iyilikten maraz doğar

bir atasözü. iyilik yaptığınız insanı seçin, karşılığında kötülük alabilirsiniz anlamı taşır. doğrudur. eğer beklenti içine girerseniz iyilik ya da kötülükten birini alırsınız. üçün biri ve baba gibi şeyler de alabilirsiniz ama ben ana hatlarıyla anlatmak istedim. o yüzden kimseden minnet dahi beklemeden hareket etmekte fayda var.

işte bu yüzden iyilik yapmaktan kaçınıyorum.

evet bazen bu durum geçerlidir fakat bu duruma uğramadan asla iyi insanları bulamazsınız.
insanlara şans verin, deneyin.

iyi insanlar toplayın.

iyiliği yapan kişi zaten iyi biri olduğu için iyilik yapar karşılık beklemeden. karşılık bekleniyorsa bu iyilik değil çıkarcılık olur. iyiliği yapan kişi marazı da göze almalıdır bu durumda.

tabi ki keşke değer bilinse. ama o işler maalesef öyle olmuyor.

ben çok fazla bişey beklemiyorum ama mesela iyilik yaptığım insan kuyumu kazmasa ya da ne bilim ilk gözden çıkardığı kişi ben olmasam sanki daha insaflı olurdu.

defalarca deneyimlediğim her defasında bundan sonra herkese hakettiği gibi davranacağım dedikten sonra sessiz sedasız kendimi aynı noktada bulduğum meseleler silsilesi …

iyiliğe nereden geliyosun diye sormuşlar…

boşuna dememişler "besle yetimi s ks.n g.tünü" diye.

kötülükten de doğar. hangisi karakterine uygunsa, içini rahat hissettiriyorsa onu yapmak iyidir. en iyisi eylemsizliktir tabi.

nelere iyilik denildiğine göre değişen bir durumdur. birinin iyilik diyebileceği bir şey, başka birinin kötülük diyebileceği bir şey de olabilir. daha net bir yorum katmaya çalışırsam, "aşırı merhametten maraz doğar" derdim. çünkü hakiki merhamet, yüce bir tavırdır. saftır, samimidir. hak edene merhamet göstermek, yeni güzellikler doğururken, hak etmeyene merhamet etmek kaos getirir. bu yüzden her insan içinde hem iyiyi hem kötülüğü taşımalı. hakedene hakettiği karşılığı göstermeli. ancak bu dediklerime karşılık şu soru sorulabilir: "kimin neyi hakettiğini sen nereden bileceksin?"

atalar ne demişse doğru demişler.

kesinlikle doğru.

bunu karnı ağrıyor diye odasına sürekli gittiğim kız beni hırsız ilan edince fark ettim.

kişisine göre değişebilen bir durum olmakla birlikte son derece doğru ve haklı bir tespit.
maalesefki, insanoğlu çiğ süt emmiştir; nankörlük eder, elindekinin kıymetini bilmez ve kendine başkası tarafından yapılmış iyiliğin değerini bilmeyip bir de bunun üstüne iyilikten (merhametten) maraz(kötülük, hastalık) doğar.

"raxmat qılma yettimge, yetim siqer gottinge " şeklinde bir uygur atasözü var. ama, ben bu kadar acımasız bakmıyorum iyilik yapmaya.

insanlar kendi içlerinde yenemedikleri şeyin düşmanı olurlar. hepimiz şu an için zihnimizi meşgul eden şeylerin biçimlendirip konuşturduğu insanlarız. bu yüzden herkesin en az bir defa seçici, tayin edici, karar verici konumda olup kendiyle ve başkalarıyla bir de böyle yüzleşmesi gerekir. iyilik diye yüceltip yere göğe sığdıramadığınız şeyin içindedir en büyük kibir de. eşit olmayan bu ilişkiler üzerinden kimseyi ölçemezsiniz.
insanların birbirlerine karşı duygu ve davranışlarında ekseriyetle karşılıklı bir ikiyüzlülük vardır ve bu tür yakınmalar, genellikle başarısız olup kendini açık eden taraftan çıkar.
insanlara karşı net olun, olduğunuz gibi yaklaşın, sempati ya da nefret, ne hissediyorsanız onu gösterin. etrafınız çok kalabalık olmaz ama böyle şeylerle de başınız ağrımaz.

böyle diye diye kötülük sardı dört bir yanımızı.
bir kere kötülük gördün diye karanlık tarafa geçmek nedir yiğidim?

doğan çocuğun adını da ali koyarlar. adanalıdır kendisi. fark var fark var diye gezer ortalarda.