iyi üniversite kötü bölüm vs kötü üniversite iyi bölüm

tercih dönemindeki arkadaşlara yardımcı olacak versus.

her türlü iyi üniversite. ortalama kasarak daha iyi bir bölüme geçme imkanı var çoğunda. iyi üniversite iyi çevre edinmenize de yardımcı olur. çevre ve tanıdık edinmek de ileride önem taşıyacaktır. torpil ayrı, referans ayrıdır.

iyi ünide kıytırık bölüm. önemli olan bölüm değil çünkü verilen eğitim ve sana o eğitimi verecek olan hocalar. kıytırık bölümlerin kıytırık hale gelmesi de düzgün eğitim verilmemesinden dolayı zaten. her yere üniversite açıp bilip bilmeyen herkesi içine doldurursanız olacağı buydu.

kendini geliştirmeyip derslerde öğrendiklerinin üzerine zerre kadar yeni bilgi koymayan kişi için ikisi de -bence- aynı. artık yüksek lisans ve doktoranın bile birçok kaliteli yerde size avantaj sağlamayacağı, cv'nizin dolu dolu görünmesi gerektiği bir dönemdeyiz (türkiye için konuşmuyorum.) dolayısıyla nerede okursanız okuyun, kendinizi geliştirme gerekliliği her zaman önde gelecek.

kıytırık bölüm yoktur, kötü üniversite vardır. kötü hocalar, kötü müfredat, içi boş dersler, ezbere dayalı sınavlar vardır. iş gücü yetersiz kalmış ülkede değerlenememiş alanı vardır. bütün bunların yanı sıra her yerde kabul görmüş mesleklerin bile tıkandığı bir sürece de girdik. yakında hiçbir şey kalmayacak.

arkadaşlar iyi bir sıralama yaptiysaniz zaten iyi üniversitenin iyi bölümüne gidersiniz bu arada kalmışlık daha çok düşük sıralama yapanlar için.

mezun olunca muhtemelen okuduğunuz bölümle ilgili bir meslekte calismayacaksiniz günümüzde görüyoruz o yüzden önemli olan bence vizyon ve network edinebilmek için güzel bir üniversite seçmek.

bu yüzden üniversite>bölüm tabi ekstrem istisnalar olabilir.

kars tıp>ankara , hacettepe diş gibi. ben olsam kars'a gider miyim tıp için bilmem.

bölüm ne kadar iyi, üni ne kadar kötü gibi gibi etkenlere göre değişebilecek durum.
bir de o bölümü gerçekten okumak istiyor musun istemiyor musun bu da önemli.

bakın size şöyle söyleyim, bu hafta arkadaşım bir işe girdi, maaşı 25 bin lira.
bu adam 2 senelik teknik ressamlık bölümünü bitiren biri.
dandik bir üni'de mühendislik okusa bu paranın yarısını alamaz.
10 tane mühendis lazımsa 100 tane mühendis mezun oluyor. bir çoğu hak ettiğinin yarısı parayla çalışıyor.
diğer yandan eli becerikli olan, kafası çalışan bir teknik ressam en az mühendis kadar değer görüyor. şirket kaybetmek istemiyor.
çünkü iyi ressam bulmak iyi mühendis bulmaktan daha zor.

durum bu.
ortalama bir mühendis olmaktansa iyi bir teknik ressam olmak daha iyi.
tercih sizin.
yatırım tavsiyesi değildir.

arkadaşlar şimdi ben kötü üniversite iyi bölüm bitirmiş biri olarak tecrübelerimi paylaşayım. öncelikle üniversiteden çıkınca ne yapacaksınız bu önemli. planınız nedir? benim planım devlet memuru olmaktı ve düşüncem şuydu kendi bölümümden atanmaya odaklanırsam o zaman üniversitenin bir önemi yok bölüm daha önemli. düşünceme de sadık kalarak buna odaklandım. aynı sınıfta okuduğum arkadaşlarımdan yurt dışına giden de oldu akademisyenlik için çabalayan da var şu anda evde oturan da. bu gerçekten biraz ne istediğinize bağlı. hedefleriniz çok yüksekse ve istemediğiniz bir puanı aldıysanız 1 sene daha çalışmak hayatınızdan çok bir şey götürmez. fakat çalışabilecek misiniz bunu iyi düşünün. iyi bir üniversitede okumuş birine göre yurt dışı imkanları olsun, akademisyenlik olsun daha dezavantajlı bir konuma düşüyorsunuz bu bir gerçek fakat yapan var mı? evet var.

bunun dışında ben okurken kampüs olanağı neredeyse 0'dı. hiç güzel bir kampüsümüz yoktu, okulda vakit geçirecebileceğimiz güzel etkinlikler olmazdı. kulüpler desen onlar da kendi imkanları dahilinde bir şeyler yapıyordu ama büyük üniversitelerdeki kadar etkin değiller ve yeterli ödenek sağlanmıyordu bu anlamda. bu nedenle büyük üniversiteler kampüs açısından çok daha eğlenceli ve size bir şeyler katar. fakat şu da bir gerçek ki çevreniz belirleyecek orada mutlu okup olmayacağınızı. iyi arkadaşlar bulursanız üniversitenin imkanlarının pek bir önemi kalmayacak. büyük üniversitelerde okuyup arkadaş bulamadığı için hiçbir şey yapamayan da var.

yaşadığım şehirden daha küçük bir şehre gittim okumak için. şehrin imkanları da daha kısıtlıydı bu da beni zorlamıştı mesela. bir de arkadaşlarınız sizden iyi üniversitelere giderse kendinizi bu anlamda biraz yetersiz hissedebiliyorsunuz ama dediğim gibi sonu önemli hedefinize ulaştığınız takdirde bunun hiçbir bir önemi kalmıyor.

daha iyi üniversitelerde çok da istemediğim fakat iyi olan birkaç bölüm geliyordu. onları seçseydim kendi mesleğime kıyasla daha az sevdiğim bir işi yapıyor olacaktım. şimdi en azından bölümümü severek okudum, zaman zaman zorlansam da şehrin ve üniversitenin imkanlarını zorlayarak kendime bir şeyler kattığımı düşünüyorum. bugün olsa üniversite sınavına daha iyi çalışır daha güzel bir üniversitede kendi bölümümü okumaya çalışırdım. ama eğer bu şansım yoksa aynı yerde aynı bölümü okur muydum sorusuna evet diyorum.

iyi bölüm kötü bölüm ayrımı iş bulma ile ilgiliyse bence konuya başka bir açıdan bakmak gerekiyor.

türk eğitim sistemi herkesin adını ilk seferde hatırladığı 3-5 üniversiteyi bir kenara koyarsak üç aşağı beş yukarı aynı yerde zaten.

yani iyi üniversite kötü üniversite ayrımı yapılacaksa akademisyen kadrosuna bakılarak yapılmalı. yerleşik üniversitelerin akademik kadrosu hem sayıca fazla hem de daha yetkin.

bir okulda profesör çok olsa da sizin ders aldığınız kişi profesör olsa da muhtemelen kendi derse girmeyip akademik olarak yetiştirdiği öğrencileri derse yollayacak.

benim size tavsiyem neden üniversite okumak istediğinize karar verirken dürüst olmanız. çünkü artık üniversite okumak ne iyi bir kariyer yüksek maaşın garantisi ne de iş bulmanın.

eğer dersleriniz gerçekten iyi değilse sırf üniversite mezunu olmak için uğraşmayın. bunun yerine geçerli bir mesleğiniz olsun.

bugün ülkenin en çok ihtiyaç duyduğu meslekler üniversite eğitimi gerektirmiyor. bir elektrikçi bir mekanik teknisyeni çoğu üniversite mezunundan iyi şartlarda daha çok kazanıyor.

eğer paranız varsa özel üniversiteden bir diploma alabilirsiniz veya hiç olmadı istanbul üniversitesinin uzaktan eğitim programlarına başvurup üniversite mezunu olabilirsiniz.

eğer gerçekten çalışkan, azimli, sabırlı, bilimi seven ve bilgiye aç biriyseniz o zaman üniversite sizin için daha yerinde bir tercih olur.

okumayı sevmeyen, çalışmayı zahmet gören biri için üniversite eğitimi bence gerekli değil.

okumayı yücelten insnalara aldırış etmeyin. herkes kitap okumayı sevmek zorunda değil. kimi insan meraklı olur ve merakını tatmin etmek için okur, araştırıp öğrenmek ister.

sizin böyle bir durumunuz yoksa neyi seviyorsanız onun peşinden gidin. emin olun daha mutlu olursunuz.

tıp hukuk vs kazanıp okuyamayan bırakan, okusa bile mesleği yapmayan ressam müzisyen oyuncu olan bir sürü insan var.sanat dünyasında kaç tane top doktoru var bir bakın.