1.
julie and julia filmi dolayısıyla tanıdığım amerikalı şef, yazar ve tv programcısı.
eve kapandığımız bu günlerde julia'nın fransız mutfağı tariflerini anlattığı mastering the art of french cooking kitabının vereceği ilhamla şu sıkıntılı günlerde oldukça değerli.
julie powell, verdiğin umut ışığı içinde teşekkürler.
images.app.goo.gl/Ff3abvsuh...
eve kapandığımız bu günlerde julia'nın fransız mutfağı tariflerini anlattığı mastering the art of french cooking kitabının vereceği ilhamla şu sıkıntılı günlerde oldukça değerli.
julie powell, verdiğin umut ışığı içinde teşekkürler.
images.app.goo.gl/Ff3abvsuh...
devamını gör...
2.
1960'lı, 70'li yıllarda yaptığı yemek programlarıyla abd'de bir efsane haline gelen 1912 doğumlu kadın şef.
yemek programı furyasının dünyadaki ilk ekran yüzlerinden biridir julia child.
sayısız ödül almış, time dergisine kapak bile olmuştur.
hayatını anlatan güzel de bir film vardır;
(bkz: julie & julia)
yemek programı furyasının dünyadaki ilk ekran yüzlerinden biridir julia child.
sayısız ödül almış, time dergisine kapak bile olmuştur.
hayatını anlatan güzel de bir film vardır;
(bkz: julie & julia)
devamını gör...
3.
bazı insanlar, örneğin selin kutucular profesyonel yemek geçmişinden gelmiyor olsalar da mutfağa gönül verip profesyonelleşerek çok önemli kişiler oluyorlar. julia child’da aslında fransız mutfağına oldukça uzakken bu dünyaya dalıyor ve yüzde yüz profesyonellikle de bu mesleği icra ediyor. titizlikle tarifleri paylaşıyor ve paylaşırken de aslında selin kutucular gibi bir hikaye anlatıyor.
amaç lezzetin de ötesinde bazı değerlerin paylaşılabilmesi. çünkü modern dokunuşlar kadar tarihle ve deneyimle yoğrulmuş tarifler de önemlidir. modern dokunuşlar yumurtaysa klasik tarifler de tavuktur (bkz: tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan sorunu). ben burada tavuğu daha önemsiyorum tabii çünkü tavuk olmadan yumurta olamaz. yumurta gelişme gösterecektir ama tavuk zaten yumurtlamayı bilir. selin kutucular’ın tariflerini yapıp tarihle lezzetlenmiş yemekleri tattığınızda çok ayrı bir kaliteye ulaşıyorsunuz. bunun sebebi de bence yemek bir bilim aslında. kurallar olmadan güzel bir yemek zor. dolayısıyla kuralların bir öğretmen gibi doğru biçimde aktarılması esas oluyor.
julia child’da amerikalılara titizlikle bu mutfağı anlatabilmiş ve belli ki sevmiş. daha bizzat tariflerini uygulamadım ancak iki ciltlik kitaplarını edinip incelediğimde gördüm ki emek verilmiş.
elbette fransızlar bu yemekleri yapmaya vakıflar. yani child keşfedilmemiş kıtayı keşfetmedi. ama nasıl ki bir öğretmen de matematiği icat etmeyip öğrenip öğretiyorsa ve bu da gelişime yol açıyorsa child’ın da yaptığı budur.
bunlara ek olarak the french chef’in ikinci sezonunda (5.bölümü oluyor sanırım yani 1964’te) kırmızı şarapta marine edilmiş tavuktan ve beyaz şarapta marine edilmiş tavuktan bahsederken:
one is brown and one is white they are sisters under the skin.
diyerek aslında insanın renklerinin (sırf dışarıda gözükeni değil her anlamda olan) eşitliğine çok güzel değiniyor.
kesinlikle hayran olduğum pek çok insandan biridir. programı da oldukça keyiflidir bence. yemek yapmayacaksanız bile keyfine izlenilebilir.
amaç lezzetin de ötesinde bazı değerlerin paylaşılabilmesi. çünkü modern dokunuşlar kadar tarihle ve deneyimle yoğrulmuş tarifler de önemlidir. modern dokunuşlar yumurtaysa klasik tarifler de tavuktur (bkz: tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan sorunu). ben burada tavuğu daha önemsiyorum tabii çünkü tavuk olmadan yumurta olamaz. yumurta gelişme gösterecektir ama tavuk zaten yumurtlamayı bilir. selin kutucular’ın tariflerini yapıp tarihle lezzetlenmiş yemekleri tattığınızda çok ayrı bir kaliteye ulaşıyorsunuz. bunun sebebi de bence yemek bir bilim aslında. kurallar olmadan güzel bir yemek zor. dolayısıyla kuralların bir öğretmen gibi doğru biçimde aktarılması esas oluyor.
julia child’da amerikalılara titizlikle bu mutfağı anlatabilmiş ve belli ki sevmiş. daha bizzat tariflerini uygulamadım ancak iki ciltlik kitaplarını edinip incelediğimde gördüm ki emek verilmiş.
elbette fransızlar bu yemekleri yapmaya vakıflar. yani child keşfedilmemiş kıtayı keşfetmedi. ama nasıl ki bir öğretmen de matematiği icat etmeyip öğrenip öğretiyorsa ve bu da gelişime yol açıyorsa child’ın da yaptığı budur.
bunlara ek olarak the french chef’in ikinci sezonunda (5.bölümü oluyor sanırım yani 1964’te) kırmızı şarapta marine edilmiş tavuktan ve beyaz şarapta marine edilmiş tavuktan bahsederken:
one is brown and one is white they are sisters under the skin.
diyerek aslında insanın renklerinin (sırf dışarıda gözükeni değil her anlamda olan) eşitliğine çok güzel değiniyor.
kesinlikle hayran olduğum pek çok insandan biridir. programı da oldukça keyiflidir bence. yemek yapmayacaksanız bile keyfine izlenilebilir.
devamını gör...