kadın cinayetlerinde yanlış tercih gerçeği

kadın cinayetlerinde kadınları suçlayan insanların potansiyel katil adayı olma şüphesiyle rehabilite edilmesi gerekmektedir.
katil ruhlu insanlar bu özelliklerini çok iyi maskeleyebilir, toplumda çok düzgün görünebilir. bu insanlar "el iyisidir".
cinsiyetten bağımsız olarak suçlu seven değil, öldürendir.

varsayalım ki bu önerme doğru.
yanlış yapınca ölünüyorsa peki erkekler neden yanlış tercihte öldürülmüyor.
hep doğruyu mu seçiyorlar?
hayır.
yanlıştan sadece ayrılarak kurtulabiliyorlar.
eee o zaman bu durumda yanlış tercih yaptığın için değil, yanlış tercih yapan " kadın" olduğun için öldürülüyorsun.

aynı durumda bir erkegin öldürülmediği her olayda o cinayet "kadın cinayetidir."
kadın olduğun için öldürülüyorsan " kadın cinayetidir"
ve suçlu erkeklerdir.

ben yoruldum bu ülkede taciz nedir, tecavüz nedir, kadın cinayeti nedir anlatmaktan yaa.

biz kadınlara psikopat erkeklerden uzak durun derken katil ruh hastalarını aklamıyoruz. bir kadın şeytanla çıksa gene de ölümü filan tabii ki hak etmiyor hak etmeyecek! sadece nazikçe uyarıyoruz dikkat edin, manyaklardan uzak durun diyoruz o kadar. dostça bir tavsiye kabul edin bunu. hiçbir cinayeti haklı çıkartacak halimiz yok.

kadınların tercihlerinin yanlış olduğu tespitine hükmeden erkeğin 'doğru' erkek olduğunu nereden bileceğiz.

sırf anonim bir kimlikte, (yalnızlıktan gebermek üzere olduğu gerçeği de cepte) tek vasfı gün içinde düzenli olarak 'ne denli doğru bir adam' olduğunu karşı cinse ispatlamak için maymun gibi entellik, şaklabanlık, kadın yancılığı ve kankacılığı faaliyetleri yürütmek olması onu reelde seçilen erkek mi yapıyor? koca bir no.

kadınlar arasında anlaşılmazlar var da peki erkeklerin hayal dünyası? soyut bir sanal kimlikle birbirine geçen reel kimlikleri. sosyal çevresinde kafasında yarattığı ilizyon karakterinin bir türlü karşılığını alamaması.

cinayeti işleyen erkek. öldürülen kadın.

ben kadın olsaydım, benim de tercihim 367'yee tabii memur kılıklı sünepe bir adam olmazdı.

bilmem anlatabildim mi.

hiçbir insan nefis müdafaa şartları dışında ölümü hak etmez. nefis müdafaasında bile amaç içinde bulunduğunuz durumu yani size yönelik ölüm tehdidini durdurmaktır.

size bıçakla saldıran birini bıçak ölümcül bir alet beni bununla öldürebilir diyerek ateşli silahla doğrudan öldürücü (kalp ve kafa gibi) yerlere ateş edemezsiniz.

size doğru bıçakla koşan birini bıçağı düşürmek için elinden, mümkünse ayağından önce yere veya mümkünse birden fazla kez uyarı atışı yaparak vazgeçirmeye çalışır son çare olarak yaralarsınız.

istisnayı geçtiğimize göre hiçbir insan hiçbir koşulda yaşam hakkından mahrum bırakılamaz.

bu hem evrensel hukuk hem de evrensel 3 büyük semavi dine göre en temel yasaktır.

yani bizim önce bir kadının hiçbir şekilde ölmeyi hak edecek bir şey yapmadığını kabul etmiş olmamız gerekiyor yoksa yanlış seçim yapanlar da biraz sanki ölmeyi hak etmiş canım gibi bir yargıya varıyoruz.