amerika'lı yazar'dır.roman'larındaki insanları hep bir tanıdığınıza benzetirsiniz. en önemli kitabı çavdar tarlasında çocuklar'dır.
devamını gör...
j.d. salinger kitapları uyarlanıp film olmasın diye vasiyetine özel bir madde koydurmuş.
hayattayken çok karşıymış zaten.
hayatının film olmasına engel olamadı tabii.

ne olurdu yani bir holden caulfield filmi izleyebilseydik?
zamanında yayınlanmak için 40 takla atıyordu bu yazarımız.
ayrıca tıbbi nedenlerden dolayı kendi idrarını içiyormuş.
bu bilgi bana gelmeden evrende toza dönüşseydi keşke.
devamını gör...
''demek istediğim şeyi anlatamıyorum. anlatabilsem de, anlatmayı isteyeceğimden pek emin değilim.''
devamını gör...
az yazmıştır ama öz yazmıştır. amerikan edebiyatının en önemli yazarlarından kabul edilen j.d. salinger edebiyat dünyasının en unutulmaz anti-kahraman karakterlerinden biri olan holden caulfield'ın da yaratıcısıdır.

27 ocak 2010'da aramızdan ayrılmıştır.

(bkz: rip)

eserleri: the catcher in the rye (1951) nine stories (1948) franny and zooey (1961) raise high the roof beam, carpenters and seymour: an introduction (1963)
devamını gör...
çavdar tarlasında çocuklar kitabıyla tanınan amerikalı yazar olarak bilinir;
1919/ 2010 yılları arasında yaşamıştır.

kitapları

franny ve zooey
çavdar tarlasında çocuklar
dokuz öykü
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


oldukça cahilimdir, ama epey okurum.
devamını gör...
yirminci yüzyıl amerikan edebiyatının en gizemli isimlerinden biridir j.d. salinger. ekseriyetle ergenliğin kayıp ve isyankar ruhunu ete kemiğe büründüren the catcher in the rye, türkçe adıyla çavdar tarlasında çocuklar kitabıyla tanınır; lakin salinger, sadece eserleriyle değil, hayat tarzıyla da tarihe geçen, enterasan bir figürgür. benim de yazdıklarıyla olduğu kadar duruşuyla da en sevdiğim yazarlardan biri olmuştur.

salinger, yaşamı boyunca ünlü olmanın getirdiği ışıklardan kaçtı. eserleri dünyayı kasıp kavurdu. o, buna mukabil, kendi iç dünyasına çekilmeyi yeğledi. bu inziva hali, 1950'lerden itibaren new hampshire'daki küçük bir kasaba olan cornish'te kendini tamamen soyutlamasıyla başladı. edebiyat dünyasının gürültüsünden kaçan salinger, bu süreçte fotoğraf çektirmekten ve röportaj vermekten kaçınarak medyanın sürekli ilgisini boşa çıkardı. çünkü şöhretin, yazarlık ve yaratıcılık için toksik bir atmosfer yarattığına inanıyordu.

yazmak onun için içsel bir yolculuktu; dış dünyanın alkışı, onu bu yolculuktan koparan bir gürültüden ibaretti. hatta bir röportajında, “insanlar yazdıklarım yerine beni merak ediyor. oysa hikâye, yazarın kendisinden çok daha önemlidir,” diyerek bu duruşunu net bir şekilde ifade etmişti.

fotoğraf çektirmeyi sevmemesinin ardında da benzer bir düşünce vardı: görsel temsillerin, edebi eserlerin önüne geçmesini istemiyordu. ona göre, bir yazarın yüzü, yazdığı kelimelerden daha az değerliydi.
yine de bu münzevi yaşam, onun üretkenliğini durdurmadı. salinger, cornish’te yazmaya devam etti, fakat eserlerinin çoğunu yayımlamaktan kaçındı. bu durum, onun yazdıklarının kişisel bir ritüele dönüştüğünü gösteriyordu. ölümünden sonra ortaya çıkan bilgiler, yayımlanmayı bekleyen birçok el yazması bıraktığını doğruladı.

salinger’ın bu inzivacı tavrı, onu hem bir edebiyat efsanesine dönüştürdü hem de edebiyat dünyasının “ulaşılamayan kahramanı” haline getirdi. onun hikâyesi, şöhrete meydan okuyan ve sanatı yalnızca kendisi için yapan bir adamın ilham veren portresidir.

saygıyla…
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"jerome david salinger" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim