandırabiliriz. evet, hepimiz bir şeyleri hatıra olsun ya da zamanı gelir lazım olur diye saklarız, biriktiririz. ama o gerekli zaman asla gelmez.*
ee bu durumu bazı insanlar abartmışlar.. biriktirmişler de biriktirmişler ve olay içinden çıkılamaz bir hale gelmiş. hastalık derecesinde bir biriktirme takıntısı oluşmuş bu insanlarda. ve asla bunun kötü bir şey olduğunu kabul etmezler, tedavi olmak da istemezler kompulsif biriktirme hastalığına sahip insanlar.
bu hastalık 1990'lı yıllara kadar akıl sağlığı literatüründe çalışılmamış bir konu.* son yıllara kadar da obsesif kompulsif bozukluk* olarak görülen istifleme bağımlılığı artık tek başına ele alınmaya karar verilmiş.
*
bu istifçi kardeşler bize istifçi demeyelim deee toplayıcı veyahut koleksiyoncu diyelim diyorlar imiş.*
ayrıca istifleme bağımlılığı ve okb kalıtsal olarak da farklı yapıda hastalıklar. bulgulara göre istifleme bağımlılığı çekinik bir kalıtsal özellik olarak aktarılırken okb'ler arasında en yaygın görülen kontrol etme ve planlama takıntılarının baskın kalıtsal özellik olarak aktarıldığı biliniyor.
ha bu aradaa istifçiler demek değildir ki asosyal ve tembeller. değiller fakat insan ilişkileri hastalıkları dolayısıyla hayli karışık bir hale gelebiliyor.*
öyle şeyler istifliyorlar ki aklınız hayaliniz durur. giysiler, kalemler, faturalar, kalemler, tebrik kartları.. hadi bunlar normal.. bazıları isee kestikleri tırnak parçaları, saçları.. durun durun. buna şok olacaksınız. ölmüş kedileri dondurucuya atıp yaşayan birisi var! 100'den fazla canlı kedisi ve 67 ölü kedisi varmış 50 yaşında new york'ta yaşayan irene vandyke'nin.
bu hastalıkla baş etmenin diğer yolu da hastaların, bir şeyi elde etme isteğine karşı durma konusunda dirençlerin artmasını sağlamak.
tedavi yöntemlerinden biri de bilişsel davranışçı terapi. hastalar evlerdeki yığınlarına bir şey eklemek istedikleri anda kendilerine birtakım sorular sormaları gerekir. istifçilerden "bütçem bunu almaya uygun mu?", "evde bunu koyabileceğim uygun bir yer var mı?", "buna gerçekten ihtiyacım var mı?" gibi sorulardan oluşan bir liste hazırlayıp her zaman yanlarında taşımaları gerekiyor ve ne zaman elleri bir şey uzansa bu listeyi çıkarıp mantıklı bir karar vermelerine yardımcı olmak için dürüstçe soruları yanıtlamaları gerekiyor. böylece tedavi adım adım gerçekleşiyor.
uzmanlar istifçileri bu tedavi sürecini hızlı değil adım adım yaşaması gerektiğini özellikle vurguluyor. örneğin gereksiz nesnelerden birer birer kurtulmanın evin önüne bir kamyon çekip her şeyi tek seferde dışarı atmaktan çok daha etkin ve doğru bir çözüm olacağını öne sürüyorlar. çünkü sahip oldukları her şeyi aniden kaybetmenin istifçileri ağır bir depresyon sokabileceğin ya da kaybettiklerini yerine koymak için çok daha fazla eşya almaya yöneltebileceğini söylüyorlar.
istifçiler için bu alışkanlıktan kurtulmak oldukça zor olsa gerek. siz de biriktirme huyunuzun hastalığa dönüşmemesini istiyorsanız biriktirmekten vazgeçiniz sevgili okuyucular.. kim bilir? aramızda vardır belki de istifçiler.. bugün ki yazımızın da sonuna geldik. sevgiyle kalın, esen kalın..
kaynak: tübitak bilim ve teknik dergisi 2016 eylül* sayısı pınar dündar syf. 58-65.
devamını gör...
4.
masumlar apartmanı, han.
devamını gör...
5.
bugün can sıkıntısından odamı toparlayayım, gereksiz eşyaları ayıklayayım aktivitesine giriştim. sekiz yıl önce kendi bölümümle beraber yürütürüm diye düşünüp kayıt olduğum ancak birinci sınıfın ikinci dönemini bile göremediğim açıköğretim sosyoloji kitaplarını buldum. harcı yatırmayı bıraktığım için bölümden kaydım silinmiş olmasına rağmen kitapları belki bir gün keyif için okurum diyerek saklamıştım. geçen sekiz yıl boyunca kitaplar yerlerinden bir kez bile kıpırdamadı. sıra onlara gelince yine tamamını atamadım, birkaçını belki bir gün okurum diye sakladım. atamıyorum.
devamını gör...
6.
sanıyorum 1978'den beri bu kelimeyi kullanan kimse olmadı. normal sözlük nostalji ekibi eski kelimeleri hortlatmayı seviyor.
en son bu kelimeyi zeki akasya & metin akpınar filmi olan petrol kralları'nda duymuştum. şüküfe rolündeki perran kutman, hasan rolündeki babası ali şen için kullanmıştı bu kelimeyi.
üşenmedim baktım. film gerçekten 1978 yılına ait.
en son bu kelimeyi zeki akasya & metin akpınar filmi olan petrol kralları'nda duymuştum. şüküfe rolündeki perran kutman, hasan rolündeki babası ali şen için kullanmıştı bu kelimeyi.
üşenmedim baktım. film gerçekten 1978 yılına ait.
devamını gör...
7.
annemin sahip olduğu bir özellik. kaç kere dediysem de asla beni dinlemeyip bir şeyleri atmayıp evde tutar. koskocaman eve zar zor sığıyoruz.
devamını gör...
8.
'minimalist' felsefede* insanı yoran, yük oluşturan ve üstesinden gelinerek yok edilmesi gereken tutum.
varoluunş ayak bağı
varoluunş ayak bağı
devamını gör...
9.
“oldum olası çıkartmayı sevmedim ben.
toplamacıyım...
etrafı toplarım,
yolda bulduğum sahipsiz hayvanları toplarım,
çiçek toplarım,
eşi dostu toplarım,
eski 45’likleri,
antika saatleri toplarım.
bir de güzel sözcükler toplarım.
şiir olsunlar,
benden çıkıp
şiir gibi yüreklere konsunlar diye!..”
[[alıntı]]
toplamacıyım...
etrafı toplarım,
yolda bulduğum sahipsiz hayvanları toplarım,
çiçek toplarım,
eşi dostu toplarım,
eski 45’likleri,
antika saatleri toplarım.
bir de güzel sözcükler toplarım.
şiir olsunlar,
benden çıkıp
şiir gibi yüreklere konsunlar diye!..”
[[alıntı]]
devamını gör...