üç ayda bir sözlüğe girip itiraf yazmak benim karakterimdir.
sözlük aşık olmamak için direndiğim bi adam var ve istemsizce ona aşık olacağım tüm hareketleri sıralıyor.
bünyemde herhangi bir çiçeğin yeniden açacağına dair bir inancım yoktu pek hala da var sayılmaz ama beyefendi ziraat işiyle ilgileniyor yani kafam karışık biraz
gider diye korkuyorum galiba ama genel olarak mutluyum
beraber yürüdüğümüz için çok mutluyum buraya mutluyum yazabildiğim için daha da mutluyum
mutluluk basit bi olaymış mutsuz olsaydım fiyakalı çok cümle kurardım
devamını gör...
perdeyi çek ve itirafa başla.... büyük konstantin 4.yüzyılda doğu roma'nın yeni başkentini kurarken çemberlitaş'a kendi heykelini diktirmişti. hristiyan azizi gibi algılanmak istiyordu muhtemelen. lakin büyük bir çelişki vardı, kendisi pagandı! bu büyük günah üzerinde, böyle güzel bir şehri kurmanın sevabını da taşıyarak öteki dünyaya göçüp gitti. büyük ihtimalle o dönemde hristiyanlık dininde günah çıkarma mefhumu henüz ortaya çıkmamıştı. dünyanın o güne kadar gördüğü en muhteşem ve parıltılı şehir kurulurken, kilise de aynı dönemde güçleniyor, orta çağ'a, kimilerinin deyişiyle de karanlık çağa(!), yalnız kendi kutsal ışığını yansıtıyordu. doğal olarak da günah çıkarmak yüce gücün muktedirliğini pekiştiren bir olgu olarak gelişiyordu. peki günah çıkarmayı bu kadar kurumsal ve vazgeçilmez kılan neydi? cevabı insanın zayıflığında arayabileceğimiz gibi kilisenin büyük emellerinde de bulabiliriz. bu gücün sayesinde kilise günahlardan arındıran, bağımlılık yaratan bir kurum oluyordu. bu arada ruhban sınıfı ayrı bir yerde konumlandırılıyor, tanık olmak, arada olmak, ortak olmak, biliyor ve affediyor olmak, karanlıkta açılan tek bir ışık noktası olmak adeta tüm hristiyanların ruhlarına ve cisimlerine işleniyordu... aslında "en büyük günah hiç işlenmemiş olandır" sloganından yola çıkarsak; bir kere yaptıktan sonra insanoğlu için itiraf etmek hem kolay hem de zevkli bir eylemdir. mesela sanal alemde günahlarını yazmak, diğer günahları okumak ve eğlenmek duygusu "itiraf etmek" eylemini bu büyük karanlık evrende hak ettiği yere getirdi denebilir. nasıl mı? 1990'lı yılların sonundan başlayarak kısa bir sürede internetteki itiraf siteleri en çok ziyaret edilen, jargonuyla söyleyecek olursak "hit alan" siteler haline dönüştü. peki bu garip başarının sebebi neydi? itiraf etmek, günahını açıklamak, hiç görmediğin insanların günahını öğrenmek, kendininkini skalaya koyup değerlendirmeye çalışmak neden bu kadar rağbet görür olmuştu? bu soruların cevabı mevzubahis sitelerin başarısında gizliydi. sonuç açıktı aslında: "en çok okunan en popüler olandır, en popüler olan en cüret edilemeyeni yapmakta gizlidir" diye özetlenebilir. diğer yandan söz uçar yazı kalır misali, hristiyanlıkta "söyleyip kurtulayım, arınıp pirüpak olayım" istekleri, bu post modern alanda değişmiş; "yazayım, stoklayıp okutayım, namım yürüsün" duygusu olarak değişmişti. halen, itiraflar, haykırmalar, kendini kısmi deşifre edip günah çıkarmalar bir yerlerde, birilerine "server" edilmek üzere depolanmaya devam ediyor. binlerce itiraf ve günah world wide web'in geniş evreninde tanık olmak isteyenlere gururla sunuluyor. sonuçta bu eylemlerin ve çabanın kimseye bir zararı yok. hatta beyhudeliğinden gelen hoş sedasının belki alem-i beşere bir faydası olur. bu umut da bizi eleştirmenin kıyısından alıp gözlemleyeceğimiz ve düşüneceğimiz tepelere sürükleyebilir... sadede gelecek olursak, yedi tepeli şehirde konstantinopolis'i koruması için dikildiği rivayet edilen yedi efsunlu sütundan sadece biri kalmış durumda. şehrin dört bir yanında kiliselerine günah çıkarmaya giden insan görüntülerini çok uzun zaman önce kaçırmış olsak da, bu koca hengamenin içinde her günahın itiraf edileceği bir mecra mutlaka bulunuyor. birilerinin hayrete düşeceği, birilerinin üzüleceği ya da güleceği itirafçıklar, hafızalardan parmaklara, parmaklardan klavyelere, klavyelerden alternatif depolara akmaya ve şüphesiz affedilmeyi bekleyen günahları sunmaya devam edecekler...

(bkz: sözlük yazarlarının itirafları)

klavye tırmalayan parmaklarınıza kolay gelsin.
devamını gör...
bazıları için ilgi görmenin yoludur. yediği haltı anlatarak karşıdakinin gözünde değerin azaltırken yaptığı itirafın etkisiyle karşıdakinin şaşırmasının keyfini çıkartır. leş bir karakterdir.
devamını gör...
"her şeyimi ters yüz edivermişti. içimi, ruhumu, kalbimi, düşüncemi, anlayışımı, aklımı...neyim varsa!" iskender pala'nın zaman ayırmaya değer kitabıdır. ornio'nun itiraflarında ruhunuza bazen acı bazen de sıkıntı veren bir şeyler bulabilirsiniz.
devamını gör...
yetersiz ve güçsüz hissediyorum.
devamını gör...
19.2 santim.
devamını gör...
80 bin liraya yakın borcum var ailem bilmiyor. gün geçtikçe faiz biniyor ve üstesinden gelemiyorum. geceleri uyku tutmuyor intihar etmeyi düşünüyorum çoğu zaman. kendi sorumsuzluğumun, aptallığımın bedelini çekiyorum. öğrenciyim üstüne üstlük. umarım üstesinden gelirim ve ileride bu yazdıklarıma bakıp gülüp geçerim.
edit: saatler sonra geldi 3 yıllık ilişkim de bitti. iyi geceler herkese :)
devamını gör...
duygu durumumu anlamamakla birlikte evet sanırım attan eşekten öküzden kıskanmış olabilirim seni.

neyseğ.
zaten sallamıyorsundur yazdıklarımı.
devamını gör...
sanırım artık sona geldim. ne yalan söyleyeyim zevk veriyordu yaşamak, dolaşmak, gezmek ve eğlenmek. hayatı acısıyla, tatlısıyla yaşamak... bahar geldi sevgilim...
devamını gör...
ben severim temizlik yapmayı düzenli olmayı sözlük, ama bu gece yaptığım düzen ömrümden 10 yıl falan götürdü. annemin eşyalarını düzelttim hepsini bir yere topladım. kokladım ağladım, gördüm ağladım, bazılarını vermeye niyetlendim poşete koydum, kıyamadım geri çıkardım. yeni etiketli kıyafetleri vardı kim bilir hangi hevesle aldığı, çok seviyodu yaşamayı anlatamam. yesin, eğlensin, gezsin çok seviyordu. neyse işte yani böyle çok zor, bu gece bazen öldüğünü kabullendim, bazen eskiden biz bu saatler de yatınca herkes yani annemle ben harici, bayram falan olduğu zamanlar da dedem de evde sülale de büyük çok gelen giden olur, temizlik yetişmediğinde, yapardık bu saatler de temizlik toz almadır, dolap düzeltmedir. sonra oturur kahve molası verir, konuşurduk. bazen sanki o mutfakta kahve yapıyor da beni bekliyor elimde işi bitireyim diye öyle gibi geldi bazen.
devamını gör...
tabi ki sevdigin adamın sana dokunması, senin ona dokunman, sarman sarmalaman guzel bi sey. hep derim cennete gidip geliyorsun ve hala hayattasın:)
ama imkanlar kısıtlı su an:)
ben gunubirlik iliskiler yasamak istemiyorum. uzun sureli olacaksa olsun yoksa hic olmasın. demiyorum evlenelim ama en azından birkac sene surecek iliskiler olsun.

ben hep cocuk gibiyimdir. heyecanlı bi tipim. cok kolay gaza gelirim zaten. bana bir hayalini anlat bes dakikada elimde bavulum "ne zaman yapıyoruz" diye sana inanan ilk insan olurum hep. ihih.
daha saglıklı kararlar icin bir soluklanmam gerekiyor:
-just a second. let me think. -bana bir saniye ver. bir dusuneyim-

bu konulardaki teklifleriniz icin tesekkurler.
ama dukkan kapalı:)
devamını gör...
ekşi sözlükte girdiğim entryleri buraya kopyala yapıştır yapıyorum arada.
devamını gör...
simdi olayları net bir sekilde anlatıcam.
ben kendimi suclu bulmuyorum, sizi de suclu bulmuyorum, suclu degil cozum ve kardeslik uretme taraftarıyım.

beynim bir hormonların dengesi bozuk. bir ilacla takviye etmem gerekiyor normal bir dengede kalsın diye. eski esim de bunu biliyordu. velhasılı cok uzun zamandır sorun yasamıyordum saglıgımla ilgili. eski esimle artık cocuk yapalım dedik. iste burada cehalet devreye giriyor, ben doktor kontrolsuz ilacları bıraktım, megersem doktor kontorlunda yavas yavas bırakmam gerekiyormus hamilelikte. benim salterler attı bir ay icinde. kafa gitti. ve o kafamın gittigi donem birkac hafta esimin en iyi arkadasına asık oldum sandım. ama ben normal kafayla asla boyle bi sey yapmam, cok katı prensiplerim vardır bu konuda, delilige dair insanların bir turlu anlayamadıkları sey delilik halinde yapılan seyleri de suurlu bilincli secimler zannetmeleri, degil arkadasım, bilinc yok o secimlerde.
velhasılı eski esim beni tutup kolumdan doktora goturecegine beni got gibi o hasta halde evde bırakıp evi terk etti.
allahtan annem duruma uyandı, beni doktora goturdu. bir acil igne yaptılar, birkac gun icinde duzeldim. eski esimi aradım, duzeldim, don dedim, eski esim ailem istemiyor, donemem dedi. boyle de bitti.

konu hakkında soylemek istediklerim bu kadar.

cok eski mevzular.
ama bazen suclu yok..
tek soyleyecegim bu.
devamını gör...
sakladigin 1 seyi aciga vurma durumu. bazen iyi, bazen kotu. bazen guldurur, bazen aglatir itiraflar.
devamını gör...
artık günahlarımdan arınmanın zamanı geldi peder bey:

devamını gör...
ara sıra cinlerce tecavuze ugruyorum. son 3-4 senedir cıktı bu. ara ara geciyor. ara ara yeniden baslıyor. genelde hemen yataktan kalkıyorum, kacmaya calısıyorum. bazen yorgunluktan uyuyakalıyorum.
velhasılı defalarca basıma geldi bu olay. belki yuzlerce kere.
sadece hayatımda bir defa olayın icinde bir adet penis vardı. onu gene hayatımda ilk defa sevdim.
devamını gör...
(bkz: ikrar)
devamını gör...
arzularıma engel olamadigim icin, hic olmayacak biriyle birlikte oldum. bu saatte dinlemek isteyen olursa, anlatiriz. karsilikli da olabilir.
devamını gör...
yaşlı mr hastaları randevularına gelmeyince öldü diye düşünüyorum çünkü eski topraklar randevularına tam 1 saat önceden geliyorlar
devamını gör...
kilo vermek benim hayalim değil. öyle olsa şimdiye kadar bin defa verirdim. kilo vermem annem, anneannem ve dedemin benim için hayali.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"itiraf" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim