‘irlanda’lı hangi şair ve yazarları tanırsınız?’ diye sorsam cevabınız herhalde: james joyce, g. bernard show, samuel beckett, w. b. yeats, oscar wilde olurdu. bir şair daha var ki ismini belki ilk defa duyacaksınız ama onunla ilgili bilgileri öğrenmek sizi çok şaşırtacak. james clarence mangan irlanda ulusal marşının yazarıdır. mayıs 1803'te dublin'de doğup, 20 haziran 1849'da aynı kentte yaşama veda eden bu şairin irlanda'nın başkenti dublin'in saint stephen meydanı'nın ortasında bir heykeli vardır. ‘irlanda’lı türk şair james clarence mangan’ olarak tanınır çünkü mangan, türkiye’yi hiç görmemiş olmasına rağmen türk gibi düşünerek türkiye’ye dâir şiirler yazmıştır. din, dil, tarih, iklim bakımından hiçbir benzerliği olmayan irlanda’da doğmuş ve hayatı boyunca bu ülkeden dışarı adım atmamış birisi nasıl olur da türk şiirinin kalıplarına ve yerel duyarlığına uygun şiirler yazabilirdi? “en meşhur ingiliz şiir antolojisi” adlı eserde yer alan birkaç türk şiirinin şâiri mangan’dır. yine ünlü 'oxford antologie english verse'e baktığınızda onu irlandalı şairler arasında değil, türk şairleri başlığı altında görebilirsiniz.

mangan’ın türkiye'ye ve türkçeye neden ilgi duyduğu hep bir sır olarak kalmıştır. ancak türkiye’ye anadolu insanına derin bir sevgi beslemiş olduğu bilinen bir gerçektir. onu cezbeden belki görsel açıdan irlanda’nın yer yer boğaz’a benzemesiydi, belki türklerin vazgeçilmez karakteri olan bağımsızlık tutkusunu irlandalılarda da görmek istemesiydi ,belki de müslümanlığa duyduğu ilgiydi, bilemiyoruz. şevket rado’nun çıkardığı tarih mecmuası’nın eylül 1968 sayısında irlanda’lı yazar peter hird mangan’ı şöyle tanımlamaktadır: “şüphe yok ki, mangan’ın kendisini bir türk yerine koyarak yazdığı eserler, ingiliz okuyucusunu şaşırtır. çünkü bu şiirlerinde mangan, irlandalı vatandaşlarına değil, fakat türk dostlarına hitap etmektedir. bu bakımdan da okuyucusunu türk tarihi’ni biliyor kabul etmiş, türkiye tarihine ait çeşitli telmihler yapmıştır.” evet, hird’in de belirttiği gibi mangan şiirlerini, kendisini bir türk gibi hissederek kaleme almıştır.
“kan, kemik ve boğazlanmış erkekler/murad-ı ekber” diye başlayan “karamanian exile” ( karamanlı sürgün) adlı şiirinde, kendisini, baba ocağından koparılıp erzurum’a savaşmaya gönderilmiş bir delikanlının yerine koyar.
“seni daima rüyalarımda görürüm,
karaman!
senin yüzlerce tepeni, binlerce dereni…
karaman, karaman!...”

peter hird, mangan’ın türkiye’ye gitmiş olabileceği üzerine kafa yorar, fakat bunun, içinde bulunulan koşullar dikkate alındığında mümkün olmadığını söyler ve “üç kalender” şiirini okuyunca insanın onun türkiye’ye gittiğine inanası geldiğini de belirtir. söz konusu şiirde “lâ ilâhe, illallah!, boğaziçi, emrah, osman, şarap, gül” gibi bu topraklara ait sesler ve motifler ustalıkla işlenmiştir. mangan adetâ kendini bir türk’ün yerine koyarak bu şiiri kaleme almıştır.
“lâ ilâhe, illallah!
kuşlar gibi neşeli uçtuk
biz: emrâh, osman, perizâd;
güldük, şakalaştık ve seyrettik.
şarap, güller, neş’e, türkü söyledik.
bütün şöhretlerden vazgeçtik.
altın ve mücevhere değer vermedik hiç.
lâ ilâhe, illallah!
boğaziçi, boğaziçi
bize engel olmadı
her gün neş’e içinde
yeşil boğaziçi’ni
bir yelkenliyle geçtik”
mangan ölmeden önce yazdığı son şiirlerinden birinde şöyle demektedir:
“şimdi kervan yola çıkıyor… meçhul bir ülkeye doğru / çanları hareket işaretini vermeye başladı bile… / sevin ruhum… zavallı kuşum, kurtuldun nihayet / nihayet kafesin çöküyor…demirleri dağılacak yakında / elvedâ gaileli dünya, günahlarla haşir neşir olan dünya / ruhum allah’ın sakin yurdunda dinlenecek artık…”

bir şairin gitmediği, yaşamadığı bir coğrafyaya dair şiir yazması çok da sıradışı, anlaşılmaz bir şey değildir. bunun başarılı bir çok örneğini edebiyatımızda görmek mümkündür; ancak şaşırtıcı olan şudur ki mangan türk toplumu gibi kendi toplumundan çok farklı bir toplumun değerlerine “iltica” ederek o değerler içinden ortaya başarılı şiirler koymak gibi oldukça güç bir işin üstesinden gelmiştir. başka hiçbir ülkenin edebiyatında buna benzer bir örnek göremezsiniz. mangan, sıradan bir empatiyle sadece kendisini “türk” yerine koymamıştır; “türkçe”yi de dilinin yerine koymuştur. konunun trajik bir boyutu da var: bu ülkede bir avuç insan dışında mangan’ın ismini duyan yok.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"james clarence mangan" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim